sözcükler - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sözcükler



"sözcükler" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sözcükler words i.

"sözcükler" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

Türkçe İngilizce
General
söylenmesi zor sözcükler jawbreakers i.
bir kimsenin kullandığı sözcükler vocabulary i.
asılsız sözcükler kullanma circumlocution i.
bütün sözcükler/kelimeler (bir dilde bulunan) vocabulary i.
süslü sözcükler kullanan kimse phrasemonger i.
ortak sözcükler common words i.
bilinmeyen sözcükler unknown words i.
anahtar sözcükler key words i.
sözcükler ile anlatım yapan kimse depainter i.
sözcükler hakkında tartışan kimse logomach i.
sözcükler hakkında tartışan kimse logomachist i.
birine hitap için kullanılan sözcükler compellation i.
sistemi kullanan kişinin sesli yanıt alabilmesi için bir yazılım program tarafından birbirine eklenmiş olan birleştirilmiş veya kaydedilmiş sözcükler concatenated speech i.
eş anlamlı sözcükler üzerine yürütülen çalışma synonymy i.
eş anlamlı sözcükler sözlüğü synonymy i.
eş anlamlı sözcükler derlemesi synonymy i.
latince sözcükler kullanmak latinise f.
latince sözcükler kullanmak latinize f.
anlatmaya sözcükler yetmemek beggar description f.
lastikli sözcükler kullanmak equivocate f.
(sözcükler veya vücut dili ile) açıklamak delineate f.
(sözcükler) dilden dökülmek pour forth f.
eş anlamlı sözcükler kullanmak synonymize f.
sözcükler ile açıklanan portrayed s.
sözcükler ile grafiksel olarak açıklanan portrayed s.
uzun sözcükler kullanan sesquipedalian s.
uzun sözcükler ile öne çıkan sesquipedalian s.
uzun sözcükler ile karakterize edilen sesquipedalian s.
(sözcükler) ikna edici soft-spoken s.
(sözcükler) kibarca söylenen soft-spoken s.
Proverb
anlatmaya sözcükler yetmemek beggar (all) description
anlatmaya sözcükler yetmez beggar description
Idioms
anlatmaya sözcükler yetmemek beggar belief f.
anlatmaya sözcükler yetmemek beggar description f.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etmek speak in tongues f.
tek hecelik sözcükler kullanarak in words of one syllable expr.
Technical
eşleşen sözcükler matching words i.
Computer
anahtar sözcükler etiketi keywords tag i.
belirli sözcükler specific words i.
büyük harfli sözcükler words in uppercase i.
dizinler/anahtar sözcükler indexes/keys i.
ilişkili sözcükler related words i.
ilgili sözcükler related words i.
sadece sözcükler words only i.
salt sözcükler words only i.
rakam içeren sözcükler words with numbers i.
sözcükler arası inter-word i.
tüm sözcükler all words i.
tam sözcükler whole word only i.
tam sözcükler whole words i.
sözcükler içerir includes words expr.
zıt anlamlı sözcükler replace with antonym expr.
yalnızca sözcükler words only expr.
Psychology
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme speaking in tongues i.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme glossolalia i.
yeni sözcükler uydurma neologism i.
Literature
kafiyeli sözcükler bouts-rimes i.
Linguistics
kenet-sözcükler linking words i.
köhne sözcükler archaic words i.
sevecenlikli sözcükler endearments i.
sözcükler katarı sequence of words i.
(ayrı iki dilde) telaffuzları benzer fakat farklı anlamlara sahip sözcükler false friends i.
dilin kullanımında kaçınılması gereken sözcükler listesi antibarbarus i.
yaygın olarak birbirleriyle ilişkilendirilen zıt anlamlı sözcükler direct antonym i.
basit sözcüklerin bileşik sözcükler üretmek için birleştirilmesini inceleyen dilbilgisi dalı compound morphology i.
anlamı muğlak olan sözcükler kullanma parisology i.
aynı kökten gelen sözcükler arasındaki ilişki paronymy i.
bir ingilizce sözlüğünde yer alan tüm sözcükler standard english i.
genel ingilizce sözcükler standard english i.
(sözcükler arası) üst anlam ilişkisi superordination i.
eş anlamlı sözcükler üzerine çalışan kimse synonymist i.
eş anlamlı sözcükler kullanmak synonymise f.
yeni sözcükler üretmeye ve kullanmaya dayalı neological s.
yeni sözcükler üretip kullanmaya dayalı neologistic s.
eş sesli sözcükler ile ilgili heteronymous s.
(yunanca ve latince sözcükler) kendine ait bir aksanı olmayıp kendisinden önce gelen sözcüğün okunuşuna bağlı olan inclining s.
(yunanca ve latince dışındaki dillerdeki sözcükler) kendisinden önce gelen sözcüğün parçası gibi okunan inclining s.
(sözcükler) birbiri yerine kullanılabilen substitutable s.
(sözcükler) eş anlamlı substitutable s.
(sözcükler) benzer şekilde telaffuz edilen symphonic s.
yeni sözcükler üreterek ve kullanarak neologically zf.
Religious
(eski ahit'te) belşassar'ın ziyafeti sırasında duvarda beliren ve daniel'in tanrı'nın belşassar'ın krallığına son vermesi şeklinde yorumladığı sözcükler mene, mene, tekel, upharsin expr.
Printery
sözcükler arasındaki birçok boşluk satırının hizalanmasıyla oluşan dikey ve boş kanal river i.
Archaic
aynı anlamı farklı sözcükler ile aktarma metaphrase i.
sözcükler ile tasvir etmek depaint f.