Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tüm dünya | whole world i. |
Genel | tüm dünya | tout le monde [french] i. |
Idioms | ||
Deyim | tüm dünya | the whole wide world expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dünya üzerindeki yaşayan tüm insanlar | humans i. |
Genel | tüm dünya çevresinde | all around the world zf. |
Phrases | ||
İfadeler | tüm dünya bir sahnedir | all the world's a stage expr. |
Idioms | ||
Deyim | tüm dünya görsün diye | for all the world to see expr. |
Deyim | önce (bir yer), sonra tüm dünya | first (some place), then the world expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | bir yıl içinde ülkenin dış dünya ile yaptığı tüm ekonomik işlemlerin sistematik bir biçimde tutulan kaydı | balance of international payments i. |
Politics | ||
Siyasal | dünya barışının tüm dünyanın dostluk temelinde bir araya gelmesiyle sağlanabileceği doktrini | internationalism i. |
Petrol | ||
Petrol | dünya'nın tüm petrolünün en yüksek verimle çıkarılma seviyesine ulaştığı nokta | hubbert's peak i. |
Zoology | ||
Zooloji | eski dünya'ya özgü olup günümüzde tüm dünyada evlerde haşere olarak görülen kahverengimsi gri bir fare | mus musculus i. |