taşımayan - Türkçe İngilizce Sözlük

taşımayan

"taşımayan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
taşımayan noncarrier s.

"taşımayan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
General
av köpeği niteliği taşımayan nonsporting i.
feragat niteliği taşımayan nonwaiver i.
ihlal niteliği taşımayan şey nonviolation i.
orduda silah taşımayan erler non-combatants i.
orduda silah taşımayan erler noncombatants i.
sözcük niteliği taşımayan harf/ses dizisi nonword i.
anlamı olmayan veya anlam taşımayan sözcük nonword i.
bir şeyi taşımayan kimse noncarrier i.
bir şeyi taşımayan şey noncarrier i.
tehdit niteliği taşımayan unthreat s.
değer taşımayan nonprecious s.
dil özelliklerini taşımayan nonidiomatic s.
dramatik nitelik taşımayan nondramatic s.
zehirleyici nitelik taşımayan nonintoxicant s.
gaz niteliği taşımayan nongaseous s.
karı ya da koca vasfı taşımayan nonspouse s.
eş niteliği taşımayan nonspouse s.
tatil özelliği/ruhu taşımayan unfestive s.
aranan koşulları taşımayan unqualifiable s.
özellik taşımayan unfeatured s.
hayati önem taşımayan unvital s.
tek bir dilin özelliklerini taşımayan impure s.
pratik değer taşımayan school s.
Colloquial
üzerinde yasa dışı bir şey taşımayan/olmayan clean s.
üzerinde yasak bir şey taşımayan clean s.
Idioms
gereken özellikleri taşımayan not much chop [australia/canada] s.
Trade/Economic
türev ürün niteliği taşımayan sözleşme non-derivative contract i.
türev ürün niteliği taşımayan sözleşme nonderivative contract i.
ticari değer taşımayan noncommercial s.
Law
hapis cezası veya yakın gözetim içermeyen (taşımayan) hüküm/mahkumiyet kararı noncustodial sentence i.
Politics
parti sembolleri taşımayan oy pusulası non-partisan ballot i.
Media
haber niteliği taşımayan unnewsworthy s.
Technical
yük taşımayan elemanlar non-load-bearing elements i.
yük taşımayan kiremit nonload -bearing tile i.
Telecom
veriye bilgi taşımayan bitlerin eklenmesi bit stuffing i.
Electric
elektriksel yük taşımayan eleman neutral i.
Construction
yük taşımayan duvar nonbearing wall i.
Medical
cinsel yolla bulaşan bir hastalık taşımayan kişi sexually transmitted disease free i.
tek başına antikor yapımını uyarma niteliği taşımayan, ancak bir proteine bağlandığında bu özelliği göstererek kendisine karşı oluşan antikorla birleşebilen molekül hapten i.
elle uygulanıp ciddi risk taşımayan operasyon minor surgery i.
bulaşıcı hastalık taşımayan (kimse) noncontagious s.
Pathology
belirli bir hastalığı taşımayan (böcek veya organizma) nonvector s.
Chemistry
bazik özellikler taşımayan nonbasic s.
Linguistics
başlangıçtaki anlamını artık taşımayan mecaz dead metaphor i.
başlangıçtaki anlamını artık taşımayan mecaz frozen metaphor i.
Religious
piskoposluk rütbesi taşımayan ve vilayete başkanlık eden katolik rahip apostolic prefect i.
Theatre
oyunculuk veya oyuncu özellikleri taşımayan unactorish s.