Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
take (time)
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"take (time)"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
take (time)
f.
zaman sürmek
2
Genel
take (time)
f.
zaman almak
"take (time)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
take your time
i.
acele etme
2
Genel
take somebody's time
f.
vaktini almak
3
Genel
take up time
f.
meşgul etmek
4
Genel
take one's time on
f.
bir iş için istediği kadar zaman harcamak
5
Genel
take one's time
f.
acele etmemek
6
Genel
take someone's time
f.
birinin vaktini almak
7
Genel
take time
f.
vaktini almak
8
Genel
take one's time
f.
istediği kadar zaman harcamak
9
Genel
take time off
f.
izne çıkmak
10
Genel
take time
f.
sürmek
11
Genel
take up someone's time
f.
birinin vaktini almak
12
Genel
take time off
f.
zaman ayırmak
13
Genel
take time off
f.
izin almak
14
Genel
take time
f.
vakit almak
15
Genel
take time
f.
vakit istemek
16
Genel
take measures in time
f.
zamanında önlem almak
17
Genel
take precautions in time
f.
zamanında önlem almak
18
Genel
take a long time
f.
uzun sürmek (zaman)
19
Genel
take up time
f.
zaman almak
20
Genel
take up time
f.
vakit almak
21
Genel
take time out of one's busy schedule
f.
yoğun programından belirli bir süre ayırmak
22
Genel
take a long time
f.
uzun sürmek
23
Genel
take a short time
f.
kısa sürmek
24
Genel
seem to take a long time
f.
uzun süreceğe benzemek
25
Genel
take a long time
f.
uzun zaman almak
26
Genel
take some time off
f.
biraz ara vermek
27
Genel
take time
f.
zaman almak
28
Genel
take time off work
f.
işten izin almak
29
Genel
take time off from work
f.
işten izin almak
30
Genel
take a time-out
f.
mola vermek
31
Genel
take time by the forelock
f.
fırsatı elden kaçırmamak
32
Genel
take time by the forelock
f.
çabuk ve kararlı davranmak
33
Genel
take time
f.
vakit ayırmak
34
Genel
take time
f.
zaman ayırmak
Phrases
35
İfadeler
good things take time
expr.
iyi şeyler zaman alır
Colloquial
36
Konuşma Dili
take much time
f.
çok uzun sürmek
37
Konuşma Dili
take your time
expr.
acele etme
38
Konuşma Dili
take some time for yourself
expr.
kendine biraz zaman ayır
Idioms
39
Deyim
take time by the forelock
f.
fırsattan istifade etmek
40
Deyim
take time by the forelock
f.
fırsatı değerlendirmek
41
Deyim
take one's sweet time
f.
ağırdan almak
42
Deyim
take one's own sweet time
f.
ağırdan almak
43
Deyim
take it one day at a time
f.
anı yaşamak
44
Deyim
take time out
f.
ara vermek
45
Deyim
take it one day at a time
f.
günü birlik yaşamak
46
Deyim
take it one day at a time
f.
plansız yaşamak
47
Deyim
take the time (to do something)
f.
(bir şey yapmak için) zaman bulmak/ayırmak
48
Deyim
take (some) time off from work
f.
işten biraz izin almak
49
Deyim
take one back (to some time)
f.
birini geçmişe götürmek
50
Deyim
take one back (to some time)
f.
birini (geçmişte bir zamana) götürmek
51
Deyim
take one back (to some time)
f.
birini eskiye/maziye götürmek
52
Deyim
take the time
f.
zaman ayırmak
53
Deyim
take the time
f.
yeterli zamanı vermek
54
Deyim
take things one day at a time
f.
bir konuyu/sorunu yavaş yavaş çözmek
55
Deyim
take things one day at a time
f.
adım adım ilerlemek/üstesinden gelmek
56
Deyim
take things one day at a time
f.
aşama aşama ilerlemek
Speaking
57
Konuşma
take your time
expr.
acele etmeyin
58
Konuşma
take your time
expr.
aceleye getirme
59
Konuşma
this will take some time
expr.
bu biraz zaman alacak
60
Konuşma
it's for the best that i take some time off
expr.
bir süreliğine izin alsam çok iyi olacak
61
Konuşma
that may take some time
expr.
bu zaman alabilir
62
Konuşma
I won't take up much of your time
expr.
çok vaktinizi almayacağım
63
Konuşma
take your time
expr.
hiç acele etme
64
Konuşma
it will take time
expr.
vakit alacak
65
Konuşma
we're sorry to take up your time
expr.
vaktinizi aldık özür dileriz
66
Konuşma
we're sorry to take up your time
expr.
vaktinizi aldığımız için özür dileriz
67
Konuşma
I hope I didn't take too much of your time
expr.
umarım çok vaktini almamışımdır
Trade/Economic
68
Ticaret/Ekonomi
take time
f.
vakit almak
Aeronautic
69
Havacılık
calculated take off time
i.
hesaplanan kalkış zamanı
70
Havacılık
estimated take off time
i.
uçağın kalkış yapacağı tahmin edilen zaman
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of take (time)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy