Geçmiş

tam (bir şeye)

"tam (bir şeye)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	tam (bir şeye)	smack-bang on (something) expr.

"tam (bir şeye)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeye) tam oturtmak	snap into (something) f.
2	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye tam oturtmak	snap something into something f.
3	Öbek Fiiller	bir şeyi bir şeye tam oturtmak	snap something in f.
4	Öbek Fiiller	bir şeye tam oturmak	snap into something f.
5	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) tam hazır/uygun hale getirmek	fit (one) for (something) f.
6	Öbek Fiiller	birini bir şeye tam hazır/uygun hale getirmek	fit someone for something f.
7	Öbek Fiiller	(bir şeye) tam oturmak	flush with (something) f.
Colloquial
8	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) göre bulmak	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.
9	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) uygun bulmak	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.
10	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) layık görmek	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.
11	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) biçilmiş kaftan olarak düşünmek	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.
12	Konuşma Dili	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye göre bulmak	think someone or something fit for someone or something f.
13	Konuşma Dili	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye uygun bulmak	think someone or something fit for someone or something f.
14	Konuşma Dili	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye biçilmiş kaftan olarak görmek	think someone or something fit for someone or something f.
15	Konuşma Dili	(birine veya bir şeye tam) destek vermek	be (all) for (someone or something) f.
16	Konuşma Dili	tam (birine/bir şeye) göre olmak	be made for (someone or something) f.
Idioms
17	Deyim	(birine/bir şeye) olan tutumunu tam tersine çevirme	about-face (on someone or something) i.
18	Deyim	(birine/bir şeye) olan tutumunu tam tersine çevirme	about-face (on someone or something) i.
19	Deyim	(bir şeye) olan tutumunu tam tersine çevirme	about-face on (something) i.
20	Deyim	bir şeye yeterince/tam yer vermek	give something full play f.
21	Deyim	bir şeye yeterince/tam yer vermek	allow something full play f.
22	Deyim	(birine/bir şeye) olan tutumunu/hareketlerini tam tersine çevirmek	have about-face (on someone or something) f.
23	Deyim	(birine/bir şeye) olan tutumunu/hareketlerini tam tersine çevirmek	do about-face (on someone or something) f.
24	Deyim	(bir şeye) olan tutumunu tam tersine çevirmek	have about-face on (something) f.
25	Deyim	(birine/bir şeye) tam yetki vermek	give rein to (someone or something) f.
26	Deyim	birine/bir şeye tam yetki vermek	give/allow somebody/something free/full rein f.
27	Deyim	birine/bir şeye tam yetki vermek	give/allow free/full rein to somebody/something f.
28	Deyim	(birine/bir şeye) tam destek vermek	go to the mat for (someone or something) f.
29	Deyim	(biriyle beraber birine/bir şeye) tam destek vermek	go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us] f.
30	Deyim	tam birine/bir şeye göre olmak	suit someone or something down to the ground [uk] f.
31	Deyim	tam birine/bir şeye uymak	suit someone or something down to the ground [uk] f.
32	Deyim	tam (birine/bir şeye) göre	tailor-made for (someone or something) f.
33	Deyim	tam (birine/bir şeye) uygun	tailor-made for (someone or something) f.
Math
34	Matematik	(bir şeye) tam bölünebilmek	contain f.