Geçmiş

tamamen (bir şey)

"tamamen (bir şey)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	tamamen (bir şey)	good and (something) expr.
2	Konuşma Dili	tamamen (bir şey)	nothing less than (something) expr.

"tamamen (bir şey)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey	whole cloth i.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi tamamen bir şey içinde bırakmak	saturate someone or something with something f.
3	Öbek Fiiller	(bir şey) tamamen ıslanmak	splatter up (something) f.
Phrases
4	İfadeler	tamamen başka bir şey	something else entirely f.
Colloquial
5	Konuşma Dili	tamamen (bir şey olmak)	be so much/many (something) f.
6	Konuşma Dili	tamamen bir şey olmak	be so much/many something f.
7	Konuşma Dili	(bir şey yapmak için) her şey/tamamen hazır	(all) set s.
8	Konuşma Dili	(bir şey yapmak için) her şey/tamamen hazır	(all) set s.
9	Konuşma Dili	(bir şey) tamamen çökmüş	the bottom fell out of (something) expr.
10	Konuşma Dili	(bir şey) tamamen çökmüş/çöktü	bottom fell out (of something) expr.
11	Konuşma Dili	tamamen bir şey taraftarı	all for expr.
12	Konuşma Dili	tamamen (biri/bir şey) taraftarı	all for (someone or something) expr.
13	Konuşma Dili	tamamen bir şey taraftarı	all for expr.
14	Konuşma Dili	tamamen (biri/bir şey) taraftarı	all for (someone or something) expr.
15	Konuşma Dili	tamamen/tam anlamıyla bir şey	little/nothing short of something expr.
16	Konuşma Dili	tamamen başka/farklı bir şey	whole other thing expr.
Idioms
17	Deyim	tamamen bir şey hakkında olmak	be all about someone f.
18	Deyim	tamamen bir şey hakkında olmak	be all about something f.
19	Deyim	tamamen (bir şey) olmak	be a (something) through and through f.
20	Deyim	tamamen (bir şey) olmak	be a (something) to (one's) fingertips f.
21	Deyim	(tamamen) bir şey/bir şey yapma meselesi olmak	be (all) a matter of something/doing something f.
22	Deyim	(tamamen) bir şeye/bir şey yapmaya bağlı olmak	be (all) a matter of something/doing something f.
23	Deyim	tamamen farklı bir konu/şey olmak	be another thing f.
24	Deyim	tamamen (bir şey) olmak	be every inch a/the (something) f.
25	Deyim	tamamen/tam anlamıyla (bir şey) olmak	be nothing short of (something) f.
26	Deyim	bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak	be set against something/against doing something f.
27	Deyim	bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak	be (dead) set against something/against doing something f.
Speaking
28	Konuşma	tamamen başka bir şey	whole nother thing expr.
29	Konuşma	tamamen başka bir şey	whole another thing expr.