the place to be - Türkçe İngilizce Sözlük

the place to be

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"the place to be" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 10 sonuç

İngilizce Türkçe
Konuşma Dili
the place to be i. uğrak
the place to be i. uğrak yeri
the place to be i. devamlı gidilen yer/mekan
the place to be i. müdavimi olunan yer/mekan
the place to be i. herkesin gittiği/taşındığı/beğendiği yer/mekan/semt
the place to be i. popüler/gözde yer/mekan/semt
the place to be i. tam (bir şey) yapılacak yer
the place to be i. tam (bir şey) yapma yeri
the place to be i. (bir şey) yapmaya çok uygun/ideal bir yer
the place to be i. tam (bir şey) yapmalık yer

"the place to be" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

İngilizce Türkçe
Genel
not to be firmly in place f. iğreti durmak
Konuşma Dili
the place to be i. uğrak
the place to be i. (bir şey) yapmaya çok uygun/ideal bir yer
the place to be i. devamlı gidilen yer/mekan
the place to be i. müdavimi olunan yer/mekan
the place to be i. herkesin gittiği/taşındığı/beğendiği yer/mekan/semt
the place to be i. uğrak yeri
the place to be i. popüler/gözde yer/mekan/semt
the place to be i. tam (bir şey) yapma yeri
the place to be i. tam (bir şey) yapılacak yer
the place to be i. tam (bir şey) yapmalık yer
be all dressed up with no place to go f. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be all dressed up with no place to go f. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go f. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with no place to go f. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with no place to go f. giyinip kuşanıp ortada kalmak
be all dressed up with no place to go f. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go f. hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go f. hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
be all dressed up with no place to go f. giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
be all dressed up with no place to go f. hazır şekilde ortada kalmak
be all dressed up with no place to go f. bir şey için hazırlanıp gidememek
be all dressed up with no place to go f. giyinip kuşanıp ortada kalmak
Deyim
be (one's) place (to do something) f. (bir şeyi yapmaya) hakkı olmak
be (one's) place (to do something) f. (bir şeyi yapmak) birine düşmek
not be somebody’s place to do something f. (bir şeyi yapmak) birine düşmemek
be somebody’s place to do something f. (bir şeyi yapmaya) hakkı olmak
be somebody’s place to do something f. (bir şeyi yapmak) birine düşmek
not be somebody’s place to do something f. (bir şeyi yapmaya) hakkı olmamak