| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | ups and downs i. | inişler ve çıkışlar | ||
|
From 1996 until today, the TENs have undoubtedly had their ups and downs. 1996'dan günümüze kadar TEN'lerin şüphesiz iniş ve çıkışları olmuştur. More Sentences |
||||
| Genel | ups and downs i. | değişiklik | ||
| Genel | ups and downs i. | kah düşme kah kalkma | ||
| Genel | ups and downs i. | hayatın cilvesi | ||
| Genel | ups and downs i. | iniş yokuş | ||
| Genel | ups and downs i. | yokuş | ||
| Genel | ups and downs i. | hayattaki iniş ve çıkışlar | ||
| Genel | ups and downs i. | hayattaki iniş çıkışlar | ||
| Genel | ups and downs i. | iyi ve kötü zamanlar | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | ups and downs | hayatın cilveleri | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Common Usage | ||
| Yaygın Kullanım | with ups and downs s. | inişli çıkışlı |
| General | ||
| Genel | a life with ups and downs i. | inişli çıkışlı hayat |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | someone's ups and downs i. | birisinin inişleri çıkışları |
| Konuşma Dili | someone's ups and downs i. | birisinin iniş ve çıkışları |
| Konuşma Dili | life is full of its ups and downs expr. | hayat inişler ve çıkışlarla doludur |
| Idioms | ||
| Deyim | with its ups and downs expr. | acısıyla tatlısıyla |
