| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | therapies i. | tedaviler | ||
|
I am determined to ensure that this new directive will not unwillingly contribute to shortages of life-saving therapies. Bu yeni direktifin hayat kurtaran tedavilerin eksikliğine istemeden de olsa katkıda bulunmamasını sağlamaya kararlıyım. More Sentences |
||||
| Genel | therapies i. | terapiler | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Medical | ||
| Medikal | additional therapies i. | ek tedavi uygulamaları |
| Medikal | nonpharmaceutical therapies i. | farmakolojik olmayan tedaviler |
| Medikal | metabolic therapies i. | metabolik terapiler |
| Psychology | ||
| Psikoloji | medical therapies i. | tıbbi terapiler |
| Psikoloji | complementary therapies i. | tamamlayıcı terapiler |
| Psikoloji | aboriginal therapies i. | yerli terapiler |
| Psikoloji | art therapies i. | sanat terapileri |
| Psikoloji | art therapies i. | dans terapisi, drama terapisi, müzik terapisi ve ses terapisinden oluşan bir grup terapi |
| Psikoloji | manipulative therapies i. | manuel tedaviler |
| Psikoloji | manipulative therapies i. | alexander tekniği, kayropraktik, feldenkrais yöntemi, kinezyoloji, masaj, polarite terapisi, refleksoloji, traksiyon içeren, pratisyenlerin ellerini kullanarak hastanın fiziğinde olumlu değişimler yarattığı bir grup tedavi yöntemi |
