İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | twentieth s. | yirminci | ||
My grandfather gave me a car for my twentieth birthday. Büyükbabam yirminci yaş günümde bana bir araba verdi. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | twentieth i. | yirminci | ||
Tom celebrated his twentieth birthday last week. Tom geçen hafta yirminci yaş gününü kutladı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | twentieth i. | yirmide bir | ||
Genel | twentieth i. | yirmisi |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | twentieth century i. | yirminci yüzyıl | ||
The twentieth century was a catastrophe for Europe. Yirminci yüzyıl Avrupa için bir felaket olmuştur. More Sentences |
||||
Genel | twentieth century-fox film corporation i. | twentieth century-fox-film şirketi | ||
Genel | hundred-and-twentieth s. | yüz yirminci | ||
Technical | ||||
Teknik | twentieth-century cut i. | 80 veya 88 adet yüzü olacak şekilde kesilmiş mücevher | ||
Education | ||||
Eğitim | twentieth century american poetry i. | yirminci yüzyıl amerikan şiiri | ||
Eğitim | western painting in the twentieth century i. | 20. yüzyıl batı resmi |