İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | voters i. | seçmenler | ||
You would actually be doing voters a service. Aslında seçmenlere bir hizmet sunmuş olacaksınız. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | list of voters i. | seçmenler listesi |
Politics | ||
Siyasal | young voters i. | genç seçmenler |
Siyasal | total voters i. | oy verenlerin toplamı |
Siyasal | total number of voters i. | oy kullananlar toplamı |
Siyasal | total voters i. | seçmenlerin toplamı |
Siyasal | number of voters i. | seçmen sayısı |
Siyasal | total number of voters i. | toplam seçmen sayısı |
Siyasal | total voters i. | toplam seçmen sayısı |
Siyasal | total voters i. | toplam oy veren sayısı |
Siyasal | list of all registered voters i. | tüm kayıtlı seçmenler listesi |
Siyasal | lwv (league of women voters) kısalt. | kadınların oy verme hakkını elde etmesinden sonra kamu işlerinde daha büyük roller alabilmeleri için abd'de kurulan kar amacı gütmeyen bir kuruluş |