wonders - Türkçe İngilizce Sözlük

wonders

"wonders" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wonders i. harikalar
The Taj Mahal is one of the seven wonders of the world.
Tac Mahal, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.

More Sentences
wonders i. mucizeler

"wonders" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
General
work wonders f. mucizeler yaratmak
Prayer can work wonders.
Dua etmek mucizeler yaratabilir.

More Sentences
work wonders f. harikalar yaratmak
Prayer can work wonders.
Dua, harikalar yaratabilir.

More Sentences
Idioms
do wonders f. harikalar yaratmak
Coconut oil does wonders!
Hindistan cevizi yağı harikalar yaratıyor!

More Sentences
do wonders f. mucizeler yaratmak
The medicine did wonders for his health.
İlaç onun sağlığında mücizeler yarattı.

More Sentences
General
curiosities and wonders i. ilginç şeyler ve harikalar
the seven wonders of the world i. dünyanın yedi harikası
curiosities and wonders i. harikalar
one of the wonders of the world i. dünyanın harikalarından biri
seven wonders of the world i. dünyanın yedi harikası
the seven wonders of the ancient i. antik dünyanın yedi harikası
Phrases
one of the eight wonders of the world expr. dünyanın sekiz harikasından biri
one of the eight wonders of the world expr. dünyanın 8 harikasından biri
one of the 8 wonders of the world expr. dünyanın 8 harikasından biri
one of the 8 wonders of the world expr. dünyanın sekiz harikasından biri
Proverb
time works wonders her şey zaman içinde çözümlenir
time works wonders zaman her şeyin ilacıdır
Idioms
work wonders with something f. (ağrı/acı/dert gibi) bir şeye çok iyi gelmek
work wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey için/üzerinde) harikalar yaratmak
work wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak
work wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
do wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey için/üzerinde) harikalar yaratmak
do wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey için/üzerinde/ile) harika iş çıkartmak
do wonders (for/on/with somebody/something) f. (biri/bir şey ile ilgili/üzerinde) mucizeler yaratmak
wonders never cease! expr. bir yaşıma daha girdim!
wonders never cease! expr. bak sen şu işe!
will wonders never cease! expr. bir yaşıma daha girdim!
will wonders never cease! expr. bak sen şu işe!
wonders never cease! expr. bak şu allahın işine!
will wonders never cease! expr. bak şu allahın işine!
wonders (will) never cease expr. bak şu allahın işine
wonders (will) never cease expr. bak sen şu işe
wonders (will) never cease expr. bir yaşıma daha girdim
Theatre
the Joint venture company of wonders i. hisseli harikalar kumpanyası