Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yüksek dereceli
"yüksek dereceli"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yüksek dereceli
high-octane
s.
Medical
2
Medikal
yüksek dereceli
high-grade
s.
"yüksek dereceli"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yüksek dereceli dil
high level language
i.
2
Genel
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur
quaestuary
i.
3
Genel
daha yüksek dereceli hastalık
worse
i.
4
Genel
daha yüksek dereceli kötülük
worse
i.
Law
5
Hukuk
ingiliz mahkemelerinde görev yapan yüksek dereceli bir avukat
serjeant
i.
6
Hukuk
ingiliz mahkemelerinde görev yapan yüksek dereceli bir avukat
sergeant
i.
7
Hukuk
ingiliz mahkemelerinde görev yapan yüksek dereceli bir avukat
sergeant-at-law
i.
8
Hukuk
ingiliz mahkemelerinde görev yapan yüksek dereceli bir avukat
serjeant-at-law
i.
9
Hukuk
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur
quaestor
i.
10
Hukuk
roma'da devlet gelirlerini tahsil etmekle görevli yüksek dereceli memur
questor
i.
11
Hukuk
yüksek dereceli avukatlık
coif [uk]
i.
12
Hukuk
ingiliz mahkemelerinde görev yapan yüksek dereceli bir avukat
sergeant at law
i.
Politics
13
Siyasal
yüksek dereceli memurluk
magistracy
i.
14
Siyasal
yüksek dereceli bir memur
magistratus
i.
Technical
15
Teknik
sarkaçlı saatlerde kullanılan yüksek dereceli bir eşapman
deadbeat
i.
Mining
16
Maden
yüksek saflık dereceli
high purity grade
i.
17
Maden
mavimsi beyaz dereceli yüksek kaliteli bir elmas
jager
i.
18
Maden
bazen prizmatik mavi ışıltılı olan çok yüksek dereceli saf beyaz bir elmas
river
i.
Medical
19
Medikal
yüksek dereceli neoplastik infiltratif hücreler
high-grade neoplastic infiltrative cells
i.
20
Medikal
yüksek dereceli baziler arter stenoz
high-grade basilar artery stenosis
i.
Pathology
21
Patoloji
yüksek dereceli seröz karsinom
high-grade serous ovarian carcinoma
i.
Optics
22
Optik
yüksek dereceli aberasyon
higher order aberration
i.
Math
23
Matematik
(polinom veya polinom denkleminde) en yüksek dereceli terimin bilinmeyenleri veya değişkenlerine ait üslerin toplamı
degree
i.
24
Matematik
diferansiyel denklemde en yüksek dereceli türevin derecesi
order
i.
Geometry
25
Geometri
belirli bir eğriyle belirli bir noktadan teması aynı türdeki diğer eğrilerinkinden daha yüksek dereceli olan eğri
osculatrix
i.
26
Geometri
çözümü için daha yüksek dereceli eğri gereken geometri problemi
solid problem
i.
Chemistry
27
Kimya
en yüksek dereceli dönme ekseni
highest order rotation axis
i.
Military
28
Askeri
yüksek dereceli kripto sistemi
high grade cryptosystem
i.
29
Askeri
kanada'da en yüksek dereceli cesaret ödülü
cross of valour
i.
Sport
30
Spor
(oxford üniversitesi) en yüksek onur dereceli kimse
oxford blue
i.
Card
31
İskambil
destedeki en yüksek dereceli üç kart
tops
i.
Music
32
Müzik
yüksek dereceli fırınlar
high furnace
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek dereceli
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy