yaşamak (içinde) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaşamak (içinde)



"yaşamak (içinde)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yaşamak (içinde) inhabit f.

"yaşamak (içinde)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yoksulluk içinde yaşamak be in straitened circumstances f.
yoksulluk içinde yaşamak live in want f.
zevk ve sefa içinde yaşamak regale f.
varlık içinde yaşamak live a life of luxury f.
mahrumiyet içinde yaşamak lead a life of a privation f.
pislik içinde yaşamak pig f.
lüks içinde yaşamak luxuriate f.
bolluk içinde yaşamak live in opulence f.
mahrumiyet içinde yaşamak rough it f.
bolluk içinde yaşamak luxuriate f.
lüks içinde yaşamak lead a life of luxury f.
bir süre için ilkel şartlar içinde yaşamak rough it f.
bolluk içinde yaşamak go the pace f.
güven içinde yaşamak live in safety f.
lüks içinde yaşamak live a life of luxury f.
bolluk içinde yaşamak ride the gravy train f.
ahenk içinde yaşamak live in harmony f.
lüks içinde yaşamak live in luxury f.
korku içinde yaşamak live in fear f.
birlikte/beraber uyum içinde yaşamak live together in harmony f.
barış içinde yaşamak live in peace f.
uyum içinde yaşamak harmonize f.
uyum içinde yaşamak harmonise f.
aşırı lüks içinde yaşamak overlive f.
bolluk içinde yaşamak roll (in) f.
içinde yaşamak inexist f.
(parazit) içinde yaşamak infest f.
lüks içinde yaşamak state [obsolete] f.
şatafat içinde yaşamak state [obsolete] f.
Phrasals
(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak repose on (something) f.
(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak repose upon (something) f.
Colloquial
lüks içinde yaşamak live well f.
lüks içinde yaşamak live high off the hog f.
lüks içinde yaşamak live high on the hog f.
pislik içinde yaşamak live in squalor f.
sınıf içinde bazı sorunlar yaşamak have certain problems in the class f.
rahat içinde yaşamak live high f.
sefalet içinde yaşamak live in squalor f.
refah içinde yaşamak live well f.
pislik içinde yaşamak pig it f.
zorluk içinde yaşamak do it tough f.
pislik içinde yaşamak be pigging it f.
Idioms
bolluk bereket içinde yaşamak live on the fat of the land f.
lüks içinde yaşamak eat high on the hog f.
lüks içinde yaşamak live large f.
lüks içinde yaşamak lead the life of riley f.
lüks içinde yaşamak live the life of riley f.
lüks içinde yaşamak live in the lap of luxury f.
pislik içinde yaşamak live like a pig f.
bolluk/varlık içinde yaşamak eat high off the hog f.
ekonomik sıkıntı içinde yaşamak exist/live from hand to mouth f.
barış içinde yaşamak be at peace f.
zenginlik/bolluk bereket içinde yaşamak live in clover f.
refah içinde yaşamak live in clover f.
zenginlik/bolluk bereket içinde yaşamak be in clover f.
refah içinde yaşamak be in clover f.
lüks/refah içinde yaşamak be living high on the hog f.
ekonomik sıkıntı içinde yaşamak exist (from) hand to mouth f.
ekonomik sıkıntı içinde yaşamak live hand-to-mouth f.
(bir şey) içinde yaşamak lead a life of (something) f.
lüks içinde yaşamak lead the life of reilly f.
bolluk içinde yaşamak lead the life of reilly f.
(bir şey) içinde yaşamak live a life of f.
(bir şey) içinde yaşamak live a life of (something) f.
lüks içinde yaşamak live a life of reilly f.
bolluk içinde yaşamak live a life of reilly f.
lüks içinde yaşamak live a life of riley f.
bolluk içinde yaşamak live a life of riley f.
lüks içinde yaşamak live like a maggot in bacon f.
bolluk içinde yaşamak live like a maggot in bacon f.
lüks içinde yaşamak live like a prince f.
bolluk içinde yaşamak live like a prince f.
lüks içinde yaşamak live the life of reilly f.
bolluk içinde yaşamak live the life of reilly f.
yoksulluk içinde yaşamak end up in the poorhouse
yoksulluk içinde yaşamak live in the poorhouse
Biology
(parazit) içinde yaşamak parasitize f.
(parazit) içinde yaşamak parasitise f.
Zoology
içinde yaşamak için kireçtaşından delikler oluşturan çift kabuklu yumuşakça lithodome i.
içinde yaşamak için kireçtaşından delikler oluşturan uzun bir çift kabuklu yumuşakça cinsi lithodomus i.
içinde yaşamak için kireçtaşından delikler oluşturan uzun bir çift kabuklu yumuşakça cinsi lithophagus i.
Religious
günah içinde yaşamak walk after the flesh f.
cehalet, hata ve günah içinde yaşamak walk in darkness f.