Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yakınsama | converging i. | ||
Why does the Commission feel that taxes should converge? Komisyon neden vergilerin yakınsaması gerektiğini düşünüyor? More Sentences |
||||
Genel | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telekom | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Math | ||||
Matematik | yakınsama | convergence i. | ||
Growth, yes, but guaranteeing the basic pillars, real cohesion, real convergence. Büyüme, evet, ama temel direklerin garanti altına alınması, gerçek uyum, gerçek yakınsama. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | yakınsama | convergency i. |