Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yapma izni | license to do i. |
Idioms | ||
Deyim | yapma izni | right to do i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kendine bir şey yapma izni verme | indulgence i. |
Genel | özel mülkiyet hakkında reklam yapma izni alan kimse | squarer i. |
Genel | kendine bir şey yapma izni vermek | indulge in f. |
Genel | (bir şeyi yapma) izni vermek | licentiate f. |
Phrases | ||
İfadeler | bir şeyi yapma izni | (a) right to do something i. |
İfadeler | bir şeyi yapma izni | (the) right to do something i. |
Idioms | ||
Deyim | bir şeyi yapma izni | a license to (do something) i. |
Deyim | özel mülkiyetten/araziden geçiş yapma izni | (the) right of way i. |
Deyim | bir şeyi yapma izni | license to do something i. |
Deyim | (bir şeyi) yapma hakkı/izni/ayrıcalığı | the right to (do) (something) i. |
Deyim | (bir şeyi) yapma hakkı/izni/ayrıcalığı | a right to (do) (something) i. |
Deyim | bir şeyi istediği zaman yapma izni | an open invitation i. |
Deyim | yapma izni vermek | entitle to do f. |