Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yapmayı bırakmak | cut out f. |
Konuşma Dili | yapmayı bırakmak | pack in [uk/new zealand] f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çocukluk yapmayı bırakmak | grow up f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir şeyi yapmayı bırakmak | lay off f. |
Öbek Fiiller | rahatsız edici bir şeyi yapmayı bırakmak | get away f. |
Öbek Fiiller | bir işi yapmayı birine bırakmak | leave something to someone f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyi) yapmayı bırakmak | dispense with (something) f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyi yapmayı) bırakmak | get off f. |
Öbek Fiiller | bir şey yapmayı bırakmak | give something up f. |
Öbek Fiiller | (birine) baskı yapmayı bırakmak | slack up (on someone) f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | rahatsız edici bir şey yapmayı/söylemeyi bırakmak | turn it up f. |
Idioms | ||
Deyim | yakın takip yapmayı bırakmak | get off (one's) tail f. |
Deyim | yakın takip yapmayı bırakmak | get off (one's) bumper f. |
Deyim | aylaklık yapmayı bırakmak | get off one's backside f. |
Deyim | bir şeyi yapmayı bırakmak | knock something on the head f. |
Deyim | yakın takip yapmayı bırakmak | get off tail f. |
Deyim | baskı yapmayı/sıkıştırmayı bırakmak | hold (one's) water f. |