Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yozlaştırmak | corrupt f. |
Genel | yozlaştırmak | vitiate f. |
Genel | yozlaştırmak | debase f. |
Genel | yozlaştırmak | bastardize f. |
Genel | yozlaştırmak | bastardise f. |
Genel | yozlaştırmak | transpose [obsolete] f. |
Genel | yozlaştırmak | embastardize [obsolete] f. |
Genel | yozlaştırmak | degenerate f. |
Genel | yozlaştırmak | degrade f. |
Genel | yozlaştırmak | infect f. |
Genel | yozlaştırmak | dry-rot f. |
Genel | yozlaştırmak | pollute [dated] f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | yozlaştırmak | sophisticate f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yozlaştırmak, bozmak | corrump f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeyi bir şeyle) bozmak/yozlaştırmak/mahvetmek | adulterate (something) with (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyi bir şeyle) bozmak/yozlaştırmak | lace (something) with (something) f. | ||
Öbek Fiiller | ile yozlaştırmak | adulterate with f. | ||
Öbek Fiiller | ile yozlaştırmak | adulterate with f. | ||
Öbek Fiiller | ile bozmak/yozlaştırmak | lace with f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | rüşvetle yozlaştırmak | grease in the hand f. | ||