Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yılmadan | fearlessly zf. |
Genel | yılmadan | unrelentingly zf. |
Idioms | ||
Deyim | yılmadan | nothing daunted [uk/australia] expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yılmadan devam etmek | sit tight f. |
Genel | yılmadan/korkusuzca | undauntedly zf. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yılmadan devam etmek/ilerlemek | press forward f. |
Öbek Fiiller | yılmadan devam etmek/ilerlemek | push forward f. |
Öbek Fiiller | yılmadan devam etmek/ilerlemek | push forward f. |
Öbek Fiiller | yılmadan ilerlemek | press on f. |
Öbek Fiiller | yılmadan ilerlemek | press on f. |
Öbek Fiiller | yılmadan (bir şeyi) yapmaya devam etmek | stay after (something) f. |
Öbek Fiiller | yılmadan (bir şeye) ulaşmaya çalışmak | stay after (something) f. |
Öbek Fiiller | yılmadan devam etmek/ilerlemek | press onward f. |
Idioms | ||
Deyim | her güçlüğe yılmadan karşı koymak | face up to f. |
Slang | ||
Argo | yılmadan/dur durak demeden çalışan | ball-busting s. |