arrival - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
arrival geliş n.
  • We have spent many meetings discussing the arrival of observers in the Committee on Budgets.
  • Bütçe Komitesi'ne gözlemcilerin gelişini görüşmek üzere birçok toplantı yaptık.
  • We look forward to the Minister's arrival.
  • Bakan'ın gelişini dört gözle bekliyoruz.
  • In an increasingly globalised business environment, the arrival of the SE is timely.
  • Giderek küreselleşen bir iş ortamında Avrupa Şirketi'nin gelişi tam zamanında olmuştur.
Show More (28)
arrival gelme n.
  • Firstly, I should like to apologise for my late arrival.
  • Öncelikle, geç geldiğim için özür dilemek isterim.
  • The Convention has been bled almost dry by a virtual IGC with the arrival of numerous Foreign Affairs ministers.
  • Sözleşme, çok sayıda Dışişleri Bakanının gelmesiyle sanal bir IGC tarafından neredeyse kurutulmuştur.
  • I apologise for my late arrival.
  • Geç geldiğim için özür dilerim.
Show More (25)
arrival varış n.
  • Such measures could also facilitate more orderly arrival in the European Union.
  • Bu tür tedbirler aynı zamanda Avrupa Birliği'ne daha düzenli varışları da kolaylaştırabilir.
  • According to official reports, no problems have marred its triumphant arrival.
  • Resmi raporlara göre, muzaffer varışını hiçbir sorun gölgelemedi.
  • How many hours left till arrival?
  • Varışa kaç saat kaldı?
Show More (16)
arrival varma n.
  • On my arrival at the station, I will call you.
  • İstasyona vardığımda seni arayacağım.
  • The severely injured man was dead on arrival at the hospital.
  • Ağır yaralı adam hastaneye vardığında ölmüştü.
  • It happened prior to my arrival.
  • O, ben varmadan önce oldu.
Show More (3)
arrival gelen adj.
  • Where is the arrivals hall?
  • Gelen yolcu salonu nerede?
Show More (-2)