|
- Now these have at last been regained.
- Şimdi bunlar nihayet yeniden kazanıldı.
- I am therefore convinced that with this reform of the CFP, Europe has to regain credibility.
- Bu nedenle, OBP'de yapılacak bu reformla Avrupa'nın güvenilirliğini yeniden kazanması gerektiğine inanıyorum.
- Europe must regain a sense of the European Union rather than national self-interest!
- Avrupa, ulusal çıkarlar yerine Avrupa Birliği anlayışını yeniden kazanmalıdır!
- National States must regain their sovereignty in the definition of their development priorities.
- Ulusal Devletler kalkınma önceliklerinin belirlenmesinde egemenliklerini yeniden kazanmalıdır.
- National States must regain their sovereignty in the definition of their development priorities.
- Ulusal Devletler kalkınma önceliklerini belirleme konusunda egemenliklerini yeniden kazanmalıdır.
- How can consumer confidence in products from this area be regained?
- Bu alandaki ürünlere yönelik tüketici güveni nasıl yeniden kazanılabilir?
- We must regain consumer confidence by producing a policy that will embrace all aspects.
- Tüm yönleri kucaklayacak bir politika üreterek tüketicinin güvenini yeniden kazanmalıyız.
- We must have effective administration and make sure that people regain their confidence in the European Union.
- Etkili bir yönetime sahip olmalı ve insanların Avrupa Birliği'ne olan güvenlerini yeniden kazanmalarını sağlamalıyız.
- Europe must regain a sense of European Union rather than national self-interest!
- Avrupa, ulusal çıkarlar yerine Avrupa Birliği anlayışını yeniden kazanmalıdır!
- For instance, Israel would regain complete military control over the areas.
- Örneğin, İsrail bölgeler üzerindeki askeri kontrolünü tamamen yeniden kazanacak.
- Yesterday, my aunt regained her sight.
- Dün, halam görüşünü yeniden kazandı.
- The man regained the use of his left arm.
- Adam, sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.
- He regained consciousness in the hospital.
- O, hastanede bilincini yeniden kazandı.
- After being in a coma for three weeks, Tom regained consciousness.
- Tom üç hafta komada kaldıktan sonra bilincini yeniden kazandı.
- Tom regained his balance.
- Tom dengesini yeniden kazandı.
- Tom tried to regain his balance.
- Tom dengesini yeniden kazanmaya çalıştı.
- Tom needs to regain his strength.
- Tom'un gücünü yeniden kazanması gerekiyor.
- It looks like you've regained your confidence.
- Görünüşe göre kendine olan güvenini yeniden kazanmışsın.
Show More (15)
|