workplace - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
workplace işyeri n.
  • It is a code of practice concerning the need to prevent sexual harassment or harassment in the workplace.
  • Bu, işyerinde cinsel taciz ya da tacizi önleme ihtiyacına ilişkin bir uygulama yönetmeliğidir.
  • We have massive amounts of asbestos hidden in our workplaces, homes, schools and hospitals.
  • İşyerlerimizde, evlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde saklı büyük miktarlarda asbest bulunmaktadır.
  • What measures does the Commission intend to propose to ensure that accidents at the workplace are reported?
  • Komisyon, işyerindeki kazaların rapor edilmesini sağlamak için ne gibi tedbirler önermeyi düşünüyor?
Show More (39)
workplace iş yeri n.
  • Relations between employers and employees at the workplace are being completely overlooked here.
  • İş yerinde işverenler ve çalışanlar arasındaki ilişkiler burada tamamen göz ardı ediliyor.
  • In other words, the workplace will have to be adapted to the needs of people with disabilities.
  • Başka bir deyişle iş yerinin engelli insanların ihtiyaçlarına göre uyarlanması gerekecektir.
  • We also propose appointing a confidential mediator at the workplace to whom employees can turn if they so wish.
  • Ayrıca iş yerinde çalışanların istedikleri takdirde başvurabilecekleri gizli bir ara bulucu atanmasını öneriyoruz.
Show More (6)