Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
glare
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"glare"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 53 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
glare
n.
dargın bakış
2
General
glare
n.
düşmanca bakış
3
General
glare
n.
kötü bakış
4
General
glare
n.
kızgın bakış
5
General
glare
n.
göze batan şey
6
General
glare
n.
ters bakış
7
General
glare
n.
göz kamaştırıcı ışık
8
General
glare
n.
göz kamaştırıcı parıltı
9
General
glare
n.
parıltı
10
General
glare
n.
ışıltı
11
General
glare
n.
göz kamaştırıcı güneş ışığı
12
General
glare
n.
ucuz ve gösterişli parlaklık
13
General
glare
n.
gösterişlilik
14
General
glare
n.
şatafat
15
General
glare
n.
parlak buzdan yüzey
16
General
glare
n.
parlak buz katmanı
17
General
glare
n.
parlak cila
18
General
glare
n.
bunaltıcı ilgi
19
General
glare
n.
aşırı sokulganlık
20
General
glare
v.
göze batmak
21
General
glare
v.
dik dik bakmak
22
General
glare
v.
göz kamaştıracak bir şekilde parlamak
23
General
glare
v.
parlamak
24
General
glare
v.
ters ters bakmak
25
General
glare
v.
göz kamaştırmak
26
General
glare
v.
kızgın bakmak
27
General
glare
v.
parıldamak
28
General
glare
v.
göz kamaştırıcı ışığın yansımasıyla ışıldamak
29
General
glare
v.
çok parlak ve yoğun olmak (ışık, renk)
30
General
glare
v.
göz kamaştırıcı şekilde süslü veya cafcaflı olmak
31
General
glare
v.
göze çarpmak
32
General
glare
v.
bunaltıcı şekilde ön plana çıkmak
33
General
glare
v.
kızgın bakışlar atmak
34
General
glare
adj.
pürüzsüz
35
General
glare
adj.
parlak ve şeffaf
36
General
glare
adj.
parlak
37
General
glare
adj.
düz
Technical
38
Technical
glare
n.
cama benzer bir yüzey
39
Technical
glare
n.
arama çarpışması
40
Technical
glare
n.
gelen arama ile giden aramanın aynı anda olması
Lighting
41
Lighting
glare
n.
kamaşma
Automotive
42
Automotive
glare
n.
parlak ışık
Medical
43
Medical
glare
n.
gler
Meteorology
44
Meteorology
glare
n.
parıltı
Archaic
45
Archaic
glare
n.
yumurta akı
46
Archaic
glare
n.
parlaklık
47
Archaic
glare
n.
göz kamaştırıcı olma
48
Archaic
glare
v.
yapıştırıcı sürmek
49
Archaic
glare
v.
saldırgan bir halde kendini göstermek
50
Archaic
glare
v.
nahoş şekilde dikkat çekmek
51
Archaic
glare
v.
göze batmak
52
Archaic
glare
v.
zorla sokulmak
53
Archaic
glare
v.
güçlü şekilde yansıtmak
Bedeutungen, die der Begriff
"glare"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 66 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
absence of glare
n.
parlamazlık
2
General
light glare
n.
göz kamaştırıcı ışık
3
General
light glare
n.
parıltı
4
General
glare at
v.
sert sert bakmak
5
General
glare at
v.
ters ters bakmak
6
General
glare at
v.
dik dik bakmak
7
General
in the glare of publicity
adv.
herkesin gözü önünde
Phrasals
8
Phrasals
glare at
v.
düşmanca bakmak
9
Phrasals
glare at
v.
kinle süzmek
10
Phrasals
glare at
v.
kızgınlıkla bakmak
11
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sert sert bakmak
12
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ters ters bakmak
13
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dik dik bakmak
14
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) düşmanca bakmak
15
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kinle süzmek
16
Phrasals
glare at (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak
17
Phrasals
glare down
v.
üzerinde güçlü bir şekilde parlamak
18
Phrasals
glare down
v.
gözünü dikmek
19
Phrasals
glare down
v.
bakışlarını kenetlemek/sabitlemek
20
Phrasals
glare down
v.
sert sert bakmak
21
Phrasals
glare down
v.
ters ters bakmak
22
Phrasals
glare down
v.
dik dik bakmak
23
Phrasals
glare down
v.
düşmanca bakmak
24
Phrasals
glare down
v.
kinle süzmek
25
Phrasals
glare down
v.
kızgınlıkla bakmak
26
Phrasals
glare down on
v.
üzerinde güçlü bir şekilde parlamak
27
Phrasals
glare down on
v.
gözünü dikmek
28
Phrasals
glare down on
v.
bakışlarını kenetlemek/sabitlemek
29
Phrasals
glare down on
v.
'-e sert sert bakmak
30
Phrasals
glare down on
v.
'-e ters ters bakmak
31
Phrasals
glare down on
v.
'-e dik dik bakmak
32
Phrasals
glare down on
v.
'-e düşmanca bakmak
33
Phrasals
glare down on
v.
'-i kinle süzmek
34
Phrasals
glare down on
v.
'-e kızgınlıkla bakmak
35
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) üzerinde güçlü bir şekilde parlamak
36
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sert sert bakmak
37
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ters ters bakmak
38
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) dik dik bakmak
39
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) düşmanca bakmak
40
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kinle süzmek
41
Phrasals
glare down on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak
Phrases
42
Phrases
in the full glare of the sun
expr.
güneşin alnında
Idioms
43
Idioms
rivet one's glare on someone
v.
bakışlarını dikmek
44
Idioms
rivet one's glare on someone
v.
birine gözlerini dikmek
45
Idioms
glare down on someone
v.
birine sert sert bakmak
46
Idioms
glare down on someone
v.
birine öfkeli bir şekilde bakmak
47
Idioms
glare down on something
v.
(güneş) yakıp kavurmak
48
Idioms
rivet one's glare on someone or something
v.
gözünü birine/bir şeye dikmek
49
Idioms
rivet one's glare on someone or something
v.
bakışlarını birine/bir şeye kenetlemek/sabitlemek
Technical
50
Technical
arc glare
n.
ark parlaması
51
Technical
anti-glare system
n.
göz kamaşmasını önleyici sistem
52
Technical
anti glare
n.
ışık yansımasını önleyici kaplama
53
Technical
anti-glare shield
n.
parlamaya karşı kalkan
54
Technical
veiling glare index
n.
perde parıltısı indisi
55
Technical
anti-glare
adj.
yansıma engelleyici
56
Technical
non-glare
adj.
yansımaz
57
Technical
non-glare
adj.
yansımayan
Informatics
58
Informatics
glare-free screen
n.
yansımasız ekran
Lighting
59
Lighting
disability glare
n.
bozucu kamaşma
60
Lighting
direct glare
n.
doğrudan kamaşma
61
Lighting
direct glare
n.
dolaysız kamaşma
62
Lighting
discomfort glare
n.
konforsuz kamaşma
63
Lighting
glare by reflection
n.
yansımayla kamaşma
Aeronautic
64
Aeronautic
glare shield
n.
alev siperi
Meteorology
65
Meteorology
glare ice
n.
parlak buz
Star Wars
66
Star Wars
anti-glare goggles
n.
yansıma engelleyici gözlükler
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of glare
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy