Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
ölen
Bedeutungen von dem Begriff
"ölen"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
ölen
late
adj.
2
General
ölen
dying
adj.
Law
3
Law
ölen
decedent
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"ölen"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 143 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
işkence çekerek ölen kimse
martyr
n.
2
General
mirasçısız ölen kimsenin mallarının devlete geçişi
escheat
n.
3
General
birine ölen bir yakınından kalan servet
heritage
n.
4
General
vasiyetname bırakmadan ölen kimse
intestate
n.
5
General
ölen (kazada/savaşta)
casualty
n.
6
General
mirasçısız ölen kimsenin malları
escheat
n.
7
General
yahudilikte ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi
shivah
n.
8
General
ölen ağaçlarda büyüyen mantar
jew's-ear
n.
9
General
hastaneye yetiştirilemeden yolda ölen veya hastaneye ölü gelen
dead on arrival
n.
10
General
inancı veya davası için ölen kimse
martyr
n.
11
General
ölen bir kişinin cenazesi öncesi merhumun evinde toplanılması
wake
n.
12
General
(ingiltere) eski ev sahibi ölen kiracının yeni ev sahibine ödediği para
acknowledgment money
n.
13
General
tilkisi ölen avcı için şapkada toplanan para
cap money
n.
14
General
ölen kişiler hakkında yazı yazan kimse
necrologist
n.
15
General
ölen insan hakkında yazılan metin
eulogy
n.
16
General
ölen bir insan hakkında cenazesinde yapılan konuşma
eulogy
n.
17
General
ölen kişinin ardından yapılan konuşma
eloge
n.
18
General
ölen baronun dul eşi
baroness
n.
19
General
mirasçısız ölen kimsenin malları
excheat [obsolete]
n.
20
General
ölen kimse
moribund
n.
21
General
ölen kimseye yapılan son görev
obsequy
n.
22
General
bir aylıkken ölen bebek
chrisom
n.
23
General
ölen birinin kimliğini kullanma
ghosting
n.
24
General
doğal bir şekilde ölen hayvandan elde edilen post
murrain
n.
25
General
ölen asilzadenin dul eşi
peeress
n.
26
General
ölen hristiyanların isminin yanına koyulan haç sembolü
dagger
n.
27
General
vasiyetname bırakmadan ölen kimsenin mülkünün oğulları ve diğer mirasçıları arasında eşit bölüşülmesi geleneği
gavel
n.
28
General
(ölen kişinin) ruh
spirit
n.
29
General
ölen savaşçının yerini almak
stand in the gap
v.
30
General
vasiyetsiz ölen
intestate
adj.
31
General
hastaneye yetiştirilemeden yolda ölen veya hastaneye ölü gelen
dead in the field
adj.
32
General
birlikte ölen
commorient
adj.
33
General
aynı anda ölen
commorient
adj.
Phrasals
34
Phrasals
ölen birisinin ardından ölmek
follow on after (someone or something)
v.
Phrases
35
Phrases
ölen ölür kalan sağlar bizimdir
life goes on
expr.
Proverb
36
Proverb
çan dokuz kere çalındığında ölen bir erkektir
nine tailors make a man
37
Proverb
çan dokuz kere çalındığına göre ölen bir erkek
nine tailors make a man
Colloquial
38
Colloquial
ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına takılan kağıt/kart
toe tag
v.
39
Colloquial
ölen kişinin morgda baş parmağına takılan etiket
toe tag
v.
40
Colloquial
ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına bir kağıt/kart takmak
toe-tag
v.
41
Colloquial
ölen kişinin morgda baş parmağına etiket takmak
toe-tag
v.
42
Colloquial
(bir şeyi yapmak) için ölen
bent on (doing something)
adj.
43
Colloquial
yapmak için ölen
bent on doing
adj.
44
Colloquial
bir şey/bir şeyi yapmak için ölen
bent on something/on doing something
adj.
Idioms
45
Idioms
(ölen/hayatının sonuna yaklaşmış biri için) iyi bir yaşam
a good innings [uk/australia]
n.
46
Idioms
(ölen/hayatının sonuna yaklaşmış biri için) uzun bir yaşam
a good innings [uk/australia]
n.
47
Idioms
ölen kişiden kalan mevki/koltuk
dead men's shoes
n.
48
Idioms
gökteki (ölen kişinin arzuladığı şeye) kavuşmuş
gone to the big (something) in the sky
adj.
49
Idioms
gökteki (ölen kişinin arzuladığı şeye) kavuşmuş
gone to the big (or great) in the sky
adj.
50
Idioms
gökteki (ölen kişinin arzuladığı şeye) kavuşmuş
gone to the great (something) in the sky
adj.
51
Idioms
gülmekten ölen
in fits
expr.
Speaking
52
Speaking
ölen üçüncü kişi olacak
he'll be the third to die
expr.
Trade/Economic
53
Trade/Economic
(ölen birinin) hisse senetlerinin devri
transmission of shares
n.
Law
54
Law
ölen kişinin unvan veya makamına halef olma hakkı
remainder
n.
55
Law
kadının ölen kocasının bıraktığı mirası üzerindeki yasal hakkı
marital portion
n.
56
Law
ölen kişinin çocuklarının ya da yakınlarının mirasla kalan mülkün bir bölümünden hak talep etmesi
legitime
n.
57
Law
ölen kimsenin mallarının yönetimi hakkında mahkemenin verdiği karar
receiving order
n.
58
Law
ölen kralın dul karısı
queen dowager
n.
59
Law
ölen kimsenin borçlarının ödenmesi sonrası arta kalan miras malları
residuary bequest
n.
60
Law
ölen kimsenin ölüm anında yaptığı beyanlar
dying declaration
n.
61
Law
ölen kişinin çocuklarının ya da yakınlarının mirasla kalan mülkün bir bölümünden hak talep etmesi
legitim
n.
62
Law
vasiyetname bırakmadan ölen şahsın mirasına mirasçı olma
intestate succession
n.
63
Law
vasiyetname bırakarak ölen kimse
testate
n.
64
Law
mirasçısız ölen kişinin mallarının devlete geçmesi
escheatment
n.
65
Law
ölen kişinin gömüldüğü yer
sacred place
n.
66
Law
(eskiden) mirasçının ölen büyük dedesinin el konmuş mülkünde hak iddia edebilmesine yarayan yazı
besaiel
n.
67
Law
erkeğin ölen karısının malları üzerindeki veraset hakkı
curiality [scotland]
n.
68
Law
mirasçısız ölen birinin mallarına el koymak
escheat
v.
69
Law
vasiyetname bırakmadan ölen
intestate
adj.
70
Law
vasiyetsiz ölen
intestate
adj.
71
Law
vasiyetname bırakmadan ölen kimseden miras alma ile ilgili
abintestate
adj.
Politics
72
Politics
ölen markinin dul kalmış karısı
marchesa
n.
73
Politics
her yıl mayıs'ın son pazartesi günü savaşta ölen askerlerin anıldığı bir amerikan bayramı
confederate memorial day
n.
Industry
74
Industry
ambulansla hastaneye yetiştirilemeden ölen kimse
doa (defective on arrival)
abrev.
Media
75
Media
yıllık yayında geçmiş yılda ölen birinin anısına ayrılan sayfa
memorandum
n.
Medical
76
Medical
anne karnında ölen fetüsün başını ezerek çekmeye yarayan cerrahi alet
cephalotome
n.
77
Medical
çürüyerek ölen (doku vb)
necrotic
adj.
78
Medical
hastane yolundayken ölen hasta
doa (dead on arrival)
abrev.
Pathology
79
Pathology
tetanostan ölen bir kimseden geçen bir mikrop vasıtasıyla et suyunda oluşan zehirli bir baz
tetanin
n.
Veterinary
80
Veterinary
doğal nedenlerle ya da hastalıktan ölen koyun
braxy
n.
81
Veterinary
doğal nedenlerle ölen koyunun eti
braxy
n.
82
Veterinary
hastalık nedeniyle ölen hayvan
morkin
n.
83
Veterinary
kaza sonucu ölen hayvan
morkin
n.
84
Veterinary
hastalık nedeniyle ölen hayvan
morling
n.
85
Veterinary
kaza sonucu ölen hayvan
morling
n.
Astronomy
86
Astronomy
ölen yıldız
dying star
n.
Botanic
87
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
american agave (agave americana)
n.
88
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
sentry plant
n.
89
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
american aloe
n.
90
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
agave
n.
91
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
century plant
n.
92
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi
maguey
n.
93
Botanic
ölen bitkilerde yaygın olarak bulunan bir küf
epicoccum
n.
94
Botanic
yaz ortasında küçük çiçekler açan ve her yıl çiçek açtıktan sonra ölen bir bitki cinsi
astrantia
n.
95
Botanic
yaz ortasında küçük çiçekler açan ve her yıl çiçek açtıktan sonra ölen astrantia cinsi bitkiler
masterwort
n.
96
Botanic
malezya'ya özgü bir kez çiçek açıp meyve verdikten sonra ölen tüy yapraklı bir palmiye ağacı cinsi
metroxylon
n.
97
Botanic
malezya'ya özgü bir kez çiçek açıp meyve verdikten sonra ölen tüy yapraklı bir palmiye ağacı cinsi
genus metroxylon
n.
98
Botanic
bir kez meyve verip ölen bitki
monocarp
n.
99
Botanic
bir kez meyve verip ölen bitki
monocarpic plant
n.
100
Botanic
bir kez meyve verip ölen bitki
monocarpous plant
n.
101
Botanic
yağmurlu iklimde ölen bitki
ombrophobe
n.
102
Botanic
bir kez meyve verip ölen (bitki)
monocarpic
adj.
103
Botanic
(bitki) meyve verince ölen
semelparous
adj.
Social Sciences
104
Social Sciences
orta avustralya'daki birtakım aborjin kabilelerinde ölen kişinin öcünü almakla görevli bir tür şaman
kadaitcha
n.
105
Social Sciences
aile fertlerin ölen yakınlarının bedeninden bir parça yemesi (genellikle dini amaçlı)
endocannibalism
n.
106
Social Sciences
eşi ölen ya da kısır olan erkeğin baldızıyla evlenmesi
sororate
n.
Literature
107
Literature
ölen bir kimsenin anısına hazırlanmış kısa edebi parça
epitaph
n.
108
Literature
anglo-sakson dönemi ingiliz edebiyatı'nda ölen bir kişinin arkasından söylenen şiir
sermon
n.
History
109
History
ölen kişinin armasını taşıyan panel
achievement (heraldry)
n.
110
History
29 ocak 1986'da kalkışından hemen sonra infilak eden ve yedi mürettebatı ölen uzay mekiği
challenger
n.
111
History
19. yüzyılda yeni ölen birinin mezarı üzerine mezar hırsızlarını caydırmak için konulan ağır demir ızgara
mortsafe
n.
112
History
birinci dünya savaşı'nda ölen çok sayıdaki yetenekli ve genç erkek
lost generation
n.
113
History
kiracısı ölen arazinin varisinden alınacak paylara ilişkin eski bir derebeylik kanunu
primer seizin
n.
Religious
114
Religious
kilisenin ölen bir kişiyi azizler listesine dahil etmesi
canonisation
n.
115
Religious
kilisenin ölen bir kişiyi azizler listesine dahil etmesi
canonization
n.
116
Religious
kilisenin ölen bir kişiyi azizler listesine dahil etmesi
canonization
n.
117
Religious
ölen birinin taşınabilir mallarının din adamlarına ödenen kısmı
nonage
n.
118
Religious
1618 yılında ölen ursula benincasa tarafından kurulan rahibeler tarikatı
theatin
n.
119
Religious
ölen insanlar için yapılan bağış
altarage
n.
120
Religious
(incil'de) kocası ananias ile beraber yalan söyledikleri için aniden ölen kadın
sapphira
n.
121
Religious
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi
shiva
n.
122
Religious
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi
shibah
n.
123
Religious
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan otuz günlük yas dönemi
shloshim
n.
Philosophy
124
Philosophy
Ölen bir kimsenin ruhunun tekrardan dünyaya geri döndüğünü iddia eden felsefeye inanan kişi
reincarnationist
n.
Military
125
Military
savaşlarda ölen askerlerin anıldığı bir gün
armistice day
n.
126
Military
savaşlarda ölen askerlerin anıldığı bir gün
veterans' day
n.
127
Military
savaşlarda ölen askerlerin anıldığı bir gün
veterans day
n.
128
Military
savaşlarda ölen askerlerin anıldığı bir gün
November 11
n.
129
Military
abd ordusunun ölen mensuplarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere refakat eden kimse
blue bark
n.
130
Military
ölen abd ordusu mensubunun kişisel eşyalarının gönderilmesi
blue bark
n.
131
Military
ölen veya esir düşen askeri personel
loss
n.
132
Military
hastalıktan ölen
died of disease
adj.
133
Military
yaralardan ölen
died of wounds
adj.
Mythology
134
Mythology
kral arthur efsanesinde lancelot'un karşılıksız aşkından ölen kadın
elaine
n.
135
Mythology
sevgilisi hero ile buluşmaya çalışırken boğulup ölen mitolojik bir karakter
leander
n.
136
Mythology
doğumda ölen kadının hayaleti
pontianak
n.
Printery
137
Printery
ölen yazarın yayımlanmamış yazıları
remains
n.
138
Printery
ölen yazarın yayımlanmamış yazıları
literary remains
n.
Archaic
139
Archaic
bir aylıkken ölen bebek
chrisom child
n.
Slang
140
Slang
ölen kişinin açık kalan ağzı
o-sign
n.
Anthropology
141
Anthropology
kadının dul kalınca ölen kocasının erkek kardeşiyle evlendirilmesini şart koyan gelenek
concubitancy
n.
142
Anthropology
dul kalınca ölen kocasının erkek kardeşiyle evlenmekle yükümlü kadın
concubitant
n.
143
Anthropology
(tibet'te) ölen kişinin bedeninin akbabalara sunulduğu cenaze ritüeli
sky burial
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ölen
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy