absolutely! - Türkisch Englisch Wörterbuch

absolutely!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "absolutely!" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Speaking
absolutely! expr. hem de nasıl!

Bedeutungen, die der Begriff "absolutely!" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 71 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
absolutely adv. kesinlikle
That is absolutely correct and we must vigorously condemn them.
Bu kesinlikle doğrudur ve onları şiddetle kınamalıyız.

More Sentences
absolutely adv. mutlaka
This has already been illegal in the past but this discrimination must still be absolutely prevented.
Bu durum geçmişte zaten yasa dışı idi ancak yine de bu ayrımcılığın mutlaka önlenmesi gerekmektedir.

More Sentences
absolutely adv. tamamen
We do not know when they will arrive and when they arrive they will probably be absolutely exhausted.
Ne zaman geleceklerini bilmiyoruz ve geldiklerinde muhtemelen tamamen tükenmiş olacaklar.

More Sentences
General
absolutely adv. çok (nitelediği sözcükten önce gelince)
Even though I absolutely love my job, my family comes first.
İşimi çok sevmeme rağmen ailem her şeyden önce geliyor.

More Sentences
absolutely adv. muhakkak
Now that you are in Italy, you must absolutely see Naples.
İtalya'ya gitmişken Napoli'yi de muhakkak görmelisiniz.

More Sentences
absolutely adv. kesinlikle
On both occasions, I was absolutely dumbfounded as to what they told us.
Her iki olayda da, bize söyledikleri karşısında kesinlikle şaşkınlığa uğradım.

More Sentences
Phrases
absolutely amazing expr. kesinlikle harika
The menu looks absolutely amazing.
Menü kesinlikle harika görünüyor.

More Sentences
absolutely amazing expr. kesinlikle muhteşem
His technique was unique and absolutely amazing.
Tekniği eşsiz ve kesinlikle muhteşemdi.

More Sentences
Colloquial
absolutely wrong adj. kesinlikle yanlış
What you are saying is absolutely wrong.
Söyledikleriniz kesinlikle yanlış.

More Sentences
absolutely nothing expr. kesinlikle hiçbir şey
We talk and talk and we change absolutely nothing when it comes to the Council's position.
Konuşuyoruz, konuşuyoruz ve Konseyin tutumu söz konusu olduğunda kesinlikle hiçbir şeyi değiştirmiyoruz.

More Sentences
Speaking
absolutely necessary expr. kesinlikle gerekli
Yes, it is absolutely necessary for the Treaty to be ratified by all the Member States.
Evet, Antlaşmanın tüm Üye Devletler tarafından onaylanması kesinlikle gereklidir.

More Sentences
Law
absolutely adv. kesin olarak
This means that as yet none of them can be absolutely certain.
Bu, henüz hiçbirinin kesin olarak emin olamayacağı anlamına gelir.

More Sentences
absolutely adv. tamamen
How we handle it and how it is detected is absolutely critical.
Bunu nasıl ele alıyoruz ve nasıl tespit ediyoruz, tamamen kritik öneme sahiptir.

More Sentences
Technical
absolutely adv. kesinlikle
Mr Harbour's question about children of stable partnerships is absolutely vital.
Bay Harbour'un istikrarlı birlikteliklerden olan çocuklarla ilgili sorusu kesinlikle hayati önem taşımaktadır.

More Sentences
absolutely adv. mutlaka
We absolutely must exceed the 1% of GDP devoted to higher education.
Yükseköğretime ayrılan GSYİH'nin %1'ini mutlaka aşmalıyız.

More Sentences
Common Usage
absolutely adv. mutlak surette
General
be absolutely right v. yerden göğe kadar haklı olmak
absolutely empty adj. tamtakır
absolutely straight adj. dümdüz
absolutely adv. mutlaka (cevap olarak)
absolutely adv. bayağı
absolutely adv. tamamıyla (nitelediği sözcükten sonra gelince)
absolutely adv. kesinlikle (cevap olarak)
absolutely adv. kesinlikle (nitelediği sözcükten önce gelince)
absolutely adv. tümüyle
absolutely adv. mutlak
absolutely adv. illa
absolutely adv. elbette
absolutely adv. katiyen
absolutely adv. tamamıyla (cevap olarak)
absolutely adv. tamamıyla
absolutely adv. bütün yönleriyle
absolutely adv. bütün yanlarıyla
absolutely not adv. katiyen
absolutely adv. mutlak suretle
absolutely one day adv. kesinlikle bir gün
Proverb
absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
power corrupts absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
power corrupts absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
absolute power corrupts absolutely mutlak güç önünde sonunda insanı bozar
absolute power corrupts absolutely mutlak güç mutlaka insanı bozar
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç önünde sonunda insanı bozar
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç mutlaka insanı bozar
Colloquial
absolutely not! interj. kesinlikle hayır!
absolutely no! expr. kesinlikle hayır!
absolutely not expr. kesinlikle olmaz
Idioms
do absolutely anything v. çok uğraşmak
do absolutely anything v. elden gelen her şeyi yapmak
do absolutely anything v. elinden geleni yapmak
do absolutely anything v. her yola başvurmak
do absolutely anything v. her yolu denemek
do absolutely anything v. tüm yolları denemek
Speaking
that makes absolutely no sense expr. bu kesinlikle çok mantıksız
I absolutely agree with you expr. size kesinlikle katılıyorum
I absolutely agree with you expr. sana kesinlikle katılıyorum
you are absolutely gorgeous expr. tek kelimeyle harikasın
Trade/Economic
free of damage absolutely n. kati olarak hasardan muaf
free of damage absolutely n. kesin olarak hasardan muaf
Law
absolutely adv. muhakkak
Technical
absolutely convergent n. mutlak yakınsak
absolutely stable system n. mutlak kararlı sistem
absolutely summable n. mutlak toplanır
absolutely stable system n. mutlak kararlı dizge
absolutely convergent n. salt yakınsak
Computer
absolutely stable system n. mutlak kararlı dizge
Math
absolutely convergent séries n. mutlak yakınsak seri
Statistics
absolutely unbiased estimator n. mutlak yansız tahmin edici
Slang
absolutely fucking not! expr. tabii ki değil lan!