Verlauf

baskı altında

Bedeutungen von dem Begriff "baskı altında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	baskı altında	captive adj.
2	General	baskı altında	under pressure adj.
3	General	baskı altında	hard-pressed adj.
4	General	baskı altında	pressurized adj.
5	General	baskı altında	under duress adv.
6	General	baskı altında	under compulsion adv.
Colloquial
7	Colloquial	baskı altında	in a box adj.
8	Colloquial	baskı altında	pushed adj.
Idioms
9	Idioms	baskı altında	hard-pressed adj.
10	Idioms	baskı altında	on the spot adv.
11	Idioms	baskı altında	under a cloud adv.
12	Idioms	baskı altında	with one's back to the wall expr.
13	Idioms	baskı altında	under the gun expr.
Law
14	Law	baskı altında	under coercion expr.
15	Law	baskı altında	under duress expr.
16	Law	baskı altında	under duress expr.
Telecom
17	Telecom	baskı altında	under the cosh expr.

Bedeutungen, die der Begriff "baskı altında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	baskı altında tutma	repression n.
2	General	baskı altında kalma	smother n.
3	General	baskı altında olma	tensity n.
4	General	baskı altında soğukkanlılık	sang froid n.
5	General	baskı altında soğukkanlılık	aplomb n.
6	General	baskı altında soğukkanlılık	poise n.
7	General	baskı altında soğukkanlılık	assuredness n.
8	General	baskı altında soğukkanlılık	cool n.
9	General	fiziksel veya ahlaki açıdan baskı altında olma	necessity n.
10	General	baskı altında bozulmama	unbreakableness n.
11	General	kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat	white cap n.
12	General	acele ettirilip baskı altında olma	drive n.
13	General	(toplama kampındaki mahkumlar gibi) baskı veya tehdit altında çalışan insan grubu	slave labor n.
14	General	baskı altında tutmak	restrain v.
15	General	baskı altında olmak	be under pressure v.
16	General	manevi baskı altında olmak	be under pressure v.
17	General	baskı altında tutmak	repress v.
18	General	baskı altında tutmak	keep down v.
19	General	baskı altında tutmak	coerce v.
20	General	baskı altında tutmak	concuss v.
21	General	baskı altında tutmak	press somebody close v.
22	General	baskı altında tutmak	contain v.
23	General	psikolojik baskı altında olmak	be under psychological pressure v.
24	General	baskı altında hissetmek	feel under pressure v.
25	General	baskı altında kalmak	be under pressure v.
26	General	baskı altında kalmak	remain under pressure v.
27	General	baskı altında tutmak	hold down v.
28	General	çok baskı altında olmak	be under a lot of pressure v.
29	General	çok baskı altında kalmak	be under a lot of pressure v.
30	General	işte baskı altında olmak	be under pressure at work v.
31	General	büyük baskı altında olmak	be under a lot of pressure v.
32	General	harekete geçmeye mecbur kalacak şekilde baskı altında kalmak	be pressed up to the point of action v.
33	General	baskı altında tutmak	hold [scottish] v.
34	General	(bilgiyi) baskı altında açığa çıkarmak	disgorge v.
35	General	(baskı altında) verimini kaybedip dağılmak	crack (up) v.
36	General	baskı altında tutulan	inhibitory adj.
37	General	baskı altında hareket etmeyen	uncompelled adj.
38	General	baskı altında olmayan (kimse)	unpressurized adj.
39	General	baskı altında olmayan (kimse)	unpressurised adj.
40	General	baskı altında tutulmamış	unrepressed adj.
41	General	baskı altında olan	hard-set adj.
42	General	(duygusal baskı altında) duraksayarak konuşan	broken adj.
43	General	baskı altında yapılan	hurried adj.
44	General	baskı altında çalışan	hurried adj.
45	General	çok baskı altında	hard-pushed adj.
46	General	baskı altında olan	distressful adj.
47	General	baskı altında olan	coiled adj.
48	General	baskı altında tutulmuş	stifled adj.
49	General	baskı altında tutan	suppressive adj.
50	General	baskı veya kontrol altında	on a string adv.
51	General	sermayesiz olarak baskı veya kontrol altında	on a string adv.
Phrasals
52	Phrasals	baskı altında tutmak	choke down v.
53	Phrasals	baskı altında tutmak	choke back v.
54	Phrasals	baskı altında tutmak	choke off v.
55	Phrasals	(ağır bir yükün altında) bocalamak/yalpalamak/baskı altında olmak	stagger under something v.
56	Phrasals	(birini) baskı altında bırakmak	put (one) under the cosh v.
57	Phrasals	eriyip gitmek (duygusal baskı altında)	melt down v.
58	Phrasals	duygusal baskı altında ezilmek	melt down v.
Colloquial
59	Colloquial	(birini) baskı altında tutmak	sit on v.
60	Colloquial	baskı altında olmayan	unbuttoned adj.
61	Colloquial	yüksek baskı altında başarılı olan	clutch adj.
Idioms
62	Idioms	baskı altında tutmak	put the screws on v.
63	Idioms	baskı altında olmak/kalmak	be under the pump v.
64	Idioms	baskı/baskısı altında hissetmek	be under the pump v.
65	Idioms	baskı altında olmak	get under a deadline v.
66	Idioms	baskı altında olmak	get under the gun v.
67	Idioms	baskı altında olmak	be under pressure v.
68	Idioms	baskı altında olmak	be under a deadline v.
69	Idioms	baskı altında olmak	get under pressure v.
70	Idioms	birini baskı altında tutmak	place a strain on someone v.
71	Idioms	baskı altında olmak	hard put v.
72	Idioms	baskı altında olmak	be under the gun v.
73	Idioms	(birini) baskı altında bırakmak	put (one) under the pump v.
74	Idioms	baskı altında olmak	be under the cosh [uk] v.
75	Idioms	baskı altında olmak	be hard-pressed v.
76	Idioms	baskı altında vermek	give under threat of v.
77	Idioms	(birini) baskı altına almak/altında tutmak	hold (one's) feet to the fire v.
78	Idioms	birini baskı altına almak/altında tutmak	hold someone's feet to the fire v.
79	Idioms	'-i baskı altında bırakmak	make demands of v.
80	Idioms	(birini) baskı altında bırakmak	make demands of (one) v.
81	Idioms	(birini/bir şeyi) baskı altında bırakmak	make demands on (someone or something) v.
82	Idioms	(birini/bir şeyi) baskı altında tutmak	place a strain on (someone or something) v.
83	Idioms	stres/baskı altında çalışabilmek	stand the pace v.
84	Idioms	stres/baskı altında çalışabilmek	stay the pace v.
85	Idioms	baskı altında olan	hard-pressed adj.
86	Idioms	baskı altında olan	under the harrow adj.
87	Idioms	stres/baskı altında çalışamaz	can't stand the pace adj.
88	Idioms	(bir şey yapması) için baskı altında	hard-pressed to (do something) adj.
89	Idioms	aşırı baskı altında	at gunpoint expr.
90	Idioms	baskı altında/altına	under the pump [australia] expr.
91	Idioms	hiçbir baskı ve etki altında kalmadan	without fear or favor expr.
Speaking
92	Speaking	bence son zamanlarda çok baskı altında kaldın	i think you've been under a lot of pressure recently expr.
Trade/Economic
93	Trade/Economic	baskı altında enflasyon	suppressed inflation n.
94	Trade/Economic	baskı altında tutmak	squeeze v.
Law
95	Law	baskı altında olmadan/kalmadan	free act and deed expr.
Politics
96	Politics	baskı altında tutan	duressor n.
97	Politics	baskı altında olan	servile adj.
Technical
98	Technical	baskı altında yay	springs under tension n.
99	Technical	akma noktası aşıldıktan sonra bir katının baskı altında deforme olma hızının ölçüsü	mobility n.
Biology
100	Biology	bağışıklığı baskı altında olan	immunosuppressed adj.
Religious
101	Religious	baskı altında bulunan yer	land of bondage n.
102	Religious	baskı altında olma	land of bondage n.
Military
103	Military	baskı altında tutma ateşi	suppressive fire n.
104	Military	baskı altında tutma görevi	suppression mission n.
105	Military	hava savunma topçusunun baskı altında tutulması	air defence artillery neutralization n.
Printery
106	Printery	basım işinin altında kağıtlı döner silindirin bulunduğu düz yatakta yapıldığı baskı makinesi	flatbed press n.
107	Printery	basım işinin altında kağıtlı döner silindirin bulunduğu düz yatakta yapıldığı baskı makinesi	flat-bed press n.
Slang
108	Slang	(kadın) erkeği baskı/kontrolü altında tutmak	break someone's balls v.