Verlauf

bir sürü

Bedeutungen von dem Begriff "bir sürü" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 80 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	bir sürü	lots of adj.
General
2	General	bir sürü	quiverful n.
3	General	bir sürü	heap n.
4	General	bir sürü	reams of letters n.
5	General	bir sürü	reams n.
6	General	bir sürü	lots n.
7	General	bir sürü	mass n.
8	General	bir sürü	a great number of adj.
9	General	bir sürü	a wodge of adj.
10	General	bir sürü	a spate of adj.
11	General	bir sürü	a host of adj.
12	General	bir sürü	heaps of adj.
13	General	bir sürü	a raft of adj.
14	General	bir sürü	loads of adj.
15	General	bir sürü	reams of adj.
16	General	bir sürü	lots and lots adj.
17	General	bir sürü	row upon row adj.
18	General	bir sürü	thousand adj.
19	General	bir sürü	trunkful adj.
20	General	bir sürü	many adj.
21	General	bir sürü	many a adj.
22	General	bir sürü	many an adj.
23	General	bir sürü	many another adj.
24	General	bir sürü	overnumerous adj.
25	General	bir sürü	routh [scotland] adj.
26	General	bir sürü	routhie [scotland] adj.
27	General	bir sürü	fele [dialect] adj.
28	General	bir sürü	beaucoup adj.
29	General	bir sürü	a swarm of expr.
Phrases
30	Phrases	bir sürü	sheer amount expr.
31	Phrases	bir sürü	a whole bunch of expr.
Colloquial
32	Colloquial	bir sürü	bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
33	Colloquial	bir sürü	boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
34	Colloquial	bir sürü	boatload expr.
35	Colloquial	bir sürü	like heck expr.
36	Colloquial	bir sürü	in droves expr.
37	Colloquial	bir sürü	like hell expr.
38	Colloquial	bir sürü	lotta (lot of) expr.
39	Colloquial	bir sürü	a basinful of expr.
40	Colloquial	bir sürü	a whole heap expr.
41	Colloquial	bir sürü	a good many expr.
42	Colloquial	bir sürü	a great many expr.
43	Colloquial	bir sürü	mess of expr.
Idioms
44	Idioms	bir sürü	slews n.
45	Idioms	bir sürü	a (whole) host of (something) adj.
46	Idioms	bir sürü	a (whole) raft of (something) adj.
47	Idioms	bir sürü	a whole raft of adj.
48	Idioms	bir sürü	number of things or people adj.
49	Idioms	bir sürü	a slue of (something) adj.
50	Idioms	bir sürü	coming out of ears adj.
51	Idioms	bir sürü	too many to count adv.
52	Idioms	bir sürü	coming out of one's ears expr.
53	Idioms	bir sürü	up the wazoo expr.
54	Idioms	bir sürü	out the wazoo expr.
55	Idioms	bir sürü	an ocean of someone or something expr.
56	Idioms	bir sürü	oceans of someone or something expr.
57	Idioms	bir sürü	a hell of a lot expr.
58	Idioms	bir sürü	a hundred and one expr.
59	Idioms	bir sürü	out in droves expr.
60	Idioms	bir sürü	out in large numbers expr.
61	Idioms	bir sürü	whole mess of someone or something expr.
62	Idioms	bir sürü	oceans of expr.
Slang
63	Slang	bir sürü	loads [uk] n.
64	Slang	bir sürü	mondo adj.
65	Slang	bir sürü	dickload of expr.
66	Slang	bir sürü	shitload expr.
67	Slang	bir sürü	out the gazoo expr.
68	Slang	bir sürü	hecka expr.
69	Slang	bir sürü	hella expr.
70	Slang	bir sürü	a metric shit ton expr.
71	Slang	bir sürü	a metric shitload expr.
72	Slang	bir sürü	metric shitload expr.
73	Slang	bir sürü	a shit ton expr.
74	Slang	bir sürü	a shitload expr.
75	Slang	bir sürü	lorra [uk] expr.
British Slang
76	British Slang	bir sürü	mob-handed n.
77	British Slang	bir sürü	arse load expr.
78	British Slang	bir sürü	telephone numbers expr.
79	British Slang	bir sürü	hunners expr.
80	British Slang	bir sürü	shit load of expr.

Bedeutungen, die der Begriff "bir sürü" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 168 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir sürü yalan	pack of lies n.
2	General	karmakarışık bir sürü (şey)	welter n.
3	General	bir sürü yalan	a pack of lies n.
4	General	karışık ve sık bir sürü	huddle n.
5	General	bir sürü yalan dolan	bag of tricks n.
6	General	bir sürü yalan	a tissue of lies n.
7	General	bir sürü şey	mobs n.
8	General	yirmi geyiklik bir sürü	little herd n.
9	General	bir sürü şey	muchwhat [obsolete] n.
10	General	bir sürü şey	grundle n.
11	General	bir sürü bira içmek	beer up v.
12	General	bir sürü borcu olmak	owe a lot of money v.
13	General	bir sürü hap almak	take too many pills v.
14	General	bir sürü el hareketi yapmak	make a lot of hand gestures v.
15	General	bir sürü iltifat almak	get a lot of compliments v.
16	General	birbirini takip eden bir sürü (kimse)	succession of adj.
17	General	bir sürü olan (çok)	abounding adj.
Phrasals
18	Phrasals	bir dolu/sürü (parası/arkadaşı vb) olmak	lousy with someone or something v.
19	Phrasals	birine (bir sürü) bir şeyler vermek	ply somebody with something v.
20	Phrasals	sürü/kalabalık halinde bir yerden çıkmak	throng out of something v.
21	Phrasals	sürü/kalabalık halinde bir yere girmek	throng into something v.
22	Phrasals	(bir şey) aracılığıyla bir sürü insanı doluşturmak	pump through (something) v.
23	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek	troop into (something or some place) v.
24	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye/yere) girmek	troop in (something or some place) v.
25	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye) girmek	troop into (something) v.
26	Phrasals	grup/sürü halinde (bir şeye) girmek	troop in (something) v.
27	Phrasals	bir yerden sürü halinde geçmek	troop across someone or something v.
28	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sürü halinde çıkmak	swarm out (of something or some place) v.
29	Phrasals	bir şeyden sürü halinde çıkmak	swarm out of something v.
30	Phrasals	(bir şeyden/yerden) sürü halinde geçmek	swarm through (something or some place) v.
31	Phrasals	bir şeyden sürü halinde geçmek	swarm through something v.
32	Phrasals	bir sürü kişiyle yatıp kalkmak	cat around v.
33	Phrasals	sürü gibi bir araya getirmek	crowd up v.
34	Phrasals	birilerini/bir şeyleri sürü/grup halinde toplamak	herd someone or something together v.
35	Phrasals	bir sürü zahmete girmek	lay (oneself) out v.
36	Phrasals	(birine) bir sürü/çok miktarda (bir şey) vermek	ply (one) with (something) v.
37	Phrasals	(birine) bir sürü (bir şey) vererek gözünü boyamak/kandırmak	ply (one) with (something) v.
38	Phrasals	aracılığıyla bir sürü insanı doluşturmak	pump through v.
Proverb
39	Proverb	denizde daha bir sürü balık var	there are plenty more pebbles on the beach
40	Proverb	denizde daha bir sürü balık var	there are plenty of (other) pebbles on the beach
41	Proverb	denizde daha bir sürü balık var	there are other pebbles on the beach
Colloquial
42	Colloquial	bir sürü angarya iş	too many chores n.
43	Colloquial	bir sürü yalan dolan	a lot of baloney n.
44	Colloquial	teknik dilde bir sürü anlaşılmaz şey/saçmalık	gobbledygook n.
45	Colloquial	resmi dilde bir sürü laf salatası	gobbledygook n.
46	Colloquial	bir sürü şey	haul n.
47	Colloquial	bir sürü soru sormak	ask a lot of questions v.
48	Colloquial	bir sürü (bir şey)	plenty of (something) adj.
49	Colloquial	bir dolu/sürü	a mess of (something) expr.
50	Colloquial	bir sürü (şey)	a million and one (something) expr.
51	Colloquial	bir sürü yalan dolan	a lot of hooey expr.
52	Colloquial	bir sürü zırva	a lot of hooey expr.
53	Colloquial	bir sürü farklı şey/iş	one thing and another expr.
54	Colloquial	bir sürü iş/uğraş	one thing and another expr.
55	Colloquial	bir sürü farklı iş, görev	(what with) one thing and another expr.
56	Colloquial	bir sürü iş/uğraş	(what with) one thing and another expr.
57	Colloquial	bir sürü (bir şey)	a load of (something) expr.
58	Colloquial	ve bunun/onun gibi bir sürü şey	and (all) the rest (of it) expr.
59	Colloquial	ve daha bir sürü şey	and this and that expr.
60	Colloquial	ve bunun/onun gibi bir sürü şey	and whatnot expr.
61	Colloquial	bir sürü (bir şey)	hell of a lot of (something) expr.
62	Colloquial	bir sürü (bir şey)	loads (of something) expr.
63	Colloquial	oradan buradan bir sürü şey	this, that, and the other thing expr.
64	Colloquial	ondan bundan bir sürü şey	this, that, and the other thing expr.
Idioms
65	Idioms	saçma sapan bir sürü şey	a lot of bunk [uk] n.
66	Idioms	bir sürü/çok	wealth of something n.
67	Idioms	bir sürü kişi	every man and his dog n.
68	Idioms	bir dolu/sürü/yığın çöp	a load of rubbish n.
69	Idioms	bir sürü sorun	a ton of trouble n.
70	Idioms	bir sürü saçmalık/ıvır zıvır	a load of rubbish n.
71	Idioms	bir sürü insan	all the world and his wife n.
72	Idioms	bir sürü insan	the world and his wife n.
73	Idioms	(bir sürü sembol ve kısaltma içeren) anlaşılması zor dil	alphabet soup n.
74	Idioms	bir sürü (bir şey)	slews of (something) n.
75	Idioms	bir sürü (bir şey)	slues of (something) n.
76	Idioms	bir sürü bela/sorun	a hornets' nest n.
77	Idioms	bir sürü sorun	a hornet’s nest n.
78	Idioms	bir sürü iş	a lot on (one's) plate n.
79	Idioms	bir sürü kusur	a multitude of sins n.
80	Idioms	bir sürü suç/günah	a multitude of sins n.
81	Idioms	bir sürü (bir şey)	a slew of (something) n.
82	Idioms	bir sürü şikayet	an earful n.
83	Idioms	bir sürü dedikodu	an earful n.
84	Idioms	bir sürü eleştiri	an earful n.
85	Idioms	bir sürü şikayet	an earful n.
86	Idioms	bir sürü dedikodu	an earful n.
87	Idioms	bir sürü eleştiri	an earful n.
88	Idioms	bir sürü kişi	everybody and their brother n.
89	Idioms	bir sürü kişi	everyone and their uncle n.
90	Idioms	aynı anda bir sürü işle uğraşma	finger in every pie n.
91	Idioms	denizde daha bir sürü balık olmak	not be the only pebble on the beach v.
92	Idioms	aynı anda bir sürü değişik işle uğraşmak	have many irons in the fire v.
93	Idioms	aynı anda bir sürü işle uğraşmak	have a finger in every pie v.
94	Idioms	aynı anda bir sürü planı olmak	have many irons in the fire v.
95	Idioms	bir sürü yemeği marifetle yapabilmek	cook up a storm v.
96	Idioms	bir sürü çocukları olmak	keep the stork busy v.
97	Idioms	bir sürü çocukları olmak	keep the stork flying v.
98	Idioms	bir sürü hap almak	pop pills v.
99	Idioms	kafasında bir sürü sorun olmak	have a lot on one's mind v.
100	Idioms	karşı cinsten bir sürü arkadaşı olmak	play the field v.
101	Idioms	bir şeyden zibil gibi/bir sürü olmak	have something coming out of your ears v.
102	Idioms	bir şey için bir sürü para harcamak	dig deep v.
103	Idioms	bir sürü (bir şeyi) olmak	have (something) up the wazoo v.
104	Idioms	insanları/hayvanları sürü halinde bir araya getirmek	bring someone or something out in droves v.
105	Idioms	kafasında bir sürü sorun olmak	have a lot on mind v.
106	Idioms	(birinden bir sürü) azar işitmek	take (a lot of) stick (from someone) v.
107	Idioms	bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda	all over the board adv.
108	Idioms	bir sürü/dünya kadar/çok sayıda	all over the board adv.
109	Idioms	bir sürü kişi	everybody and his dog pron.
110	Idioms	bir sürü kişi	everybody and his mother pron.
111	Idioms	bir sürü kişi	everybody and his mum pron.
112	Idioms	bir sürü kişi	everybody and their dog pron.
113	Idioms	bir sürü kişi	everybody and their mother pron.
114	Idioms	bir sürü kişi	everybody and their mum pron.
115	Idioms	bir sürü kişi	everyone and his cousin pron.
116	Idioms	bir sürü kişi	everyone and his dog pron.
117	Idioms	bir sürü kişi	everyone and his mother pron.
118	Idioms	bir sürü kişi	everyone and his mum pron.
119	Idioms	bir sürü kişi	everyone and his uncle pron.
120	Idioms	bir sürü kişi	everyone and their brother pron.
121	Idioms	bir sürü kişi	everyone and their dog pron.
122	Idioms	bir sürü kişi	everyone and their mother pron.
123	Idioms	bir sürü kişi	everyone and their mum pron.
124	Idioms	ve bunun gibi bir sürü saçma şey	and all that jazz expr.
125	Idioms	bir sürü değişik şey	everything and the kitchen sink expr.
126	Idioms	bir sürü (insan/şey)	a ton of (people or things) expr.
127	Idioms	bir sürü (bir şey)	a wealth of (something) expr.
128	Idioms	daha bir sürü	a whole lot more expr.
129	Idioms	bir sürü (bir şey)	a whole lot of (something) expr.
130	Idioms	bir sürü (bir şey)	an ocean of (something) expr.
131	Idioms	bir sürü bir şey	an ocean of something [uk] expr.
132	Idioms	bir sürü (bir şey)	an ocean of (something) expr.
133	Idioms	bir sürü bir şey	an ocean of something [uk] expr.
134	Idioms	ve daha bir sürü şey	continued (on) page 94 expr.
135	Idioms	bir sürü yalan dolan	a bunch of hooey [us] expr.
136	Idioms	bir sürü zırva	a bunch of hooey [us] expr.
137	Idioms	bir sürü yer	the whole wide world expr.
138	Idioms	bir sürü (kişi/şey)	tons of (people or things) expr.
139	Idioms	bir sürü bir şey	tons of something expr.
Speaking
140	Speaking	arabama bir sürü insan doldurma	don't load down my car with too many people expr.
141	Speaking	arabamı bir sürü insanla doldurma	don't load down my car with too many people expr.
142	Speaking	bir sürü yiyeceğimiz var	we've got lots of food expr.
143	Speaking	bir sürü balık gördüm	I saw many fish expr.
144	Speaking	bir sürü telefon aldım	I got a lot of calls expr.
145	Speaking	birlikte bir sürü para kazanacağız	we're going to make a lot of money together expr.
146	Speaking	geldiği yerde bundan bir sürü daha var	there will be plenty more where that came from expr.
147	Speaking	orada bir sürü fotoğraf çek	take a lot of photos there expr.
148	Speaking	okulda bir sürü arkadaşım var	I have a lot of friends at school expr.
149	Speaking	orada başka bir sürü insan olabilir	there could be lots of other people expr.
150	Speaking	şansıma bir sürü otobüs vardı	luckily there were plenty of buses expr.
151	Speaking	yapacak bir sürü işim var	I have scores of things to do expr.
Marine Biology
152	Marine Biology	atlantik’in sığ sularında sürü halinde yüzen tehlikeli bir köpekbalığı	lemon shark (negaprion brevirostris) n.
Zoology
153	Zoology	orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan	dzeren n.
154	Zoology	orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan	dzeron n.
155	Zoology	orta asya, tibet ve çin'e özgü sürü halinde yaşayan açık kahverengi renkli ve siyah kuyruklu bir ceylan	dzerin n.
Agriculture
156	Agriculture	(sürü) tek bir soydan yetiştirilmiş	closed adj.
Archaic
157	Archaic	(mecaz) bir sürü	cartload n.
Slang
158	Slang	bir sürü yalan dolan	a load of (old) cobblers' awls n.
159	Slang	bir sürü zırva	a load of (old) cobblers' awls n.
160	Slang	bir sürü para	an arm and a leg n.
161	Slang	bir sürü para	an arm and a leg n.
162	Slang	bir sürü yalan dolan	a load of (old) cobblers [uk] expr.
163	Slang	bir sürü zırva	a load of (old) cobblers [uk] expr.
164	Slang	bir sürü abuk sabuk şey	a load of (old) cobblers [uk] expr.
165	Slang	ve bunun gibi bir sürü bok püsür	and shit expr.
Modern Slang
166	Modern Slang	bir sürü değersiz eşyası olan kimse	acrapulator n.
167	Modern Slang	bunun gibi bir sürü bok püsür	all that crap expr.
168	Modern Slang	ve bunun gibi bir sürü saçma şey	and all that jizz expr.