ehli - Türkisch Englisch Wörterbuch

ehli

Bedeutungen von dem Begriff "ehli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ehli tame adj.
ehli domesticated adj.
ehli homebred adj.
ehli domestic adj.
Latin
ehli domitae adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ehli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
işin ehli competent adj.
Tom seemed competent.
Tom işin ehli görünüyordu.

More Sentences
General
işin ehli equal to (something) adj.
He is equal to the task.
O, işin ehlidir.

More Sentences
ehli hayvan domestic animal n.
işinin ehli shark n.
işinin ehli master of his domain n.
işinin ehli haberci newshound n.
işinin ehli haber spikeri newshound n.
işinin ehli haberci newshawk n.
işinin ehli haber spikeri newshawk n.
zimmet ehli non-muslim subject in the ottoman empire n.
ehli hayvanlar domestic animals n.
işinin ehli kimse witch n.
(ehli hayvan) gebe kalamama miss n.
işinin ehli kimse crackajack n.
ehli hayvan domesticant n.
ehli hayvan domesticate n.
tasavvuf ehli kimse sofi n.
işinin ehli adept at adj.
işin ehli equal to the task adj.
işinin ehli adept in adj.
aşırı işin ehli ultracompetent adj.
işinin ehli crackajack adj.
Colloquial
işin ehli a dab hand n.
(bir şeyin, işin) ehli go-to adj.
işinin ehli snazzy adj.
Idioms
her şeyin ehli, hiçbir şeyin ustası a jill of all trades is a master of none n.
(bir şeyin/işin) ehli a past master (in something) n.
(bir şeyin/işin) ehli a past master (of something) n.
(bir şeyin/işin) ehli a past master (at something) n.
mahir/işinin ehli olmak be all that v.
(bir alanda) işinin ehli olmak know one's stuff v.
(bir alanda) işinin ehli olmak know one's onions v.
işinin ehli olmak know stuff v.
işinin ehli olmak know your onions [old-fashioned] [uk] v.
işinin ehli olmak know your stuff v.
işin ehli equal to the occasion adj.
işinin ehli worth one's salt adj.
Trade/Economic
işinin ehli kadın journeywoman n.
Traffic
ehli hayvan geçebilir domesticated animals can pass expr.
ehli hayvanlar geçebilir domestic animals expr.
Veterinary
sahraaltı afrika'daki ehli hayvanlara çeçe sinekleriyle bulaşan ateşli ve ölümcül bir hastalık nagana n.
ehli hayvanlarda düşüğe sebep olan bruselloz contagious abortion n.
Zoology
dişi ehli hayvanda üreme kanalı bearing n.
Botanic
ehli fiğ vicia sativa n.
ehli fiğ spring vetch n.
Breeding
(ehli hayvan) gebe kalamamak miss v.
Religious
takva ehli pious adj.
Environment
(insanlar veya ehli hayvanlarca rahatsız edilmesi nedeniyle) belirli bir alandaki normal klimaksın yerini alan istikrarlı topluluk disclimax n.
Sport
işinin ehli (boksör) ringwise adj.
Slang
işinin ehli olmayan bilgisayar programcısı hacker n.