fighting - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fighting

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fighting" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
fighting n. kavga
General
fighting n. savaşan
fighting n. savaşçı
fighting n. savaş
fighting n. mücadele
fighting n. dövüş
fighting adj. savaşa katılmış
fighting adj. çatışmaya girmiş
fighting adj. savaş çıkarmaya meyilli
fighting adj. kavgacı
fighting adj. cengaver
fighting adj. savaşa hazır olan
fighting adj. gözüpek
fighting adj. atılgan
Military
fighting n. muharebe
fighting n. savaş

Bedeutungen, die der Begriff "fighting" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 214 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
bull fighting n. boğa güreşi
General
fighting against smuggling n. kaçakçılıkla mücadele
disaster fighting drill n. afete müdahale tatbikatı
fire fighting equipment n. yangın söndürme ekipmanı
fire fighting n. yangınla savaş
fighting cock n. dövüş horozu
flood fighting n. sel mücadelesi
fire fighting n. yangınla mücadele
fire fighting equipment n. yangınla mücadele teçhizatı
a fighting chance n. başarı şansı
fire fighting drill n. yangın söndürme tatbikatı
fire fighting aircraft n. yangın söndürme uçağı
hand-to-hand fighting n. göğüs göğüse kavga
fire fighting equipment n. yangın tesisatı
fighting cock n. horoz dövüşü
fighting art n. dövüş sanatı
art of fighting n. dövüş sanatı
fire-fighting equipment n. yangın söndürme teçhizatı
fire fighting helicopter n. yangın helikopteri
fighting against disease n. hastalıkla mücadele
fighting crime n. suçla savaşma
fighting talk n. meydan okuma
cock fighting n. horoz dövüşü
matrimonial fighting n. evlilik tartışmaları
fighting domestic violence n. aile içi şiddet ile mücadele
cage fighting n. kafes dövüşü
fighting ability n. dövüş yeteneği
fire fighting water supply n. itfaiye su tedariki
fire fighting systems n. yangın söndürme sistemleri
kite fighting n. uçurtma savaşı
kite fighting n. (malezya'da) rakiplerin birbirlerinin uçurtmalarını kendi uçurtma ipleriyle keserek düşürmeye çalıştıkları bir oyun
in-fighting n. (aynı arkadaş grubu arasında çıkan) tartışma
in-fighting n. münakaşa
in-fighting n. ağız dalaşı
close-quarter fighting n. yakın dövüş
fighting chance n. mücadele verilmesi halinde mevcut olan kazanma ihtimali
fighting cock n. hırçın kimse
fighting cock n. kavgacı kimse
fire-fighting n. ani müdahale
live like fighting cocks v. krallar gibi yaşamak
sporadic fighting reported from the region v. bölgeden yer yer çatışma haberleri gelmek
be afraid of fighting v. savaşmaktan korkmak
be afraid of fighting v. kavga etmekten korkmak
fighting savagely adv. kıran kırana
without fighting adv. iyilikle
without fighting adv. kardeş kardeş
Proverb
too busy fighting alligators to drain the swamp ağaçlara bakarken ormanı görememek
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla meşgul olmaktan asıl amacı kaçırmak/ıskalamak
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla uğraşmaktan bir türlü sadede gelememek
too busy fighting alligators to drain the swamp ağaçlara bakarken ormanı görememek
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla meşgul olmaktan asıl amacı kaçırmak/ıskalamak
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla uğraşmaktan bir türlü sadede gelememek
while two dogs are fighting for bone, a third one runs away with it iki kişi bir şey için kavga ederken/çekişirken üçüncü kişi o şeyi alır gider
Colloquial
fighting never solves anything expr. kavga etmek asla bir şeyi çözmez
Idioms
fighting talk it out n. ağız dalaşı
fighting talk it out n. kavgaya neden olan sözler
fighting talk it out n. kışkırtıcı sözler
them's fighting words n. tartışmaya/kavgaya neden olacak sözler
a fighting chance n. başarma şansı
a fighting chance n. kazanma şansı
fighting chance n. başarı şansı
fighting chance n. başarma şansı
fighting chance n. kazanma şansı
fighting words n. tartışmaya/kavgaya neden olacak sözler
fighting words n. kışkırtıcı sözler
come out fighting v. azimle savunmak
live like fighting cocks v. bir eli yağda bir eli balda olmak
be fighting a running battle v. bitmek bilmeyen bir mücadele vermek
be fighting for one's life v. can çekişmek
be fighting mad v. dinden imandan çıkmak
be fighting for one's life v. hayatta kalma mücadelesi vermek
be in fighting trim v. fiziksel olarak iyi (fit) durumda olmak
be in fighting trim v. fiziksel olarak hazır durumda olmak
be fighting for your life v. ölüm kalım savaşı vermek
be fighting mad v. küplere binmek
be fighting a running battle v. sonu gelmeyen bir mücadele vermek
go down fighting v. sonuna kadar çarpışmak
be fighting fit v. turp gibi olmak
be fighting mad v. tepesi atmak
be fighting a running battle v. yılan hikayesine dönen bir mücadele vermek
have a fighting chance v. (bir şey için) iyi/ciddi bir şansı olmak
be fighting fit v. zinde ve sağlıklı olmak
be fighting a losing battle v. olmayacak bir şey için uğraşmak
be fighting a losing battle v. beyhude çaba sarf etmek
be fighting a losing battle v. boşuna uğraşmak
be fighting a losing battle v. nafile uğraşmak
be fighting a losing battle v. başarısız olacağı/bir yere varmayacağı belli bir durum için savaşmak
be fighting a losing battle v. başarısız olmaya mahkum bir mücadele vermek
be fighting a losing battle v. bir yere varmayacak bir savaşım/mücadele vermek
be fighting a losing battle v. başarılı olma şansı pek olmayan bir şey için uğraşmak
be fighting a losing battle v. başarılı olması pek mümkün görünmeyen bir şey için çabalamak
be fighting a losing battle v. boşa kürek çekmek
be fighting for one's life v. can çekişmek
be fighting for one's life v. hayatta kalma mücadelesi vermek
be fighting for one's life v. ölüm kalım savaşı vermek
be fighting for one's life v. tekrar ayağa kalkmaya çalışmak
be fighting for one's life v. hayatta kalmaya çalışmak
be fighting for one's life v. varlığını sürdürmeye çalışmak
be fighting for one's life v. batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek
be fighting for your life v. tekrar ayağa kalkmaya çalışmak
be fighting for your life v. hayatta kalmaya çalışmak
be fighting for your life v. varlığını sürdürmeye çalışmak
be fighting for your life v. batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek
fighting fit adj. turp gibi sağlıklı
fighting fit [uk/australia] adj. savaşa hazır durumda
fighting fit [uk/australia] adj. mücadeleye hazır
fighting fit [uk/australia] adj. mücadeleye hazırlıklı
fighting fit [uk/australia] adj. bir duruma hazır/hazırlıklı
fighting mad adj. dinden imandan çıkmış
fighting mad adj. küplere binmiş
fighting mad adj. tepesi atmış
like fighting snakes expr. çetin
like fighting snakes expr. zorlu
in fighting form expr. mücadeleye hazır
in fighting form expr. zinde
in fighting form expr. formunda
in fighting form expr. kondisyonu iyi
in fighting form expr. savaşa hazır
in fighting form expr. fit durumda
in fighting form expr. gücünü toplamış
in fighting trim expr. formunda
in fighting trim expr. tamamen hazır
in fighting trim expr. iyi hazırlanmış
in fighting trim expr. savaşa/mücadeleye hazır/hazırlıklı
Speaking
I'm sick of everybody fighting expr. herkesin kavga etmesinden bıktım
keep fighting expr. mücadeleye devam
stop fighting expr. kavgayı bırak
I hate fighting with you expr. seninle kavga etmekten nefret ediyorum
keep fighting expr. savaşmaya devam
Law
fighting against corruption n. yolsuzlukla mücadele
Politics
libyan fighting group n. 1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü
libyan islamic fighting group n. 1995 yılında libya'da kurulan ve el kaide ile bağlantılı bir terör örgütü
permanent end to fighting n. savaşa kalıcı çözüm
fighting crime n. suçla savaş
programs fighting poverty yoksullukla mücadele programları
Institutes
department for fighting against smuggling and organized crimes n. kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire
Technical
gaseous fire fighting systems n. gazlı yangın mücadele sistemleri
land fire fighting n. kara itfaiyesi
stationary fire-fighting system n. sabit yangın söndürme teçhizatı
local fire-fighting unit n. sabit yangın söndürme tesisi
fixed fire fighting systems n. sabit yangın söndürme sistemleri
water fire-fighting systems n. sulu yangın söndürme sistemleri
fire protection and fire fighting equipment n. yangınla mücadele ve yangından korunma teçhizatı
fire-fighting pumps n. yangınla mücadele pompaları
fire fighting systems n. yangınla mücadele sistemleri
fire-fighting hose n. yangın söndürme hortumu
fire protection and fire fighting equipment n. yangınla mücadele ve yangından korunma donanımı
fire protection and fire-fighting n. yangından korunma ve yangınla mücadele
fire-fighting hoses n. yangın söndürme hortumları
Textile
specialized fire fighting protective clothing n. uzman itfaiyeci koruyucu elbiseleri
Automotive
fire-fighting vehicle n. yangına müdahale aracı
Aeronautic
airport rescue and fire fighting (arff) n. havaalanı kurtarma ve yangınla mücadele
Marine
fighting top n. çanaklık
certificate for the sea water fire fighting appliances n. deniz suyu ile söndürme sistemi sertifikası
certificate for the fire fighting extinguishers n. yangın söndürücüler sertifikası
fire fighting plan n. yangın ile mücadele planı
fighting chair n. balıkçı teknesinin kıçındaki güverteye sabitlenmiş oturak
fighting top n. savaş gemisinin ana direklerde bulunan ve düşman gemisindeki mürettebata saldırmak için kullanılan silah basamakları
Medical
infection-fighting cells n. enfeksiyonla savaşan hücreler
cancer fighting n. kanserle mücadele
virus-fighting program n. virüsle mücadele programı
Marine Biology
fighting colour n. savaş rengi
fighting colour n. savaş boyası
siamese fighting fish n. kavgacı siyam balığı
fighting crab n. kemancı yengeç
fighting crab n. uca cinsi yengeç
fighting fish n. betta cinsi çeşitli labirent balıklarına verilen ad
fighting fish n. kavgacı siyam balığı
Literature
fighting word n. saldırganca dil
fighting word n. rakibi sinirlendiren üslup
fighting words n. saldırganca dil
fighting words n. rakibi sinirlendiren üslup
History
fighting french n. özgür fransa hareketi
Military
fighting emplacements n. avcı çukurları
hand-to-hand fighting n. göğüs göğse muharebe
fighting load n. harp yükü
fighting falcon n. hava muharebe avcı uçağı
airborne fire fighting system n. havadan yangın söndürme sistemi
fighting control n. idareli bombardıman
fighting trench n. irtibat hendeği
fighting line n. muharebe hattı
fighting patrol n. muharebe karakolu
fighting force n. muharip gücü
fighting efficiency n. muharebe etkinliği
infantry fighting vehicle n. piyade saldırı aracı
fighting falcon n. savaşan şahin
defensive fighting position n. savunmaya yönelik muharebe mevzii
fighting compartment n. savaş bölmesi
fighting force n. savaş gücü
fighting falcon n. savaşan şahinler
street fighting n. sokak muharebesi
expeditionary fighting vehicle n. seferi muharebe aracı
street fighting n. sokak çatışması
fighting at close quarters n. yakın mesafeler dahilinde harp
fire fighting rescue n. yangın söndürme ve kurtarma
fire fighting system n. yangın söndürme sistemi
armoured infantry fighting vehicle n. zırhlı muharebe aracı
armored fighting vehicle n. zırhlı savaş aracı
fighting load n. muharebe askerlerinin etkin çarpışabilmesi ve piyadelerin acil görevleri yerine getirebilmesi için ek olarak taşınan kıyafet, ekipman, silah ve mühimmat
fighting patrol n. muharebe keşif kolu
Sport
total fighting n. neredeyse her türlü kavga tekniğinin serbest olduğu bir dövüş sporu
fighting technique n. dövüş tekniği
fighting spirit n. mücadele ruhu
extreme fighting n. ekstrem dövüş
Boxing
in-fighting n. yakın dövüş
in-fighting n. kısa mesafede dövüş
in-fighting n. yakın temasta dövüş
Cinema
fighting scenes n. dövüş sahneleri
Abbreviation
ufc (ultimate fighting championship) n. nihai dövüş şampiyonası
ufc (ultimate fighting championship) n. abd merkezli bir dövüş sporları organizasyonu
Modern Slang
akf (always keep fighting) expr. insanların depresyonla savaşmasına yardım ederek intiharları azaltmaya yönelik kampanya
akf (always keep fighting) expr. daima mücadeleye devam
Star Wars
fighting for your independence n. senin bağımsızlığın için savaşıyor
underground zygerrian fighting circuit n. zygerria yer altı dövüş sirki