hazırda - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hazırda



Bedeutungen von dem Begriff "hazırda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hazırda in the way [uk] expr.
Phrases
hazırda to burn adv.
hazırda to hand expr.
hazırda to hand expr.
hazırda at hand expr.
Colloquial
hazırda in the pipeline expr.
hazırda on hand expr.
hazırda at the ready expr.
Idioms
hazırda in tow expr.
hazırda on the barrel expr.
hazırda on deck expr.
hazırda at one's fingertips expr.
hazırda at your fingertips expr.
hazırda in the bullpen expr.
hazırda in the bull pen expr.
hazırda in the wings expr.

Bedeutungen, die der Begriff "hazırda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hali hazırda sürdürülen ve nihai durumu belirleyecek olan faaliyet ve işlevsel davranış destinies n.
hazırda tutulan personel grubu pool n.
ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak put somebody on stand-by v.
birini hazırda tutmak put somebody on stand-by v.
yedek olarak hazırda tutmak put somebody on stand-by v.
hali hazırda in one's way [brit] adv.
Colloquial
(birinin) istediği her iş vb. hazırda olmak be (one's) for the asking v.
(birinin) istediği her iş vs. hazırda olmak be there for the taking v.
Idioms
hazırda bol parası/zamanı olmak have (something) to burn v.
hazırda bol parası/zamanı olmak have something to burn v.
hazırda tutulmak be in the bull pen v.
birinin istediği her şey hazırda olmak be somebody's for the asking v.
(birinin) istediği her şey hazırda olmak be (one's) for the taking v.
birinin istediği her şey hazırda olmak be somebody's for the taking v.
birinin istediği her şey hazırda olmak be there for the taking v.
hazırda beklemek be waiting in the wings v.
hazırda bol parası/zamanı olmak have to burn v.
beklemede/hazırda on standby expr.
Trade/Economic
hali hazırda çekilmiş birden fazla farklı krediyi kapatmak için çekilen tek kredi consolidation loan n.
Technical
sistem geçişlerinden sonra tüm ilgililerin destek için hazırda bulunması hypercare n.
hazırda bekleyen standby adj.
Computer
hazırda beklet hibernate expr.
Gastronomy
mekanın hali hazırda servis edebileceği yemek listesi repertoire n.
Military
düşmanın gözünü korkutup saldırmasını önlemek amacıyla büyük bir askeri gücü sürekli hazırda bulundurma deterrence n.