Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
kötüye
Bedeutungen von dem Begriff
"kötüye"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Slang
1
Slang
kötüye
into the toilet
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"kötüye"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 394 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
kötüye gitme
deterioration
n.
2
Common Usage
görevi kötüye kullanma
malpractice
n.
3
Common Usage
kötüye kullanma
abuse
n.
4
Common Usage
görevi kötüye kullanma suçlaması
impeachment
n.
5
Common Usage
kötüye kullanmak
abuse
v.
6
Common Usage
kötüye gitmek
relapse
v.
7
Common Usage
adı kötüye çıkmış
infamous
adj.
8
Common Usage
kötüye kullanan
abusive
adj.
General
9
General
kötüye kullanma
delinquency
n.
10
General
güveni kötüye kullanma
breach of faith
n.
11
General
görevi kötüye kullanma
misconduct
n.
12
General
kötüye kullanma
manipulation
n.
13
General
ilacın kötüye kullanımı
drug abuse
n.
14
General
kötüye kullanan
desecrater
n.
15
General
görevi kötüye kullanma
abuse
n.
16
General
vazifeyi kötüye kullanma
misfeasance
n.
17
General
kötüye kullanma
abuse
n.
18
General
hakkın kötüye kullanılması
abuse of rights
n.
19
General
görevini kötüye kullanma
jobbery
n.
20
General
kötüye kullanma
exploitation
n.
21
General
hakkı kötüye kullanma
abuse
n.
22
General
kötüye kullanma
deceit
n.
23
General
kötüye kullanan
desecrator
n.
24
General
güveni kötüye kullanma
misappropriation
n.
25
General
uçucu maddelerin kötüye kullanımı
volatile substance abuse
n.
26
General
idari yetkinin kötüye kullanılması
abuse of administrative power
n.
27
General
madde kötüye kullanımı
substance abuse
n.
28
General
kötüye kullanma
defiling
n.
29
General
görevi kötüye kullanma
misprision
n.
30
General
yetkisini kötüye kullanma
misconduct
n.
31
General
kötüye işaret
boding
n.
32
General
kötüye işaret
portent
n.
33
General
kötüye kullanma
malfeasance
n.
34
General
kötüye kullanma
misappropriation
n.
35
General
kötüye gitme
relapse
n.
36
General
adı kötüye çıkmış kumarbaz
blackleg
n.
37
General
adı kötüye çıkmış kumarbaz
notorious gambler
n.
38
General
güvenin kötüye kullanılması
abuse of trust
n.
39
General
kötüye kullanma
misuse
n.
40
General
kötüye işaret
handwriting on the wall
n.
41
General
kötüye alamet
handwriting on the wall
n.
42
General
görevi kötüye kullanma
wrongdoing
n.
43
General
görevi kötüye kullanma
wrongful conduct
n.
44
General
güveni kötüye kullanma
embezzlement
n.
45
General
haklarını kötüye kullanma
misuse of rights
n.
46
General
kötüye kullanma
misemployment
n.
47
General
inancı kötüye kullanma
misuse of faith
n.
48
General
inancın kötüye kullanılması
misuse of faith
n.
49
General
inancı kötüye kullanma
abuse of faith
n.
50
General
inancın kötüye kullanılması
abuse of faith
n.
51
General
kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme
deinstitutionalisation
n.
52
General
kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme
deinstitutionalization
n.
53
General
özgürlüğün kötüye kullanılması
license
n.
54
General
görevi kötüye kullanma
malpractise
n.
55
General
kötüye kullanan kimse
abuser
n.
56
General
kötüye kullanma
rape
n.
57
General
kötüye gitme
recidivation
n.
58
General
yeniden kötüye gitme
recrudescence
n.
59
General
kötüye gitme
relapsing
n.
60
General
durumu kötüye gitme
relapsing
n.
61
General
adı kötüye çıkmış olma
nefariousness
n.
62
General
kötüye kullanım
ill-usage
n.
63
General
görevini kötüye kullanma
job
n.
64
General
kötüye kullanma
malefeasance [obsolete]
n.
65
General
görevi kötüye kullanma
malepractice
n.
66
General
görevin haksız kazanç için kötüye kullanılması
venality
n.
67
General
kötüye kullanan kimse
wronger [obsolete]
n.
68
General
görevi kötüye kullanma
misgovernance [obsolete]
n.
69
General
kötüye kullanma
misimprovement
n.
70
General
kötüye meyletme
obfirmation [obsolete]
n.
71
General
kötüye kullanma
deploitation
n.
72
General
kötüye gitme
depravation
n.
73
General
kötüye kullanma
ill-use
n.
74
General
görevin kötüye kullanıldığına ilişkin kanaat
impeachment
n.
75
General
görevin kötüye kullanıldığına ilişkin hüküm
impeachment
n.
76
General
gidişatı devamlı kötüye giden özellikler
disimprovement
n.
77
General
görevi kötüye kullanma
disorder
n.
78
General
kötüye giden durum
distemperance [obsolete]
n.
79
General
kötüye giden durum
distemperature
n.
80
General
kötüye giden durum
distemperment [obsolete]
n.
81
General
ilaçları kötüye kullanan kimse
drug abuser
n.
82
General
kötüye gitme
pejoration
n.
83
General
kötüye kullanmak
misappropriate
v.
84
General
adı kötüye çıkmak
fall into disrepute
v.
85
General
kötüye kullanmak
encroach
v.
86
General
kötüye gitmek (durum)
slip
v.
87
General
kötüye gitmek (hastanın durumu)
lose ground
v.
88
General
görevi kötüye kullanmak
misconduct
v.
89
General
kötüye kullanmak
trespass on something
v.
90
General
kötüye gitmek
retrogress
v.
91
General
kötüye gitmek
worsen
v.
92
General
kötüye kullanmak
exploit
v.
93
General
kötüye gitmek
go downhill
v.
94
General
durumu kötüye gitmeye başlamak
take a turn for the worse
v.
95
General
iyi niyetini kötüye kullanmak
take advantage of
v.
96
General
kötüye kullanmak
impose
v.
97
General
adı kötüye çıkmak
get a bad reputation
v.
98
General
kötüye kullanmak
make a draft on
v.
99
General
kötüye kullanmak
presume on
v.
100
General
kötüye kullanmak
misuse
v.
101
General
kötüye kullanmak
trespass on
v.
102
General
kötüye kullanmak (yetkiyi/görevi)
abuse
v.
103
General
kötüye gitmek
go sour
v.
104
General
kötüye kullanmak
misemploy
v.
105
General
kötüye gitmek
go from bad to worse
v.
106
General
kötüye gitmek
suffer
v.
107
General
kötüye kullanmak
defile
v.
108
General
kötüye gitmek
deteriorate
v.
109
General
kötüye kullanmak
betray
v.
110
General
işler kötüye gitmeye başlamak
take a turn for the worse
v.
111
General
kötüye kullanmak
trespass up
v.
112
General
kötüye işaret olmak
portend
v.
113
General
kötüye işaret olmak
bode
v.
114
General
adını kötüye çıkarmak
infamize
v.
115
General
sağlığı kötüye gitmek
(one's health) to deteriorate
v.
116
General
kötüye gitmek
go to the dogs
v.
117
General
kötüye gitmek
get worse
v.
118
General
kötüye gitmek
relapse
v.
119
General
durumu kötüye gitmek
get worse
v.
120
General
durumu kötüye gitmek
deteriorate
v.
121
General
durumu kötüye gitmek
relapse
v.
122
General
kötüye gitmek
tail away
v.
123
General
kötüye gitmek
tail off
v.
124
General
kötüye kullanmak
trespass upon
v.
125
General
adını kötüye çıkartmak
bring into disrepute
v.
126
General
birisinin iyiliğini kötüye kullanmak
trespass on someone's kindness
v.
127
General
yetkilerini kötüye kullanmak
abuse one's power
v.
128
General
yetkilerini kötüye kullanmak
misuse one's authority
v.
129
General
yetkilerini kötüye kullanmak
misuse one's power
v.
130
General
kötüye gitmek
devolve
v.
131
General
daha kötüye gitmek
have become much worse
v.
132
General
adını kötüye çıkarmak
infamise
v.
133
General
güvenini kötüye kullanmak
abuse one's trust
v.
134
General
kötüye kullanmak
caperclaw
v.
135
General
kötüye kullanmak
rape
v.
136
General
yeniden kötüye gitmek
recrudesce
v.
137
General
kötüye kullanmak
transpose [obsolete]
v.
138
General
kötüye kullanmak
trench
v.
139
General
görevini kötüye kullanmak
job
v.
140
General
şahsi kazanç elde etmek için resmi işi kötüye kullanmak
job
v.
141
General
kötüye kullanmak
maletreat [obsolete]
v.
142
General
kötüye kullanmak
misguide [scotland]
v.
143
General
kötüye kullanmak
misimprove
v.
144
General
kötüye kullanmak
misname
v.
145
General
kötüye gitmek
degenerate
v.
146
General
kötüye gitmek
degrade
v.
147
General
kötüye gitmek
degringolade
v.
148
General
kötüye kullanmak
overrun
v.
149
General
kötüye gitmek
drop away
v.
150
General
kötüye gitmek
curdle
v.
151
General
kötüye kullanmak
intervert [obsolete]
v.
152
General
adını kötüye çıkarmak
post
v.
153
General
kötüye kullanmak
rort
v.
154
General
kötüye gitmek
decline
v.
155
General
adı kötüye çıkmış
disreputable
adj.
156
General
kötüye kullanma eğiliminde olan
abusive
adj.
157
General
kötüye giden
retrogressive
adj.
158
General
kötüye giden
retrograde
adj.
159
General
kötüye işaret
presaging
adj.
160
General
kötüye kullanma hiç kullanılmamasını gerektirmez
wrong use does not preclude proper use
adj.
161
General
kötüye kullanılabilir
abusable
adj.
162
General
kötüye kullanma eğiliminde olan
abuseful
adj.
163
General
kötüye kullanan
abuseful
adj.
164
General
yeniden kötüye giden
recrudescent
adj.
165
General
kötüye kullanılmamış
unabused
adj.
166
General
kötüye kullanmayan
unabusive
adj.
167
General
kötüye kullanılmamış
unafiled
adj.
168
General
kötüye kullanılmamış
unwemmed
adj.
169
General
kötüye kullanan
maleficial
adj.
170
General
adı kötüye çıkmış
opprobrious
adj.
171
General
kötüye işaret eden
infortunate
adj.
172
General
kötüye işaret eden
doomful
adj.
173
General
kötüye doğru
downward
adv.
174
General
kötüye kullanarak
defilingly
adv.
175
General
daha kötüye
backwards
adv.
176
General
adı kötüye çıkacak şekilde
nefariously
adv.
177
General
kötüye kullanmadan
inabusively
adv.
178
General
genellikle görevi kötüye kullanma içeren siyasi skandal anlamı katan son ek
-gate
suf.
Phrasals
179
Phrasals
kötüye gitmek
recoil on
v.
180
Phrasals
kötüye gitmek
recoil upon
v.
181
Phrasals
(bir şeyi) çarpıtarak/kötüye kullanarak bir grubu hedef almak
slant something against someone
v.
Phrases
182
Phrases
kötüye kullanma hiç kullanılmamasını gerektirmez
abuse/misuse does not remove use
expr.
Proverb
183
Proverb
en iyiyi umut et en kötüye hazırlıklı ol
hope for the best but expect the worst
184
Proverb
en iyiyi umut et en kötüye hazırlıklı ol
hope for the best and prepare for the worst
185
Proverb
kötüye bir şey olmaz
devil looks after his own
Colloquial
186
Colloquial
adı kötüye çıkmış kimse
a marked man
n.
187
Colloquial
görevini kötüye kullanan polis memuru
bent cop
n.
188
Colloquial
görevini kötüye kullanan polis memuru
corrupt cop
n.
189
Colloquial
güveni kötüye kullanma
breach of faith
n.
190
Colloquial
yetkisini kötüye kullanan polis memuru
bent cop
n.
191
Colloquial
yetkisini kötüye kullanan polis memuru
corrupt cop
n.
192
Colloquial
güveni kötüye kullanmak
breach of confidence
v.
193
Colloquial
kötüye gitmek
change for the worse
v.
194
Colloquial
kötüye delalet etmek
augur ill
v.
195
Colloquial
kötüye işaret olmak
augur ill
v.
196
Colloquial
kötüye doğru gitmek
change for the worse
v.
197
Colloquial
kötüye dönmek
get/turn nasty
v.
198
Colloquial
kötüye gitmek
get/turn nasty
v.
199
Colloquial
ödeneği kötüye kullanmak
shoe (one's) mule
v.
200
Colloquial
kötüye gitmek
be going to hell
v.
201
Colloquial
durumu kötüye gitmek
be going to hell
v.
202
Colloquial
kötüye kullanmak
chuck off at [australia/new zealand]
v.
203
Colloquial
kötüye bir şey olmaz
evil never dies
expr.
204
Colloquial
işler tamamen kötüye giderse
if worst comes to worst
expr.
205
Colloquial
işler tamamen kötüye giderse
if worse comes to worst
expr.
Idioms
206
Idioms
adı kötüye çıkmış yer
a black spot
n.
207
Idioms
ayrıcalıkların kötüye kullanılması
abuse of privileges
n.
208
Idioms
kötüye gitme/gidiş
jumping the shark
n.
209
Idioms
kötüye kullanılan/haksız kazanılmış zenginlik
the mammon of unrighteousness
n.
210
Idioms
kötüye kullanılan/haksız kazanılmış servet
the mammon of unrighteousness
n.
211
Idioms
kötüye kullanılan/haksız kazanılmış para
the mammon of unrighteousness
n.
212
Idioms
kötüye kullanılan/haksız kazanılmış varlık
the mammon of unrighteousness
n.
213
Idioms
birinin adının kötüye çıkması
black mark beside one's name
n.
214
Idioms
kötüye gideceğinin göstergesi
dark cloud on the horizon
n.
215
Idioms
işlerin/durumun (daha da) kötüleşmesi/kötüye gitmesi
a turn of the screw
n.
216
Idioms
kötüye işaret
writing on the wall
n.
217
Idioms
kötüye alamet
writing on the wall
n.
218
Idioms
kötüye kullanmak
ride roughshod over
v.
219
Idioms
kötüye kullanmak
cast in one's teeth
v.
220
Idioms
adı kötüye çıkmak
fall into disrepute
v.
221
Idioms
adını kötüye çıkarmak
give a bad name
v.
222
Idioms
daha da kötüye gitmek
go from bad to worse
v.
223
Idioms
hızla kötüye gitmek
go into a nosedive
v.
224
Idioms
hızla kötüye gitmek
go to hell in a handbasket
v.
225
Idioms
hızla kötüye gitmek
take a nosedive
v.
226
Idioms
hızla kötüye gitmek
go to hell in a handcart
v.
227
Idioms
kötüye gitmek
hit the skids
v.
228
Idioms
kötüye gitmek
break bad
v.
229
Idioms
kötüye kötülükle cevap vermemek
turn the other cheek
v.
230
Idioms
kötüye gitmek
go south
v.
231
Idioms
kötüye gitmek
go south
v.
232
Idioms
(hızla) kötüye gitmek
go into a tailspin
v.
233
Idioms
(kariyeri/sağlığı) hızla kötüye gitmek
go into freefall
v.
234
Idioms
kötüye gitmek
go to the pack [australia/new zealand]
v.
235
Idioms
kötüye gitmek
head south
v.
236
Idioms
durum iyice kötüye gitmeden bırakmak/vazgeçmek
quit while the going is good
v.
237
Idioms
(birinin/bir şeyin) başarısını/popülerliğini kötüye kullanmak
make ground on (someone or something)
v.
238
Idioms
(bir şeyi) kötüye kullanmak
whistle (something) down the wind [old-fashioned]
v.
239
Idioms
kötüye gitmek
jump the shark
v.
240
Idioms
görevi kötüye kullandığı için avukatlık mesleğini/hukuki görevini yapmaktan men edilmek
strike someone off the rolls
v.
241
Idioms
sahtekarlık/görevi kötüye kullanma nedeniyle hukuki görevinden atılmak
strike someone off the rolls
v.
242
Idioms
görevi kötüye kullandığı için avukatlık mesleğini/hukuki görevini yapmaktan men edilmek
strike someone off the roll
v.
243
Idioms
sahtekarlık/görevi kötüye kullanma nedeniyle hukuki görevinden atılmak
strike someone off the roll
v.
244
Idioms
kötüye gitmek
be downhill all the way
v.
245
Idioms
kötüye gitmek
be slipping
v.
246
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye işaret olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
247
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye alamet olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
248
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye işaret etmek
bode ill (for somebody/something)
v.
249
Idioms
(biri/bir şey için) kötüye delalet olmak
bode ill (for somebody/something)
v.
250
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye işaret olmak
bode ill for (someone or something)
v.
251
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye alamet olmak
bode ill for (someone or something)
v.
252
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye işaret etmek
bode ill for (someone or something)
v.
253
Idioms
(biri/bir şey) için kötüye delalet olmak
bode ill for (someone or something)
v.
254
Idioms
kötüye alamet olmak
bode ill
v.
255
Idioms
kötüye işaret olmak
bode ill
v.
256
Idioms
kötüye delalet olmak
bode ill
v.
257
Idioms
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
bring (someone or something) into disrepute
v.
258
Idioms
kötüye gitmek
come/fall apart at the seams
v.
259
Idioms
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
give (someone or something) a bad name
v.
260
Idioms
adını kötüye çıkarmak
give a bad name to
v.
261
Idioms
adını kötüye çıkarmak
give someone a bad name
v.
262
Idioms
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
give a bad name to (someone or something)
v.
263
Idioms
kötüye gitmek
go to the dogs
v.
264
Idioms
kötüye gitmek
be going to the dogs
v.
265
Idioms
kötüye gitmek
go (all) to pot
v.
266
Idioms
durumu hızla kötüye giden
sinking fast
adj.
267
Idioms
daha iyi olması gerekirken daha da kötüye gitme
one step forward two steps back
expr.
268
Idioms
en iyiden en kötüye
from the sublime to the ridiculous
expr.
269
Idioms
işler tamamen kötüye gittiğinde
if the worst comes to the worst
expr.
270
Idioms
kötüye bir şey olmaz
the devil looks after his own
expr.
271
Idioms
(ekonomik) durumu kötüye doğru giden
on the high-road to needham [uk]
expr.
272
Idioms
kötüye huzur/rahat yok
(there's) no rest for the wicked
expr.
273
Idioms
daha da kötüye
from bad to worse
expr.
274
Idioms
iyice kötüye
from bad to worse
expr.
275
Idioms
git gide daha kötüye
from bad to worse
expr.
276
Idioms
en iyiden en kötüye
sublime to the ridiculous
expr.
277
Idioms
kötüye gitme
to hell in a handbasket
expr.
Speaking
278
Speaking
adı kötüye çıkmış
he has a bad name
n.
279
Speaking
umarım bu bir şeylerin kötüye gideceğine işaret etmiyordur
hope this doesn't mean something bad's going to happen
expr.
Trade/Economic
280
Trade/Economic
güveni kötüye kullanma
embezzlement
n.
281
Trade/Economic
güveni kötüye kullanma
abuse of confidence
n.
282
Trade/Economic
kaynakların kötüye kullanımı
waste of resources
n.
283
Trade/Economic
kötüye kullanma
misappropriation
n.
284
Trade/Economic
kötüye kullanma
abuse
n.
285
Trade/Economic
kötüye kullanma
malfeasance
n.
286
Trade/Economic
kötüye kullanma
malversation
n.
287
Trade/Economic
kötüye kullanma riski
misconduct risk
n.
288
Trade/Economic
piyasanın kötüye kullanılması direktifi
market abuse directive
n.
289
Trade/Economic
piyasanın kötüye kullanılması
market abuse
n.
290
Trade/Economic
şirketin kötüye gitmesi
corporate deterioration
n.
291
Trade/Economic
yetkiyi kötüye kullanma
misfeasance
n.
292
Trade/Economic
ödeneğin kötüye kullanımı
misappropriate of fund
n.
293
Trade/Economic
(ekonomik dönemde) kötüye gidiş
down-cycle
n.
294
Trade/Economic
maliyet tasarrufu sağlamak için nitelikli çalışanların işten çıkarılması sonucu şirkette işlerin kötüye gitmesi
corporate anorexia
n.
295
Trade/Economic
kötüye kullanmak
abuse
v.
Law
296
Law
ayrıcalığın kötüye kullanılması
breach of privilege
n.
297
Law
bilerek isteyerek görevi kötüye kullanma
wanton misconduct
n.
298
Law
bilerek isteyerek görevi kötüye kullanma
reckless misconduct
n.
299
Law
bilerek isteyerek görevi kötüye kullanma
willful misconduct
n.
300
Law
dava hakkının kötüye kullanılması
abuse of procedure
n.
301
Law
dava hakkının kötüye kullanılması
abuse of process
n.
302
Law
dokunulmazlığın kötüye kullanılması
breach of privilege
n.
303
Law
dilekçe hakkının kötüye kullanılması
abuse of the right of petition
n.
304
Law
güveni kötüye kullanma
abusing trust
n.
305
Law
görevi kötüye kullanma
misfeasance
n.
306
Law
görevi kötüye kullanma
actus reus
n.
307
Law
görevin kötüye kullanılması
abuse of authority
n.
308
Law
görevini kötüye kullanma
malfeasance
n.
309
Law
görevi kötüye kullanma
professional misconduct
n.
310
Law
güveni kötüye kullanma
breach of faith
n.
311
Law
güveni kötüye kullanma
embezzlement
n.
312
Law
görevi kötüye kullanma nedeniyle hazırlanmış ithamname
articles of impeachment
n.
313
Law
güveni kötüye kullanma
abuse of confidence
n.
314
Law
güveni kötüye kullanma
betrayal of a trust
n.
315
Law
görevi kötüye kullanma
corruption
n.
316
Law
güveni kötüye kullanma
perfidy
n.
317
Law
görevi kötüye kullanma
gross misconduct
n.
318
Law
güvenin kötüye kullanılması
abuse of confidence
n.
319
Law
görevin kötüye kullanılması
abuse of office
n.
320
Law
görevi kötüye kullanma
misconduct
n.
321
Law
haczedilen hayvanın veya taşınır malın kötüye kullanımı
abuse of distress
n.
322
Law
görevi kötüye kullanma
misfeasance in public office
n.
323
Law
görevi kötüye kullanma
misfeasance in office
n.
324
Law
görevi kötüye kullanma
misconduct in office
n.
325
Law
güveni kötüye kullanma
misuse of trust
n.
326
Law
güveni kötüye kullanma
misappropriation
n.
327
Law
hakkın kötüye kullanılması
abuse of right
n.
328
Law
hâkim durumdaki teşebbüslerin dışlayıcı kötüye kullanma niteliğindeki davranışlarının değerlendirilmesine i̇lişkin kılavuz
guidelines on the assessment of exclusionary abusive conduct by dominant undertakings
n.
329
Law
hapis hakkının kötüye kullanılması
abuse of distress
n.
330
Law
hakkın kötüye kullanılması
abuse of a right
n.
331
Law
hapis hakkının kötüye kullanılması
wrongful distress
n.
332
Law
hakkın kötüye kullanılması
abuse of right
n.
333
Law
inancı kötüye kullanma sigortası
fidelity guarantee insurance
n.
334
Law
ihmal ve görevi kötüye kullanma
negligence and misconduct
n.
335
Law
itimadı kötüye kullanma
breach of confidence
n.
336
Law
idari yetkinin kötüye kullanılması
abuse of administrative power
n.
337
Law
kasten kötüye kullanma
wilful misconduct
n.
338
Law
kötüye kullanan
misuser
n.
339
Law
kötüye kullanma
abuse
n.
340
Law
kötüye kullanma
misuse
n.
341
Law
kötüye kullanma
abuse
n.
342
Law
kötüye kullanma
misuser
n.
343
Law
memuriyetin kötüye kullanımı
fraud on a power
n.
344
Law
nüfuzunu kötüye kullanma
graft
n.
345
Law
nüfuzun kötüye kullanımı
fraud on a power
n.
346
Law
nüfuzunu kötüye kullanma
fraud on a power
n.
347
Law
nüfuzu kötüye kullanma
undue influence
n.
348
Law
resmi bir görevde görevi kötüye kullanma
official misconduct
n.
349
Law
takdir hakkının kötüye kullanılması
abuse of discretion
n.
350
Law
uyuşturucunun kötüye kullanımının önlenmesi yasası
anti-drug abuse act
n.
351
Law
görevi kötüye kullanma
malfaisance
n.
352
Law
devlet memurunun yetkisini kötüye kullanarak hak yemesi
malfaisance
n.
353
Law
devlet memuriyetinde görevi kötüye kullanma
malversation
n.
354
Law
kamu görevini kötüye kullanma
misconduct in public office
n.
355
Law
görevi kötüye kullanma
malfeasance in office
n.
356
Law
güveni kötüye kullanma
breach of trust with fraudulent intent
n.
357
Law
görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş kimse
misfeasor
n.
358
Law
görevi kötüye kullanma suçlaması
impeach [obsolete]
n.
359
Law
savcılık yetkisini kötüye kullanma
prosecutorial misconduct
n.
360
Law
görevi kötüye kullanmak
malpractise
v.
361
Law
görevi kötüye kullanmak
malpractice
v.
362
Law
kötüye kullanmak
misuse
v.
363
Law
kötüye kullanmak
abuse
v.
364
Law
yetkisini kötüye kullanan
malfeasant
adj.
365
Law
görevi kötüye kullanmaya ait
malfeasant
adj.
366
Law
görevi kötüye kullanma ile ilgili
malfeasant
adj.
Politics
367
Politics
ekonominin kötüye gitmesi
economic downturn
n.
368
Politics
ekonominin kötüye gittiği dönemler
downturns
n.
369
Politics
görevi kötüye kullanma soruşturması
impeachment inquiry
n.
370
Politics
hakim durumun kötüye kullanılması
abuse of dominant position
n.
371
Politics
kötüye kullanma
misuse
n.
372
Politics
yetkilerin kötüye kullanılması
misuse of powers
n.
Computer
373
Computer
bilgisayarın kötüye kullanımı
computer abuse
n.
374
Computer
bilgisayarın kötüye kullanımı
information system abuse
n.
375
Computer
tıklamaların kötüye kullanımı
click fraud
n.
Informatics
376
Informatics
bilgi sisteminin kötüye kullanımı
information system abuse
n.
Telecom
377
Telecom
bilgi sisteminin kötüye kullanımı
information system abuse
n.
378
Telecom
hakim durumun kötüye kullanılması
abuse of dominant position
n.
Medical
379
Medical
ilacın kötüye kullanımı
drug abuse
n.
380
Medical
ilacın kötüye kullanılma (alışkanlık yaratma) olasılığı/yatkınlığı
abuse liability of drugs
n.
381
Medical
reçetelendirilmiş ilacın kötüye kullanım riski
risk of prescription drug abuse
n.
382
Medical
sağlık durumu kötüye gitme
deterioration
n.
383
Medical
steroidlerin kötüye kullanımı
steroid abuse
n.
Psychology
384
Psychology
madde kötüye kullanım bozukluğu
substance abuse
n.
Food Engineering
385
Food Engineering
kötüye gitme
retrograde
n.
Social Sciences
386
Social Sciences
kötüye gitme
degeneration
n.
Latin
387
Latin
görevi kötüye kullanmadığı sürece hayat boyu
ad vitam aut culpam
n.
388
Latin
görevi kötüye kullanmadığı sürece hayat boyu
ad vitam aut culpam
adv.
389
Latin
kötüye kullanma hiç kullanılmamasını gerektirmez
abusus non tollit usum
expr.
Archaic
390
Archaic
yeniden kötüye gitme
recrudency
n.
391
Archaic
görevi kötüye kullanma
misgovernment
n.
British Slang
392
British Slang
kötüye gitmek
go to pot
v.
393
British Slang
kötüye gitmek
go to the dogs
v.
Modern Slang
394
Modern Slang
toplum bilincini ve sevgisini kötüye kullanıp prim yapmak
angelmask
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kötüye
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy