Verlauf

katı

Bedeutungen von dem Begriff "katı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 92 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	katı	stern adj.
2	Common Usage	katı	solid adj.
3	Common Usage	katı	stiff adj.
4	Common Usage	katı	hard adj.
5	Common Usage	katı	strict adj.
6	Common Usage	katı	firm adj.
General
7	General	katı	glassy n.
8	General	katı	emphatic adj.
9	General	katı	stricter adj.
10	General	katı	inflexible adj.
11	General	katı	adamant adj.
12	General	katı	firm adj.
13	General	katı	steely adj.
14	General	katı	stark adj.
15	General	katı	steel adj.
16	General	katı	ironclad adj.
17	General	katı	rocky adj.
18	General	katı	toughminded adj.
19	General	katı	gruff adj.
20	General	katı	grim adj.
21	General	katı	obdurate adj.
22	General	katı	sclerous adj.
23	General	katı	callous adj.
24	General	katı	insensitive adj.
25	General	katı	indurate adj.
26	General	katı	unfeeling adj.
27	General	katı	tough adj.
28	General	katı	square adj.
29	General	katı	uncompromising adj.
30	General	katı	emphatical adj.
31	General	katı	adamant on adj.
32	General	katı	hard adj.
33	General	katı	unpermissive adj.
34	General	katı	nonindulgent adj.
35	General	katı	austere adj.
36	General	katı	hard-and-fast adj.
37	General	katı	hard-boiled adj.
38	General	katı	hard-line adj.
39	General	katı	starchy adj.
40	General	katı	stony adj.
41	General	katı	wooden adj.
42	General	katı	stringent adj.
43	General	katı	substantial adj.
44	General	katı	thick adj.
45	General	katı	stringent adj.
46	General	katı	torved [obsolete] adj.
47	General	katı	austere adj.
48	General	katı	unsoft adj.
49	General	katı	hard-set adj.
50	General	katı	head-on adj.
51	General	katı	brassbound adj.
52	General	katı	high adj.
53	General	katı	lockstep adj.
54	General	katı	musclebound adj.
55	General	katı	muscle-bound adj.
56	General	katı	rigorist adj.
57	General	katı	depectible [obsolete] adj.
58	General	katı	grimly adj.
59	General	katı	heavy adj.
60	General	katı	inexorable adj.
61	General	katı	aggressive adj.
62	General	katı	district [obsolete] adj.
63	General	katı	irresilient adj.
64	General	katı	constipated adj.
65	General	katı	findy [obsolete] adj.
66	General	katı	pugnacious adj.
67	General	katı	staffish adj.
68	General	katı	stretchless adj.
69	General	katı	substant adj.
Colloquial
70	Colloquial	katı	hard-featured adj.
71	Colloquial	katı	hardboiled adj.
Idioms
72	Idioms	katı	(as) tough as (old) (shoe) leather adj.
73	Idioms	katı	(as) tough as an old boot adj.
Technical
74	Technical	katı	fixed adj.
75	Technical	katı	rigid adj.
76	Technical	katı	stiff adj.
77	Technical	katı	strict adj.
78	Technical	katı	dry adj.
79	Technical	katı	hard adj.
80	Technical	katı	solid adj.
81	Technical	katı	substantial adj.
82	Technical	katı	severe adj.
Construction
83	Construction	katı	rigid adj.
Automotive
84	Automotive	katı	solid adj.
Marine
85	Marine	katı	stern adj.
Food Engineering
86	Food Engineering	katı	solid adj.
Biology
87	Biology	katı	gizzard adj.
Zoology
88	Zoology	katı	gizzard n.
89	Zoology	katı	maw n.
90	Zoology	katı	crop n.
Latin
91	Latin	katı	duro adj.
Archaic
92	Archaic	katı	groundly adj.

Bedeutungen, die der Begriff "katı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	çatı katı	attic n.
2	Common Usage	katı cisim	solid adj.
3	Common Usage	katı bir biçimde	strictly adv.
General
4	General	menfur şekilde katı kuralcı	wowser n.
5	General	katı yakıtlı güdümsüz roket	zuni n.
6	General	katı meteor	lithometeor n.
7	General	apartman katı	apartment n.
8	General	katı maddeler	solids n.
9	General	havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı veya katı durumda yere düşmesi	precipitation n.
10	General	alçak frekans katı	low frequency stage n.
11	General	katı kalplilik	obdurateness n.
12	General	zemin katı	ground floor n.
13	General	katı geometri	solid geometry n.
14	General	katı tortu	solid residue n.
15	General	sallama (katı maddeyi)	shake n.
16	General	katı yüreklilik	hardness n.
17	General	katı parçacık	particulate n.
18	General	katı hal fiziği	solids state physics n.
19	General	teras katı	penthouse n.
20	General	katı kalplilik	coldheartedness n.
21	General	ana nakliyat katı	main haulage level n.
22	General	beş düzlem yüzü olan katı bir şekil	pentahedron n.
23	General	seçici katı besiyeri	selective agar n.
24	General	evsel katı atık	domestic solid waste n.
25	General	katı yağ (hamur yapımında kullanılan)	shortening n.
26	General	merdiven (iki katı birbirine bağlayan)	staircase n.
27	General	katı yoğunluğu	solid density n.
28	General	merdiven (iki katı birbirine bağlayan)	stairway n.
29	General	çatı katı	garret n.
30	General	bina katı	storey n.
31	General	katı yüreklilik	ironness n.
32	General	zemin katı	first floor n.
33	General	katı balçık	clunch n.
34	General	katı sönümleme	critical damping n.
35	General	katı hal fiziği	solid state physics n.
36	General	çatı katı	penthouse n.
37	General	manastırdan olan kimse katı ve kurallı	cistercian n.
38	General	katı tutum	obdurate stance n.
39	General	apartman katı	flat n.
40	General	reçine (katı)	rosin n.
41	General	katı madde	solid n.
42	General	katı söz	harsh word n.
43	General	katı yakıt	solid fuel n.
44	General	katı roket yakıtı	solid rocket fuel n.
45	General	katı yakıt	solid propellant n.
46	General	katı diyet	strict diet n.
47	General	bahçe katı apartman dairesi	garden floor flat n.
48	General	bahçe katı	garden floor n.
49	General	apartman katı	storey n.
50	General	çatı katı	cockloft n.
51	General	bodrum katı	basement story n.
52	General	çatıarası katı	attic floor n.
53	General	bodrum katı	basement floor n.
54	General	yatak odaları katı	bedroom story n.
55	General	boya katı	coat n.
56	General	apartman katı	story n.
57	General	ilk boya katı	first coat n.
58	General	bina katı	story n.
59	General	çatı katı	garret story n.
60	General	tavanarası katı	garret story n.
61	General	katı yumurta	hard-boiled egg n.
62	General	katı tutum	hard-line n.
63	General	kısmen zeminin altında bulunan bina katı	semi-basement n.
64	General	katı kural	strict rule n.
65	General	bodrum katı	basement n.
66	General	mutfak katı	kitchen story n.
67	General	ince püskürtme boya katı	mist coat n.
68	General	dört katı	quadruple n.
69	General	katı asıltı (donanımı)	suspension n.
70	General	tipik katı öğretmen	typical stiff teacher n.
71	General	asansör katı	lift lobby n.
72	General	katı disiplin	strict discipline n.
73	General	katı yiyecek	solid food n.
74	General	binanın ikinci katı	the second floor of the building n.
75	General	bir sayının çarpımı/katı	product of a number n.
76	General	sıkı/katı kanun	strict law n.
77	General	otoparkın ikinci katı	second floor of the parking garage n.
78	General	otoparkın dördüncü katı	fourth floor of the parking garage n.
79	General	otoparkın üçüncü katı	third floor of the parking garage n.
80	General	otoparkın beşinci katı	fifth floor of the parking garage n.
81	General	katı yasalar	strict laws n.
82	General	çatı katı süiti	penthouse suite n.
83	General	çatı katı dairesi	penthouse apartment n.
84	General	katı kalplilik	cold-heartedness n.
85	General	katı şeyler	solids n.
86	General	(alışveriş merkezinde) yemek katı	food court n.
87	General	katı sabun	solid soap n.
88	General	katı tutum	firm position n.
89	General	katı duruş	firm position n.
90	General	kat (apartmanın katı)	flights up n.
91	General	törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık	babbittism n.
92	General	katı disiplin kuran kimse	ramrod n.
93	General	bir sayının dokuz katı olan sayı	nonuple n.
94	General	katı vejetaryen	strict vegetarian n.
95	General	giriş katı	the downstairs n.
96	General	zemin katı	the downstairs n.
97	General	üç katı olma	threefoldness n.
98	General	üç katı olma	trebleness n.
99	General	üç katı olan şey	triality n.
100	General	9 katlı binanın 4. katı	4th floor of 9-story building n.
101	General	9 katlı binanın 4. katı	4th storey of 9-storey building n.
102	General	9 katlı binanın 4. katı	4th story of 9-story building n.
103	General	katı olmama	unsolidity n.
104	General	dantelin katı olan kısmı	mat n.
105	General	kumaş katı	lay n.
106	General	katı duruş	hard line n.
107	General	katı yumurta	hard-cooked egg n.
108	General	rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı	mazut n.
109	General	rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı	mazout n.
110	General	rus petrolünün damıtılmasından arta kalan ve genellikle akaryakıt olarak kullanılan katı kıvamlı bir sıvı	masut n.
111	General	havanın zemine bitişik olmayıp altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir bölgesi	midair n.
112	General	havanın zemine bitişik olmayan veya altında katı veya sıvı yüzey bulunmayan herhangi bir noktası veya bölgesi	mid-air n.
113	General	viyola veya ud telinin üç katı inceliğinde bağırsak	minikin [obsolete] n.
114	General	normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal	reply card n.
115	General	normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal	reply postal card n.
116	General	(koloni döneminde) üst katı alt katına göre öne doğru çıkık olan ev	garrison house n.
117	General	gök cisminin katı maddesini inceleyen bilim dalı	geology n.
118	General	sabun kalıplarının kesildiği katı sabun kütlesi	loaf n.
119	General	katı eş zamanlılık	lockstep n.
120	General	katı bir adam	grimsir [obsolete] n.
121	General	sekiz katı	octuple n.
122	General	emdirme sonucu oluşan katı-sıvı karışımı	imbibition [obsolete] n.
123	General	katı planlama	clock n.
124	General	katı kütlenin kalınlığı	crassitude [obsolete] n.
125	General	katı ve otoriter bir şekilde	dragonism n.
126	General	katı kurallar koyan eğitmen	drillmaster n.
127	General	katı ve sağlam olmama	insubstantiality n.
128	General	çatı katı	penhouse [obsolete] n.
129	General	bütün bir katı kaplayan daire	floor-through n.
130	General	tiyatronun ana katı	orchestra n.
131	General	katı disiplin	scleragogy n.
132	General	(katı veya jelatinli nesne yüzeyindeki) sümüksü tabaka	scum n.
133	General	(antik dönem yapılarında) çatı katı	solarium n.
134	General	çatı katı	soler n.
135	General	vücudun katı bölümleri	solid body substance n.
136	General	katı şey	solidity n.
137	General	katı cisim	solidity n.
138	General	katı halde olma	solidness n.
139	General	katı ast-üst ilişkisi	protocol n.
140	General	çamaşır yıkarken kullanılan küçük katı sabun veya deterjan parçaları	soapflakes n.
141	General	katı şey	solidity n.
142	General	katı cisim	solidity n.
143	General	katı açının büyüklüğü	spherical opening n.
144	General	katı yönetim	strict hand n.
145	General	katı cisimlere yönelik bir hacim ölçüm birimi	strike [dialect] n.
146	General	katı (madde)	solid n.
147	General	sallamak (katı maddeleri)	shake v.
148	General	çökelmek (sıvının içindeki katı maddeler)	settle v.
149	General	çökeltmek (sıvının içindeki katı maddeleri)	settle v.
150	General	on katı yapmak	decuple v.
151	General	katı maddeyi sallamak	shake something up v.
152	General	katı hale getirmek	solidify v.
153	General	katı olmak	harden v.
154	General	katı durumdan gaz durumuna geçirmek	sublimate v.
155	General	bebeğe katı mama vermeye başlamak	start a baby on solid food v.
156	General	katı bir şekilde yönetmek	rule with an iron fist v.
157	General	katı bir şekilde yönetmek	rule with a rod of iron v.
158	General	katı bir şekilde yönetmek	rule with an iron hand v.
159	General	katı bir tedbir almak	take a firm action v.
160	General	katı bir şekilde karşı olmak	be strictly against v.
161	General	katı otorite kurmak	tyrant v.
162	General	(yumuşak taneciklerin) bir araya gelmesini ve yumuşak bir yarı katı kütle oluşturacak şekilde birbirlerine yapışmasını sağlamak	mat v.
163	General	katı hale dönüştürmek	harden v.
164	General	çatı katı inşa etmek	loft [obsolete] v.
165	General	çatı katı eklemek	loft [obsolete] v.
166	General	katı hale gelmek	rigidify v.
167	General	katı hale gelmek	rigidize v.
168	General	katı hale gelmek	rigidise v.
169	General	katı bir şekilde tutmak	overkeep v.
170	General	(blastuladan gastrula oluşumunda) önceden katı olan yapının içinde boşluk oluşacak şekilde katlanmak	invaginate v.
171	General	katı muamele etmek	fight v.
172	General	katı bir cisme nüfuz etmek	phase v.
173	General	katı bir cisme girmek	phase v.
174	General	(katı maddeyi) topaklara dönüştürmek	prill v.
175	General	(saflaştırılmış katı kokaini) tüttürerek içmek	freebase v.
176	General	(saflaştırılmış katı kokaini) tüttürerek içmek	free-base v.
177	General	katı ve bükülmez hale gelmek	freeze v.
178	General	katı ve değişmez bir forma getirmek	freeze v.
179	General	katı yürekli	callous adj.
180	General	iki katı	dbl adj.
181	General	yüreği katı	obstinate adj.
182	General	daha katı	stricter adj.
183	General	katı yürekli	obdurate adj.
184	General	beş katı	fivefold adj.
185	General	katı yürekli	heartless adj.
186	General	katı cisim	solid adj.
187	General	daha katı	stiffer adj.
188	General	katı kalpli	unfeeling adj.
189	General	katı yürekli	uncharitable adj.
190	General	bodrum katı barındırmayan	basementless adj.
191	General	katı kalpli	coldhearted adj.
192	General	katı yürekli	insensitive adj.
193	General	yüreği katı	obdurate adj.
194	General	en katı	stiffest adj.
195	General	en katı	strictest adj.
196	General	katı yürekli	hardhearted adj.
197	General	beş katı	quintuple adj.
198	General	katı yürekli	coldhearted adj.
199	General	katı yürekli	unrelenting adj.
200	General	katı (ifade)	strident adj.
201	General	ahlak konusunda çok katı davranan	straitlaced adj.
202	General	içinde katı parçalar bulunmayan (sıvı)	smooth adj.
203	General	iki katı	twofold adj.
204	General	üç katı	threefold adj.
205	General	dokuz katı	ninefold adj.
206	General	bin katı	millifold adj.
207	General	bin katı	thousandfold adj.
208	General	katı yürekli	hard-hearted adj.
209	General	sekiz katı	eight fold adj.
210	General	sekiz katı	eightfold adj.
211	General	bir buçuk katı	one and a half adj.
212	General	yüz katı	centuplicate adj.
213	General	katı kalpli	cold-hearted adj.
214	General	katı yürekli	cold-hearted adj.
215	General	katı tutumlu	hard-line adj.
216	General	aşırı katı	adamantean adj.
217	General	çok pişmiş katı (yumurta)	overboiled adj.
218	General	iki katı	tweyfold [obsolete] adj.
219	General	katı yönetim yanlısı	tyrannic adj.
220	General	katı yönetim yanlısı	tyrannical adj.
221	General	katı yürekli	earthen-hearted adj.
222	General	katı halde kalan	undissolving adj.
223	General	katı tutumlu	unprayable adj.
224	General	katı yürekli	unprayable adj.
225	General	katı ve acımasız	bare-knuckled adj.
226	General	katı olmayan	unsolid adj.
227	General	beş katı	quintuplicate adj.
228	General	normal sıcaklıklarda dökülemeyecek kadar katı olan (yağ)	hard adj.
229	General	katı yürekli	hard-boiled adj.
230	General	katı yürekli	hardened adj.
231	General	soğuk, sert ve katı (kimse)	metallic adj.
232	General	ahlaki açıdan katı	mid-victorian adj.
233	General	katı yürekli	obdure adj.
234	General	biraz katı	rigidulous adj.
235	General	katı (davranış, tutum)	byzantian adj.
236	General	katı gramer uygunluğuna ait veya ilgili	grammatic adj.
237	General	bir bilimin veya sanatın ilkelerine katı bir şekilde uygun olan	grammatic adj.
238	General	sıvıdan yarı katı veya katı hale dönüşmüş	grumose adj.
239	General	aşırı katı	overstrict adj.
240	General	katı yürekli	rocky adj.
241	General	katı bir şekilde	closely adj.
242	General	katı bir şekilde korunan	close adj.
243	General	(katı, solüsyon) sabit ve homojen şekilde karıştırılamayan	incompatible adj.
244	General	katı bir şekilde yöneten	ironhanded adj.
245	General	katı bir sınıflandırma sistemine dayanan	pigeonhole adj.
246	General	bütün bir katı kaplayan	floor-through adj.
247	General	katı (düşünce)	ossified adj.
248	General	hafif katı	semistiff adj.
249	General	epey katı	semistiff adj.
250	General	bir diğerinin bir buçuk katı	sesquialteral adj.
251	General	bir buçuk katı olan	sesquialteral adj.
252	General	yirminin dört katı	fourscore adj.
253	General	katı hale getirilebilen	solidifiable adj.
254	General	nispeten katı	solidish adj.
255	General	katı sayılır	strictish adj.
256	General	neredeyse katı	strictish adj.
257	General	dört katı	subquadruple adj.
258	General	beş katı	subquintuple adj.
259	General	iki katı	as much again adv.
260	General	yirmi katı	twenty times (more) adv.
261	General	iki katı	two times adv.
262	General	üç katı	three times adv.
263	General	dört katı	four times adv.
264	General	katı bir şekilde	adamantly adv.
265	General	iki katı	two times more adv.
266	General	in dört katı	four times adv.
267	General	beş katı	five times adv.
268	General	üç katı	three times more adv.
269	General	yedi katı	seven times (more) adv.
270	General	10 katı	ten times adv.
271	General	3 katı	three times adv.
272	General	on katı	ten times adv.
273	General	4 katı	four times adv.
274	General	iki katı	double adv.
275	General	iki katı	twice adv.
276	General	katı bir biçimde	rigorously adv.
277	General	katı bir şekilde	rigorously adv.
278	General	katı yüreklilikle	coldheartedly adv.
279	General	en katı şekliyle	in its strictest form adv.
280	General	en katı şekliyle	in its most rigid form adv.
281	General	en katı haliyle	in its most rigid form adv.
282	General	en katı haliyle	in its strictest form adv.
283	General	katı yüreklilikle	cold-heartedly adv.
284	General	katı bir şekilde	callously adv.
285	General	katı bir şekilde	unfeelingly adv.
286	General	30 katı	thirtyfold adv.
287	General	katı bir şekilde	unsoft adv.
288	General	katı olmadan	unsolidly adv.
289	General	dört katı	quadruply adv.
290	General	yüz katı olarak	hundredfold adv.
291	General	katı bir halde	rigidly adv.
292	General	sekiz katı şeklinde	octuply adv.
293	General	katı bir şekilde	overstraitly [obsolete] adv.
294	General	katı bir şekilde	inexorably adv.
295	General	katı bir biçimde	districtly adv.
296	General	iki katı anlamına gelen ön ek	diss- pref.
297	General	iki katı anlamına gelen ön ek	disso- pref.
298	General	(astrolojide) belirli bir açının bir buçuk katı anlamına gelen ön ek	sesqui- pref.
299	General	… katı anlamını veren bir son ek	-fold suf.
Phrasals
300	Phrasals	katı hale dönüşmek	precipitate into something v.
301	Phrasals	katı bir tutum sergilemek	dig in v.
302	Phrasals	bebeği/çocuğu katı besinlere alıştırmak	wean on (something) v.
303	Phrasals	bebeği/çocuğu katı besinlere alıştırmak	wean on v.
304	Phrasals	sıvıdan katı hale geçmek	precipitate into (something) v.
305	Phrasals	gazdan katı hale geçmek	precipitate into (something) v.
306	Phrasals	katı düzenleme getirmek	clamp down v.
307	Phrasals	(birine/bir şeye) katı düzenleme getirmek	clamp down on (someone or something) v.
308	Phrasals	(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak	clamp down (on someone or something) v.
309	Phrasals	sıvıdan katı hale geçmek	precipitate into v.
310	Phrasals	gazdan katı hale geçmek	precipitate into v.
Phrases
311	Phrases	bir buçuk misli/katı oldu	half again as many adv.
312	Phrases	bir buçuk misli/katı oldu	half again as much adv.
313	Phrases	dört katı	by a factor of four expr.
314	Phrases	iki katı	double the amount of expr.
Colloquial
315	Colloquial	cennetin yedinci katı	bosom of abraham n.
316	Colloquial	cennetin yedinci katı	abraham's bosom n.
317	Colloquial	katı bir karşıtlık	a stark contrast n.
318	Colloquial	katı yürekli	hardboiled adj.
319	Colloquial	katı (yumurta)	over hard adv.
320	Colloquial	katı (yumurta)	over hard [us] adv.
321	Colloquial	(bahis veya kumarda) ya iki katı ya hiç	double or nothing [us] expr.
322	Colloquial	ya iki katı ya hiç (var olan borcun kazanma durumunda silineceği, kaybetme durumunda iki katına çıkacağı bir bahis)	double or nothing expr.
323	Colloquial	ya iki katı ya hiç (var olan borcun kazanma durumunda silineceği, kaybetme durumunda iki katına çıkacağı bir bahis)	double or quits [uk] expr.
324	Colloquial	bir buçuk misli/katı	half again as many/much expr.
Idioms
325	Idioms	katı yandaş	true believer n.
326	Idioms	katı destekçi	true believer n.
327	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı taraftarı	true believer n.
328	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı yandaşı	true believer n.
329	Idioms	katı kalpli, duygusuz kimse	a cold heart n.
330	Idioms	ilgisiz, katı yürekli kimse	a cold heart n.
331	Idioms	katı, muhafazakar eleştirileriyle mevzunun anlaşılmasını engelleyen tenkitçi	stop-watch critic n.
332	Idioms	kendini katı/sabit bir cinsiyet kimliğiyle tanımlamama durumu	gender fluidity n.
333	Idioms	katı/sabit bir cinsiyet kimliği olmama durumu	gender fluidity n.
334	Idioms	herkesle düşüp kalkmakta bir sakınca görmeyen katı ahlak kurallarına uzak yaklaşım	zipper morals [dated] n.
335	Idioms	katı kanunlar	the law of the medes and persians n.
336	Idioms	katı disiplin	a firm hand n.
337	Idioms	sert/katı kimse	a stuffed shirt n.
338	Idioms	katı yönetim	an iron fist n.
339	Idioms	sert/katı yönetici	an iron fist n.
340	Idioms	katı yönetim	an iron fist n.
341	Idioms	sert/katı yönetici	an iron fist n.
342	Idioms	katı yönetim	an iron hand n.
343	Idioms	sert/katı yönetici	an iron hand n.
344	Idioms	katı yönetim	an iron fist n.
345	Idioms	sert/katı yönetici	an iron fist n.
346	Idioms	katı yönetim	an iron fist n.
347	Idioms	sert/katı yönetici	an iron fist n.
348	Idioms	katı yönetim	an iron hand n.
349	Idioms	sert/katı yönetici	an iron hand n.
350	Idioms	katı yüreklilik	cold heart n.
351	Idioms	katı disiplin	firm hand n.
352	Idioms	katı/acımasız patron	simon legree n.
353	Idioms	katı/acımasız iş veren	simon legree n.
354	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı taraftarı olmak	be a great believer in (something) v.
355	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı yandaşı olmak	be a great believer in (something) v.
356	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı taraftarı olmak	be a firm believer in (something) v.
357	Idioms	(bir düşüncenin/amacın/davanın) katı yandaşı olmak	be a firm believer in (something) v.
358	Idioms	birine sert/katı davranmak	take a hard line with someone v.
359	Idioms	çok katı olmak	have a corncob up one's ass v.
360	Idioms	çok katı olmak	have a poker up one's ass v.
361	Idioms	katı bir biçimde yönetmek	rule somebody with an iron fist/hand v.
362	Idioms	katı bir biçimde yönetmek	rule somebody with a rod of iron v.
363	Idioms	sert/katı bir tavır takınmak	take a firm stand on something v.
364	Idioms	(bir şey) hakkında çok katı olmak	be death on (someone or something) v.
365	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	keep to the straight and narrow v.
366	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	stay on the straight and narrow v.
367	Idioms	katı bir şekilde uymak	walk the chalk line v.
368	Idioms	katı bir şekilde uymak	walk the chalk mark v.
369	Idioms	katı bir şekilde yerine getirmek	walk the chalk mark v.
370	Idioms	katı olmak	have a thick head v.
371	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	keep on the straight and narrow v.
372	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	keep to straight and narrow v.
373	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	stay on the straight and narrow v.
374	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	keep on the straight and narrow v.
375	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	walk the straight and narrow v.
376	Idioms	katı/sert olmak	take no prisoners v.
377	Idioms	(bir şey) hakkında çok katı olmak	be death on (something) v.
378	Idioms	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak	take a firm line (on or against something) v.
379	Idioms	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak	take a firm line/stand (on/against something) v.
380	Idioms	katı bir şekilde yönetmek	rule with an iron rod v.
381	Idioms	katı bir şekilde yönetmek	rule with an iron hand v.
382	Idioms	(birine) çok katı davranmak	be hard on (one) v.
383	Idioms	birine çok katı davranmak	be hard on somebody v.
384	Idioms	katı yürekli olmak	have the heart v.
385	Idioms	(bir şey yapacak kadar) katı yürekli olmak	have the heart (to do something) v.
386	Idioms	katı bir şekilde yönetmek	rule with an iron hand (in a velvet glove) v.
387	Idioms	katı bir biçimde yönetmek	rule with an iron hand (in a velvet glove) v.
388	Idioms	birini/bir şeyi katı bir şekilde yönetmek	rule someone or something with a rod of iron v.
389	Idioms	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak	stay to the straight and narrow v.
390	Idioms	(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak	take a firm stand (on or against something) v.
391	Idioms	katı olmak	take a hard line v.
392	Idioms	katı davranmak	take a hard line v.
393	Idioms	(bir şey) ile ilgili sert/katı bir tavır takınmak	take a stand on (something) v.
394	Idioms	katı yürekli	hard as nails adj.
395	Idioms	bir şeyi yapma konusunda katı	religious about doing something adj.
396	Idioms	(biri/bir şey) konusunda çok katı	death on (someone or something) adj.
397	Idioms	katı yürekli	hard-as-nails adj.
398	Idioms	(bir şey) konusunda/hakkında katı	religious about (something) adj.
399	Idioms	(bir şeyi) yapma konusunda katı	religious about doing adj.
Speaking
400	Speaking	evimin iki katı var	my house has two floors expr.
401	Speaking	kendine karşı bu kadar katı olma	don't be too hard on yourself expr.
Trade/Economic
402	Trade/Economic	bodrum katı satış reyonu	automatic basement n.
403	Trade/Economic	işçi katı	shop floor n.
404	Trade/Economic	katı alış	firm purchase n.
405	Trade/Economic	katı rekabet	fierce competition n.
406	Trade/Economic	katı yakıtlı pişirici	solid fuel cooker n.
407	Trade/Economic	katı rekabet	stiff competition n.
408	Trade/Economic	katı cisim	solid n.
409	Trade/Economic	katı politika	rigid policy n.
410	Trade/Economic	katı döviz kuru hedeflemesi	hard exchange-rate peg n.
411	Trade/Economic	katı uygulamalar	rigid practices n.
412	Trade/Economic	katı atıklar	solid waste n.
413	Trade/Economic	katı arbitraj	hard arbitrage n.
414	Trade/Economic	katı disiplin	strict discipline n.
415	Trade/Economic	katı atık miktarı	solid waste amount n.
416	Trade/Economic	üç katı	threefold adj.
417	Trade/Economic	bir buçuk katı	time and a half expr.
Law
418	Law	mahkemenin yaralı tarafı normaldekinin üç katı haklı bulması	treble damages n.
419	Law	katı kurallar	black letter rules n.
420	Law	(anglo-sakson hukuku) gerçek veya tahmini değerinin sekiz katı olarak hesaplanan zarar ödemesi	octogild n.
421	Law	farklı kişilere ait olan katı veya sıvı haldeki taşınır malların birbirine katılması	commixture n.
Politics
422	Politics	katı komünist rejim	strict communist regime n.
423	Politics	katı bürokrasi	strict bureaucracy n.
Industry
424	Industry	geri kazanılmış katı yakıt	solid recovered fuel n.
Tourism
425	Tourism	kumarhane katı	casino floor n.
Technical
426	Technical	gazda bulunan katı veya sıvı partiküller bulutu	aerosol n.
427	Technical	belirlenen mikron boyutundan daha büyük katı parçacıkları elemeye yarayan filtre	nominal filter n.
428	Technical	izometrik sistemde küpün her yüzüne tekabül eden yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı nesne	tetrahexahedron n.
429	Technical	izometrik sistemde küpün her yüzüne tekabül eden yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı nesne	tetrakishexahedron n.
430	Technical	12 yüzü üçgenlerden oluşan izometrik katı (kristal)	trigonal tristetrahedron n.
431	Technical	12 üçgen yüzü olan izometrik katı (kristal)	tristetrahedron n.
432	Technical	askıdaki katı madde	suspended solid n.
433	Technical	apartman katı	storey n.
434	Technical	alkolde çözünmeyen katı madde	alcohol-insoluble solid matter n.
435	Technical	ara yinelenim katı	intermediate frequency stage n.
436	Technical	apartman katı	story n.
437	Technical	ara frekans katı	intermediate frequency stage n.
438	Technical	alçak frekans katı	low frequency stage n.
439	Technical	amorf katı	noncrystalline solid n.
440	Technical	amorf katı	amorphous solid n.
441	Technical	alev kaynağına maruz kaldığında metalik olmayan katı malzemenin alevlenebilirliği	flammability of solid non-metallic material when exposed to flame source n.
442	Technical	altı düzlem yüzeyli katı şekil	hexahedron n.
443	Technical	ara katı çözelti	intermediate solid solution n.
444	Technical	arayer atomlu katı çözelti	interstitial solid solution n.
445	Technical	asılı katı maddeler	suspended solids n.
446	Technical	askıdaki katı maddeler	suspended solids n.
447	Technical	aşırı doygun katı çözelti	supersaturated solid solution n.
448	Technical	baskıların yenilebilir katı ve sıvı yağlara dayanıklılığı	resistance of prints to edible oils and fats n.
449	Technical	bodrum katı	basement n.
450	Technical	biçimsiz katı	noncrystalline solid n.
451	Technical	boya katı	coat of paint n.
452	Technical	bodrum katı	basement floor n.
453	Technical	çökebilen katı maddeler	settleable solids n.
454	Technical	çıkış katı	output stage n.
455	Technical	çatı katı	attic n.
456	Technical	cam koparma katı	top floor n.
457	Technical	çıkış katı	final stage n.
458	Technical	dekoratif katı yakıt görünümlü gaz cihazları	decorative fuel-effect gas appliances n.
459	Technical	dağıtıcı katı	feeder floor n.
460	Technical	doymuş katı çözelti	saturated solid solution n.
461	Technical	düzensiz katı çözelti	disordered solid solution n.
462	Technical	düzenli katı çözelti	ordered solid solution n.
463	Technical	esnek katı benzeri durum	elastic solid-like state n.
464	Technical	ektrüzyonla çekilmiş katı yalıtımlı güç kablosu	power cable with extruded solid insulation n.
465	Technical	ekstrüzyonla çekilmiş katı dielektrik yalıtımlı güç kablosu	extruded solid dielectric insulated power cable n.
466	Technical	flotasyon katı	flotation level n.
467	Technical	flotasyon pompa katı	flotation pump level n.
468	Technical	florlu katı kavurma	fluosolid roasting n.
469	Technical	görünür katı yoğunluk	apparent solid density n.
470	Technical	gevrek katı	brittle solid n.
471	Technical	güç katı	power stage n.
472	Technical	güç kuvvetlendirici katı	power-amplifier stage n.
473	Technical	grafitli katı yağ	graphite grease n.
474	Technical	hooke yasasına uyan katı	hookean solid n.
475	Technical	havalandırma katı	air level n.
476	Technical	ideal katı	ideal solid n.
477	Technical	ikiden fazla katı maddenin oluşturduğu homojen karışım	solid solution n.
478	Technical	katı kireçli toprak	marlite n.
479	Technical	katı ve katı olmayan elektrolitli aluminyum elektrolitik kondansatörler	aluminum electrolytic capacitors with solid and non solid electrolyte n.
480	Technical	kesintisiz katı çözletili çizge	continuous solid solubility diagram n.
481	Technical	katı faz yoğuşması	solid phase condensation n.
482	Technical	katı çözelti sertleşmesi	solid solution strengthening n.
483	Technical	katı asıltı	suspensoid n.
484	Technical	katı kil	lithomarge n.
485	Technical	katı yakıt yakma cihazı	solid fuel burning device n.
486	Technical	katı co2	dry ice n.
487	Technical	katı evre	solid phase n.
488	Technical	katı döküm	solid casting n.
489	Technical	katı çözelti	primary solid solution n.
490	Technical	katı camda veya vitrifiye emayedeki boncuklar	beads in solid glass or vitreous enamel n.
491	Technical	katı kimyasallar	solid chemicals n.
492	Technical	katı çekinti	solid shrinkage n.
493	Technical	katı cisim modellemesi	solid modelling n.
494	Technical	katı form	solid phase n.
495	Technical	katı olmayan elektrolit	non-solid electrolyte n.
496	Technical	katı hacim	solid volume n.
497	Technical	katı durum dönüşümleri	solid-state transformations n.
498	Technical	katı yalıtım malzemesinin elektrik dayanımı	electric strength of solid insulating material n.
499	Technical	kesintisiz katı çözünürlük çizgesi	continuous solid solubility diagram n.
500	Technical	katı çözelti	solid solution n.