Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
kaynaktan
Bedeutungen von dem Begriff
"kaynaktan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Computer
1
Computer
kaynaktan
from source
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"kaynaktan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kaynaktan yüke gelen gerilim dalgası
incident wave
n.
2
General
araştırılan kaynaktan yapılmış alıntı
authority
n.
3
General
güvenilir kaynaktan elde edilen haber
authentic information
n.
4
General
bir kaynaktan aktararak yapısını ve karakterini şekillendirme
descent
n.
5
General
tek kaynaktan gelen yoğun sıvı akışı
river
n.
6
General
aynı kaynaktan elde edilen iki gelir
double dipping
n.
7
General
kaynaktan (elektrik, sıvı) çekme
drawing off
n.
8
General
kaynaktan su boşaltma
drawing off
n.
9
General
bir kaynaktan türeme
parentage
n.
10
General
(gazetede) farklı kaynaktan alınmış kısa haber
squib
n.
11
General
güvenilir kaynaktan bilgi almış olmak
be reliably informed
v.
12
General
güvenilir bir kaynaktan öğrenmek
know from a reliable source
v.
13
General
aynı anda iki farklı kaynaktan veya yönden saldırıya maruz kalmak
whipsaw
v.
14
General
zengin bir kaynaktan elde etmek
mine
v.
15
General
birden fazla kaynaktan gelen sesleri elektronik olarak birleştirerek (kayıt) oluşturmak
mix
v.
16
General
birkaç kaynaktan elde edilen bilgi parçaları bir araya getirerek yüzeysel bilgi edinmek
glean
v.
17
General
iki kaynaktan aynı anda para elde etmek
double-dip
v.
18
General
dış kaynaktan
extrinsic
adj.
19
General
dolaylı olarak başka bir kaynaktan gelen
reflected
adj.
20
General
(istihbarat operasyonlarında) ana kaynaktan farklı bir yerden çıkan
black
adj.
21
General
dahili kaynaktan alınan
hot
adj.
22
General
(özellikle diller veya dilbilgisel formlarla ilgili) ortak bir kaynaktan evrilmiş
genetical
adj.
23
General
belirli kaynaktan kopyalanmış
ripped
adj.
24
General
belirli kaynaktan çalınmış
ripped
adj.
25
General
(bir kaynaktan) takip edilebilir
derivable
adj.
26
General
bir atadan veya kaynaktan türeyen
descendant
adj.
27
General
birden fazla kaynaktan elde edilmiş
multisource
adj.
28
General
güvenilir kaynaktan gelen
in
adj.
29
General
iç kaynaktan gelen
inside
adj.
30
General
güvenilir kaynaktan alınan
inside
adj.
31
General
(bir yerden, kaynaktan) çıkan
issuant
adj.
32
General
değerli bir kaynaktan gelen
spot
adj.
33
General
güvenilir kaynaktan
on good authoritarian
adv.
34
General
bu kaynaktan
herehence [obsolete]
adv.
35
General
bu kaynaktan sonra
herehence [obsolete]
adv.
36
General
kaynaktan uzakta
high
adv.
37
General
daha önceki bir kaynaktan sonrakine doğru
downwards
adv.
38
General
herhangi bir kaynaktan
whencesoever
conj.
Phrasals
39
Phrasals
(bir kaynaktan) öğrenmek
glean from (something)
v.
40
Phrasals
(ikinci el bir kaynaktan) öğrenmek
glean from (something)
v.
41
Phrasals
bir kaynaktan alınan fikirleri, sözleri nakletmek/alıntılamak
spout from (something)
v.
Colloquial
42
Colloquial
(belirli bir kaynaktan) itibaren
off
prep.
43
Colloquial
sağlam/güvenilir bir kaynaktan
from a reliable source
expr.
Idioms
44
Idioms
bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak
have it on good authority
v.
45
Idioms
sağlam kaynaktan bilgi almak
have it on good authority
v.
46
Idioms
bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak
have something on good authority
v.
47
Idioms
sağlam kaynaktan bilgi almak
have something on good authority
v.
48
Idioms
bir şeyi güvenilir bir kaynaktan öğrenmek
have something on good authority
v.
49
Idioms
güvenilir kaynaktan
from the horse's mouth
expr.
50
Idioms
geleneksel kablo bağlantısı dışında bir kaynaktan/sunucudan alınan tv yayını
ott (over the top)
expr.
Trade/Economic
51
Trade/Economic
bir teşkilat ajanının ilk buluşmada öncesinde hazırlıklı ya da hazırlıksız olarak istihbaratı kaynaktan alması
cold pitch
n.
52
Trade/Economic
kaynaktan kesme
collecting at source
n.
53
Trade/Economic
kaynaktan kesme
pay-as-you-go plan
n.
54
Trade/Economic
kaynaktan tevkif yoluyla vergi tahsili
tax collection at source
n.
55
Trade/Economic
verginin kaynaktan kesme yoluyla toplanması
collection at source
n.
56
Trade/Economic
bir kaynaktan edinmek
obtain from a source
v.
57
Trade/Economic
bir kaynaktan edinmek
draw from a source
v.
58
Trade/Economic
(kaynaktan) talepte bulunmak
draw
v.
Law
59
Law
bir başka kaynaktan
aliunde
adv.
60
Law
alıntının yukarıdaki ile aynı kaynaktan yapıldığını ifade eden sözcük
supra
adv.
Technical
61
Technical
gemilerde çeşitli yöntemler kullanarak kaynaktan çok sayıda noktaya bilginin aktarılması
interior communication
n.
62
Technical
herhangi bir kaynaktan yayılan fakat henüz çarpışmamış olan nötronlar
virgin neutrons
n.
63
Technical
kaynaktan yol atama
source routing
n.
64
Technical
bir kaynaktan su, elektrik aktaran bağlantı parçası
hookup
n.
65
Technical
kaynaktan su, elektrik aktaran bağlantı parçası
hook-up
n.
66
Technical
(ses kayıt veya yayın sisteminde) birçok kaynaktan gelen sinyalleri istenen bir oranda birleştirmek için kullanılan elektrik devresi
mixer
n.
67
Technical
aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti
flanging
n.
Computer
68
Computer
farklı bir kaynaktan gönderilmiş gibi görüntülenen e-posta
hoax e-mail
n.
69
Computer
sistem dosyalarını kaynaktan okuma hatası
error reading system files from source
n.
70
Computer
tek kaynaktan mümkün olan tüm hedeflere yapılan yayın
broadcast message
n.
71
Computer
dijital kaynaktan veri toplama işlemi
scrape
n.
72
Computer
dijital kaynaktan toplanan veriler
scrape
n.
73
Computer
dijital kaynaktan veri toplama işlemi
scraping
n.
74
Computer
(dijital kaynaktan) veri almak
scrape
v.
75
Computer
kaynaktan göster
show from
expr.
Electric
76
Electric
(devreye harici kaynaktan) elektromotif kuvvet uygulamak
impress
v.
77
Electric
(devreye harici kaynaktan) gerilim uygulamak
impress
v.
Automotive
78
Automotive
tek kaynaktan kiralama
single source leasing
n.
Medical
79
Medical
mevcut antikoru insanın bağışıklık sistemiyle daha uyumlu hale getirebilmek için insan olmayan bir kaynaktan elde edilen monoklonal antikoru insanın amino asit dizilimleri ile değiştirmek
humanize
v.
80
Medical
mevcut antikoru insanın bağışıklık sistemiyle daha uyumlu hale getirebilmek için insan olmayan bir kaynaktan elde edilen monoklonal antikoru insanın amino asit dizilimleri ile değiştirmek
humanise
v.
Optics
81
Optics
kaynaktan gelen ışığın tamamını veya büyük kısmını yansıtıp yeniden yönlendiren
holophotal
adj.
82
Optics
geniş kaynaktan yayılan (ışık)
diffused
adj.
Physics
83
Physics
kaynaktan gelen ışınlara dik ölçüldüğünde metre kare başına 1 candela'ya denk gelen parlaklık birimi
nit
n.
84
Physics
bir kaynaktan çıkan ısı, ışık, radyo dalgası formundaki enerji
emission
n.
85
Physics
(magnet) kaynaktan çıkan manyetik akının geçtiği bölge
circuit
n.
Chemistry
86
Chemistry
kaynaktan yayılım
source emission
n.
Biology
87
Biology
bir kaynaktan nükleer dna ve diğer kaynaktan sitoplazmik dna'ya sahip hücre
cybrid
n.
88
Biology
(bakteri veya kanser hücresi uzak dokulara) ana kaynaktan dağılarak yayılmak
seed
v.
Zoology
89
Zoology
aynı kaynaktan
cognatic
adj.
Botanic
90
Botanic
bir kaynaktan gelen polenin diğer kaynaktan gelenlere kıyasla daha hızlı tozlaşması
prepotency
n.
Education
91
Education
bilginin birincil kaynaktan doğrudan alındığı araştırma
primary research
n.
Linguistics
92
Linguistics
tüm dillerin veya belirli dil gruplarının tek bir kaynaktan türediği kuramı
monogenesis
n.
93
Linguistics
dilde aynı kaynaktan farklı yollarla alınmış birkaç kelimeden her biri
doublet
n.
94
Linguistics
tüm dillerin veya belirli dil gruplarının tek bir kaynaktan türediği kuramına ait veya ilişkin
monogenetic
adj.
Religious
95
Religious
kutsal metinlerden veya güvenilir bir dini kaynaktan alınan bölüm
text
n.
Environment
96
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma
water extraction
n.
97
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma
abstraction of water
n.
98
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma
extraction of water
n.
99
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma
groundwater abstraction
n.
100
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma
water abstraction
n.
101
Environment
tanımlanabilir tek bir kaynaktan gelmeyen (kirlilik)
nonpoint
adj.
Geography
102
Geography
(nehir, belirli bir kaynaktan) doğmak
rise
v.
Geology
103
Geology
kaynaktan oldukça uzakta bulanan çökelme alanı ile ilgili
distal
adj.
Military
104
Military
dış kaynaktan temin
outsource
n.
105
Military
mayın savaşında kaynaktan uzaklık arttıkça etki yoğunluğunda azalma
attenuation
n.
Music
106
Music
(pop müzikte) aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti
flanging
n.
Archaic
107
Archaic
bu kaynaktan
hence
adv.
108
Archaic
bu kaynaktan
herefrom
adv.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kaynaktan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy