kaynaktan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kaynaktan



"kaynaktan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Computer
kaynaktan from source expr.

"kaynaktan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 108 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaynaktan yüke gelen gerilim dalgası incident wave i.
araştırılan kaynaktan yapılmış alıntı authority i.
güvenilir kaynaktan elde edilen haber authentic information i.
bir kaynaktan aktararak yapısını ve karakterini şekillendirme descent i.
tek kaynaktan gelen yoğun sıvı akışı river i.
aynı kaynaktan elde edilen iki gelir double dipping i.
kaynaktan (elektrik, sıvı) çekme drawing off i.
kaynaktan su boşaltma drawing off i.
bir kaynaktan türeme parentage i.
(gazetede) farklı kaynaktan alınmış kısa haber squib i.
güvenilir kaynaktan bilgi almış olmak be reliably informed f.
güvenilir bir kaynaktan öğrenmek know from a reliable source f.
aynı anda iki farklı kaynaktan veya yönden saldırıya maruz kalmak whipsaw f.
zengin bir kaynaktan elde etmek mine f.
birden fazla kaynaktan gelen sesleri elektronik olarak birleştirerek (kayıt) oluşturmak mix f.
birkaç kaynaktan elde edilen bilgi parçaları bir araya getirerek yüzeysel bilgi edinmek glean f.
iki kaynaktan aynı anda para elde etmek double-dip f.
dış kaynaktan extrinsic s.
dolaylı olarak başka bir kaynaktan gelen reflected s.
(istihbarat operasyonlarında) ana kaynaktan farklı bir yerden çıkan black s.
dahili kaynaktan alınan hot s.
(özellikle diller veya dilbilgisel formlarla ilgili) ortak bir kaynaktan evrilmiş genetical s.
belirli kaynaktan kopyalanmış ripped s.
belirli kaynaktan çalınmış ripped s.
(bir kaynaktan) takip edilebilir derivable s.
bir atadan veya kaynaktan türeyen descendant s.
birden fazla kaynaktan elde edilmiş multisource s.
güvenilir kaynaktan gelen in s.
iç kaynaktan gelen inside s.
güvenilir kaynaktan alınan inside s.
(bir yerden, kaynaktan) çıkan issuant s.
değerli bir kaynaktan gelen spot s.
güvenilir kaynaktan on good authoritarian zf.
bu kaynaktan herehence [obsolete] zf.
bu kaynaktan sonra herehence [obsolete] zf.
kaynaktan uzakta high zf.
daha önceki bir kaynaktan sonrakine doğru downwards zf.
herhangi bir kaynaktan whencesoever bağ.
Phrasals
(bir kaynaktan) öğrenmek glean from (something) f.
(ikinci el bir kaynaktan) öğrenmek glean from (something) f.
bir kaynaktan alınan fikirleri, sözleri nakletmek/alıntılamak spout from (something) f.
Colloquial
(belirli bir kaynaktan) itibaren off ed.
sağlam/güvenilir bir kaynaktan from a reliable source expr.
Idioms
bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak have it on good authority f.
sağlam kaynaktan bilgi almak have it on good authority f.
bilgiyi güvenilir bir kaynaktan almış olmak have something on good authority f.
sağlam kaynaktan bilgi almak have something on good authority f.
bir şeyi güvenilir bir kaynaktan öğrenmek have something on good authority f.
güvenilir kaynaktan from the horse's mouth expr.
geleneksel kablo bağlantısı dışında bir kaynaktan/sunucudan alınan tv yayını ott (over the top) expr.
Trade/Economic
bir teşkilat ajanının ilk buluşmada öncesinde hazırlıklı ya da hazırlıksız olarak istihbaratı kaynaktan alması cold pitch i.
kaynaktan kesme collecting at source i.
kaynaktan kesme pay-as-you-go plan i.
kaynaktan tevkif yoluyla vergi tahsili tax collection at source i.
verginin kaynaktan kesme yoluyla toplanması collection at source i.
bir kaynaktan edinmek obtain from a source f.
bir kaynaktan edinmek draw from a source f.
(kaynaktan) talepte bulunmak draw f.
Law
bir başka kaynaktan aliunde zf.
alıntının yukarıdaki ile aynı kaynaktan yapıldığını ifade eden sözcük supra zf.
Technical
gemilerde çeşitli yöntemler kullanarak kaynaktan çok sayıda noktaya bilginin aktarılması interior communication i.
herhangi bir kaynaktan yayılan fakat henüz çarpışmamış olan nötronlar virgin neutrons i.
kaynaktan yol atama source routing i.
bir kaynaktan su, elektrik aktaran bağlantı parçası hookup i.
kaynaktan su, elektrik aktaran bağlantı parçası hook-up i.
(ses kayıt veya yayın sisteminde) birçok kaynaktan gelen sinyalleri istenen bir oranda birleştirmek için kullanılan elektrik devresi mixer i.
aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti flanging i.
Computer
farklı bir kaynaktan gönderilmiş gibi görüntülenen e-posta hoax e-mail i.
sistem dosyalarını kaynaktan okuma hatası error reading system files from source i.
tek kaynaktan mümkün olan tüm hedeflere yapılan yayın broadcast message i.
dijital kaynaktan veri toplama işlemi scrape i.
dijital kaynaktan toplanan veriler scrape i.
dijital kaynaktan veri toplama işlemi scraping i.
(dijital kaynaktan) veri almak scrape f.
kaynaktan göster show from expr.
Electric
(devreye harici kaynaktan) elektromotif kuvvet uygulamak impress f.
(devreye harici kaynaktan) gerilim uygulamak impress f.
Automotive
tek kaynaktan kiralama single source leasing i.
Medical
mevcut antikoru insanın bağışıklık sistemiyle daha uyumlu hale getirebilmek için insan olmayan bir kaynaktan elde edilen monoklonal antikoru insanın amino asit dizilimleri ile değiştirmek humanize f.
mevcut antikoru insanın bağışıklık sistemiyle daha uyumlu hale getirebilmek için insan olmayan bir kaynaktan elde edilen monoklonal antikoru insanın amino asit dizilimleri ile değiştirmek humanise f.
Optics
kaynaktan gelen ışığın tamamını veya büyük kısmını yansıtıp yeniden yönlendiren holophotal s.
geniş kaynaktan yayılan (ışık) diffused s.
Physics
kaynaktan gelen ışınlara dik ölçüldüğünde metre kare başına 1 candela'ya denk gelen parlaklık birimi nit i.
bir kaynaktan çıkan ısı, ışık, radyo dalgası formundaki enerji emission i.
(magnet) kaynaktan çıkan manyetik akının geçtiği bölge circuit i.
Chemistry
kaynaktan yayılım source emission i.
Biology
bir kaynaktan nükleer dna ve diğer kaynaktan sitoplazmik dna'ya sahip hücre cybrid i.
(bakteri veya kanser hücresi uzak dokulara) ana kaynaktan dağılarak yayılmak seed f.
Zoology
aynı kaynaktan cognatic s.
Botanic
bir kaynaktan gelen polenin diğer kaynaktan gelenlere kıyasla daha hızlı tozlaşması prepotency i.
Education
bilginin birincil kaynaktan doğrudan alındığı araştırma primary research i.
Linguistics
tüm dillerin veya belirli dil gruplarının tek bir kaynaktan türediği kuramı monogenesis i.
dilde aynı kaynaktan farklı yollarla alınmış birkaç kelimeden her biri doublet i.
tüm dillerin veya belirli dil gruplarının tek bir kaynaktan türediği kuramına ait veya ilişkin monogenetic s.
Religious
kutsal metinlerden veya güvenilir bir dini kaynaktan alınan bölüm text i.
Environment
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma water extraction i.
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma abstraction of water i.
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma extraction of water i.
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma groundwater abstraction i.
(kuyudan/herhangi bir kaynaktan) su çıkarma water abstraction i.
tanımlanabilir tek bir kaynaktan gelmeyen (kirlilik) nonpoint s.
Geography
(nehir, belirli bir kaynaktan) doğmak rise f.
Geology
kaynaktan oldukça uzakta bulanan çökelme alanı ile ilgili distal s.
Military
dış kaynaktan temin outsource i.
mayın savaşında kaynaktan uzaklık arttıkça etki yoğunluğunda azalma attenuation i.
Music
(pop müzikte) aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti flanging i.
Archaic
bu kaynaktan hence zf.
bu kaynaktan herefrom zf.