oluk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

oluk



Bedeutungen von dem Begriff "oluk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 93 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
oluk gutter n.
oluk groove n.
General
oluk riffle n.
oluk waterspout n.
oluk rut n.
oluk gain n.
oluk trough n.
oluk vein n.
oluk runnel n.
oluk gully drain n.
oluk chase n.
oluk gully n.
oluk sulcate n.
oluk drainpipe n.
oluk gangway n.
oluk scotia n.
oluk guide n.
oluk rabbet n.
oluk conduit n.
oluk spline n.
oluk gouge n.
oluk coulisse n.
oluk sluice n.
oluk furrow n.
oluk chamfer n.
oluk channel n.
oluk launder n.
oluk duct n.
oluk drain n.
oluk flute n.
oluk flume n.
oluk hollow n.
oluk overflow n.
oluk sulcus n.
oluk couloir n.
oluk chute n.
oluk trow [dialect] n.
oluk leader n.
oluk rigol [dialect] n.
oluk rill n.
oluk delf n.
oluk delve n.
oluk goter [obsolete] n.
oluk grip [dialect] [uk] n.
oluk gripe [dialect] [uk] n.
oluk guttering n.
oluk gaw [scotland] n.
oluk shoot n.
oluk sloping trough n.
oluk strand [dialect] [uk/scotland] n.
oluk sulcation n.
oluk sulcus n.
oluk sulk n.
Technical
oluk abreuvoir n.
oluk check n.
oluk gutter n.
oluk flute n.
oluk grooving n.
oluk groove n.
oluk gorge n.
oluk joint n.
oluk rabbet n.
oluk chamfer n.
oluk fillister n.
oluk channel n.
oluk conduit n.
oluk rebate n.
oluk chute n.
oluk slot n.
oluk corrugation n.
oluk routing n.
Computer
oluk hopper n.
Mechanic
oluk cavity n.
oluk riser n.
oluk recess n.
Architecture
oluk eaves n.
oluk killesse [obsolete] n.
oluk cullis n.
Automotive
oluk flute n.
oluk groove n.
oluk tread groove n.
Marine
oluk swallaw n.
Medical
oluk trough n.
Biochemistry
oluk canal n.
Agriculture
oluk race n.
Linguistics
oluk channel n.
Geography
oluk runnel n.
oluk gulley n.
oluk draw n.
oluk sike [dialect] n.
Meteorology
oluk trough n.
Archaic
oluk trench n.
Star Wars
oluk the chute n.

Bedeutungen, die der Begriff "oluk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 262 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
oluk ağzı spout n.
oluk açış grooving n.
oluk kapağı sluice n.
oluk açma grooving n.
oluk (kaldırım kenarındaki) gutter n.
kaya üzerinde yukarı doğru yükselen dar ve derin oluk chimbly n.
içinden su akıtmak için açılan oluk ditch n.
oluk (çatı/dam kenarındaki) gutter n.
(çatı/dam kenarındaki) oluk gutter n.
(kaldırım kenarındaki) oluk gutter n.
oluk rendesi fillister n.
oluk seçici tuner n.
oluk (silahta/kılıçta) fuller n.
mazgallı yapıda yer alan oluk veya oyuk castellation n.
küçük oluk chamfret n.
oluk açma channelization n.
oluk açma channelisation n.
tatar yayında okun durduğu oluk chase [obsolete] n.
uzun devirli bir taş plakta yer alan dar oluk microgroove n.
oluk ağzına kazınmış grotesk şekil gargoyle n.
oluk açıcı rifler n.
fıçı kenarındaki oluk chimb n.
fıçı kenarındaki oluk chime n.
fıçı kenarındaki oluk chine n.
kusur olarak değerlendirilen derin oluk veya delik gouge n.
küçük oluk grindlet n.
ciltlemede kullanılan parçanın hareket ettiği oluk guide n.
terebentini bardağa akıtmaya yarayan v şeklinde oluk gutter n.
oluk malzemesi guttering n.
oluk kesiti guttering n.
oluk parçası guttering n.
oluk yapma guttering n.
buzul oluk dorr n.
namlu başlığının yerleştirildiği fıçı tahtalarının iki ucundan birindeki oluk croze n.
gemi pompasından çıkan tüp veya oluk dale n.
oluk içinde kaydırılabilen tahta slipboard n.
(fıçıda oluk açarken) yatay fıçı tutuş şekli squaw n.
(oluk açarken ve uçları pahlarken kullanılan) bir fıçı tutma yöntemi squaw n.
oluk açmak groove v.
oluk açmak gutter v.
oluk açmak rabbet v.
oluk gibi akmak flow in abundance v.
oluk açmak chamfer v.
oluk açmak chase v.
oluk açmak flute v.
oluk açmak channelize v.
oluk açmak channelise v.
etrafına bir oluk yaparak çapını azaltmak neck v.
(madeni para) kenarında oluk açmak mill v.
(dikiş, oluk veya eklemde) katlanmak, bükülmek veya ayrılmak break v.
oluk açıp dışarı çıkmak gut out v.
fıçı tahtasında oluk açmak croze v.
oluk açmak ingroove v.
(suyu) oluk aracılığıyla başka yöne kanalize etmek flume v.
oluk açmak screw v.
oluk oluk in streams adv.
Colloquial
bowling kulvarının yan tarafında bulunan oluk ditch n.
Idioms
oluk gibi akmak roll in v.
oluk gibi kanamak bleed like a pig v.
Industry
oluk açma işçisi groover n.
Technical
oluk rendesi tonguing and grooving plane n.
asma oluk caves gutter n.
bakışımlı oluk symmetrical channel n.
boş oluk blank groove n.
çatallı oluk bifurcated launder n.
çift yönlü oluk duplex channel n.
döner oluk distribution chute n.
elektronik oluk seçme electronic program selecting n.
geniş dikdörtgen oluk box gutter n.
gizli oluk concealed gutter n.
geriye oluk backward channel n.
götürücü oluk conveying trough n.
helezon oluk spiral chute n.
helezon makaralı konveyör oluk spiral roller conveyor chute n.
ileriye oluk forward channel n.
içten oluk açma internal broaching n.
kırlangıç kuyruğu şekilli oluk dovetail slot n.
konik oluk cone chute n.
oluk rendesi fillister n.
oluk numune alma channel sampling n.
oluk rendesi fluting plane n.
oluk açma takımları broaching tools n.
oluk planyası matching machine n.
oluk yükü gutter load n.
oluk geçiş ağzı letter box n.
oluk sıklığı channel frequency n.
oluk veya zıvana ile birleştirme gain n.
oluk taşı gutter stone n.
oluk seçme düğmesi program selector button n.
oluk açma fluting n.
oluk astarı chute liner n.
oluk rendesi plough plane n.
oluk tuğlası runner brick n.
oluk delikleri limber holes n.
oluk seçici channel selector switch n.
oluk ağzı trough lip n.
oluk biçimi synclinal n.
oluk açma makinesi broaching machine n.
oluk açma cannelure n.
oluk karışması co-channel interference n.
oluk yüksekliği depth of corrugations n.
oluk sıcaklığı slot temperature n.
oluk seçici program selector n.
oluk karışması channel interference n.
oluk genişliği channel width n.
oluk sürgüsü chute trap n.
oluk açma aleti grooving tool n.
oluk rendesi match plane n.
oluk deliği limber hole n.
oluk açısı chamfer angle n.
oluk rendesi router plane n.
oluk çatlaması groove cracking n.
oluk haline gelme troughability n.
oluk kepçesi gutter hanger n.
oluk kaynağı groove weld n.
oluk biçimli parçalar channel-shape parts n.
oluk keskisi cope chisel n.
oluk rendesi rabbet plane n.
oluk kapağı chute door n.
oluk kalınlığı ducting thickness n.
oluk eğesi riffler n.
oluk yakası counterflashing n.
oluk açma grooving n.
oluk uyarlayıcısı channel adapter n.
oluk derz recessed joint n.
oluk komut sözcüğü channel command word n.
oluk hunisi gutter outlet n.
oluk türü yolluk breakout repeater n.
oluk rendesi grooving plane n.
oluk seçme channel tuning n.
oluk yüksekliği ducting height n.
oluk eğesi cotter file n.
oluk freze bıçağı rabbet miller n.
pahlı oluk chamfered groove n.
sallanan oluk swinging launder n.
sarsak oluk oscillating conveyor n.
sallantılı oluk oscillating conveyor n.
sarmal oluk helical chute n.
seçici oluk selector channel n.
sürme pencerenin hareket ettiği oluk coulisse n.
titreşimli besleyici oluk vibrating feeder chute n.
tek yollu oluk one-way channel n.
tek yönlü oluk simplex channel n.
oluk kesip tel ve şerit yerleştirmek için kullanılan plaka banding plane n.
benzer şekilli bir tahtaya sıkı sıkı oturması için bir kenarında oluk, diğer kenarında ise dil bulunan bir tahta matched board n.
baş oluk headrace n.
(metal işçiliğinde) iki rulo arasındaki kapalı oluk box groove n.
(uçak yüzeyi veya gemi gövdesine uygulanan) mikroskopik oluk dizisi riblet n.
(demircilikte) flaşın dış kısmında oluşturulan oluk gutter n.
disk yapımında kesme kaleminin aşırı kaymasının bir sonucu olarak meydana gelen oluk hatası overcutting n.
aralarında silindirik oluk bulunan iki çerçeveyi içeren bağlantı bead and butt n.
kavanoz yüzeyindeki silindirik oluk bead n.
oluk açıcı corrugator n.
oluk açma işçisi corrugator n.
oluk açma makinesi corrugator n.
çapraz oluk cross furrow n.
oluk açma aleti fluter n.
erimiş metalin kalıba döküldüğü kanal, oluk ağzı veya delik geat n.
cevher kırma değirmenindeki eğimli oluk shoe n.
yeniden oluk açmak regroove v.
oluk açmak rabbet v.
oluk açmak chase v.
oluk açmak chamfer v.
oluk veya zıvana ile bağlamak gain v.
oluk açmak gouge v.
oluk yapmak groove v.
oluk açılmamış unfluted adj.
Computer
ayrılmış oluk dedicated channel n.
bakışımlı oluk symmetrical channel n.
çok düzeyli oluk multiplexer channel n.
çift yönlü oluk duplex channel n.
geriye oluk backward channel n.
ileriye oluk forward channel n.
oluk komut sözcüğü channel command word n.
oluk uyarlayıcısı channel adapter n.
oluk eşzamanalıyıcısı channel synchronizer n.
Informatics
oluk kalınlığı ducting thickness n.
oluk yüksekliği ducting height n.
Electric
elektrik kablosunda oluk veya kanallarını tutan porselen destek cleat n.
Mechanic
kör oluk blind riser n.
oluk eğesi slitting file n.
Television
elektronik oluk seçme electronic program selecting n.
oluk genişliği channel width n.
oluk seçme channel tuning n.
oluk seçici program selector n.
oluk seçme düğmesi programselector button n.
oluk seçme düğmesi program selector button n.
oluk seçici channel selector switch n.
oluk seçici programselector n.
oluk karışması channel interference n.
Architecture
kiriş üzerinde suyun duvara geri akmasını önleyen oluk throat n.
dikdörtgen şeklinde oluk trough gutter n.
v şeklinde oluk trough gutter n.
dik oluk glyph n.
dor düzeninde dikdörtgen parçalı frizin kenarındaki oluk hemiglyph n.
Construction
oluk yapımında kullanılan malzeme troughing n.
gizli oluk concealed gutter n.
oluk açma makinesi grooving machine n.
oluk keskisi paring chisel n.
oluk makarası throughing idler n.
oluk hunisi rainwater head n.
v-oluk arris gutter n.
suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk gorge n.
oluk açmak rebate v.
Woodworking
oluk planyalamak için kullanılan yuvarlak tabanlı marangoz planyası gutter plane n.
oluk rendesi router n.
oluk tezgahı router n.
terebentin ağacında oluk açan kimse slicer n.
Automotive
oluk açma grooving n.
oluk eğesi slitting file n.
oluk kaynağı groove weld n.
Railway
hareket halindeki buharlı lokomotifin su alabilmesi için raylar arasına yerleştirilmiş uzun ve sığ oluk track pan n.
Aeronautic
oluk kesme elemanı corrugated shear web n.
oluk yama channel patch n.
Marine
gemilerin ambarlarında biriken suların akmasını sağlayan oluk veya yol limbers n.
küreklerin oturduğu oluk yer rowport n.
Petrol
(sondaj sıvısı çıkarılan) oluk ditch n.
Mining
kömür gibi materyallerin alt seviyeye kaydırıldığı eğimli oluk veya benzer ekipman telegraph n.
helisel oluk açma helical broaching n.
altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk tom n.
altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk long tom n.
tahliye görevi gören ahşap oluk trogue [brit] n.
değerli cevheri değersizlerden ayırmakta kullanılan oluk tye [brit] n.
oluk numune alma channel sampling n.
oluk örnek alma channel sampling n.
kuyudan akan suyu tutan metal oluk garland n.
28 inç uzunluğunda, 6 inç genişliğinde ve 4 inç derinliğindeki oluk dish [dialect] [uk] n.
kömür arınında dikey oluk açma shearing n.
(kömür madenciliğinde) cevher çıkarılan yüzeyde dikey bir oluk açmak shear v.
Medical
kalkarin oluk calcarine fissure n.
kalkarin oluk calcarine sulcus n.
kaudotalamik çentik/oluk caudothalamic groove n.
oksipital lobun içyan yüzü üzerindeki, cuneus'u gyrus lingualis'den ayıran y biçimindeki oluk calcarine fissure n.
oksipital lobun içyan yüzü üzerindeki, cuneus'u gyrus lingualis'den ayıran y biçimindeki oluk calcarine sulcus n.
oluk şeklini andıran sulciform adj.
Anatomy
omurgalı embriyosunda sinirsel kıvrımların oluşmasından sonra medüller katman tarafından embriyonun orta-arka kısmında meydana getirilen dikey bir oluk medullary groove n.
omurgalı embriyosunda sinirsel kıvrımların oluşmasından sonra medüller katman tarafından embriyonun orta-arka kısmında meydana getirilen dikey bir oluk medullary furrow n.
vücut bölümleri arasındaki oluk gutter n.
merkezi oluk fissure of rolando n.
Dentistry
gelişimsel oluk developmental groove n.
Printing
kağıt yapma makinesinde filigran silindiriyle üzerine oluk desen basılmış kağıt wove paper n.
Biology
(böcek antenlerinin tabanında olduğu gibi) küçük oluk scrobe n.
Marine Biology
oluk akaç canal n.
Zoology
sinirsel oluk neural groove n.
kordalı hayvanların gırtlağındaki oluk veya kıvrım endostyle n.
kordalıların yutağının ventral duvarında bulunan ve besin partiküllerini toplamak için muköz salgılayan kirpikli oluk endostyle n.
Agriculture
geleneksel sabana kıyasla daha derin oluk açmakta kullanılan pulluk trench plow n.
bazı mibzerlerde ve ekim makinelerinde kullanılan takoz şeklinde bir oluk açıcı shoe n.
(farklı oluk ve çıkıntıları) bellemek ridge v.
(farklı oluk ve çıkıntı) kazmak ridge v.
oluk açılmamış (toprak) unfurrowed adj.
Breeding
ahırda sığır dışkılarının toplandığı oluk gutter n.
ahırlarda hayvan dışkısının toplandığı geniş oluk gutter n.
Geography
dalganın kıyıda kırıldıktan sonra geri dönerken oluşturduğu geçici oluk rill n.
Meteorology
oluk yıkayıcı gully washer n.
Geology
ambulakral oluk ambulacral groove n.
bir yanardağ ağzından eteklerine kadar inen derin ve geniş oluk-benzeri yarık barranca n.
oluk aşınımı rill erosion n.
oluk yapısı trough n.
Hunting
dar oluk gutter n.
British Slang
oluk gibi kanamak bleed like a stuck pig v.
Archeology
sırt ve oluk ridge and furrow n.