paddle - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

paddle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "paddle" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 111 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
paddle n. kısa kürek
General
paddle n. kaplumbağa yüzgeci
paddle n. çark kanadı
paddle n. raket (masatenisi için)
paddle n. tokaç
paddle n. pala
paddle n. kürek (kanoya ait)
paddle n. bel
paddle n. kanat
paddle n. uzun saplı bel
paddle n. kanatçık
paddle n. palet
paddle n. sopa (ceza vermek amacıyla kullanılan ucu yassı ve yayvan)
paddle n. kürek çekme
paddle n. ayaklarını suda oynatma
paddle n. şaplak atma
paddle n. kürek çekerek harcanan zaman
paddle n. tembeller grubu
paddle n. uyuşuk tipler
paddle n. küreğe benzeyen karıştırıcı alet
paddle n. müzayedede teklif gösterme levhası
paddle n. mil üzerinde yer alan geniş karıştırma bıçağı
paddle v. badi badi yürümek
paddle v. çarkla hareket etmek
paddle v. suda oynamak
paddle v. kürek çekmek
paddle v. sığ suda gezinmek
paddle v. sendeleyerek yürümek (çocuk/ihtiyar)
paddle v. kano kullanmak
paddle v. dayak atmak (çocuğa)
paddle v. kürekle kano kullanmak
paddle v. kıça şaplak atmak
paddle v. ayaklarını suda oynatmak
paddle v. kürek çeker gibi yüzmek
paddle v. yavaşça yüzmek
paddle v. sakince yüzmek
paddle v. (koşarken) ayaklarını yana atmak
paddle v. itmek
paddle v. yürütmek
paddle v. ileri doğru sürmek
paddle v. ileri doğru itmek
paddle v. kürek çekerek taşırmak
paddle v. kürek çekerek kanoda götürmek
paddle v. yan çark ile döndürmek
paddle v. kanatlı çark ile döndürmek
paddle v. (deri olarak işlenecek posta) kanatlı çarklı boya teknesinde işlem uygulamak
paddle v. (bir şeyi) uzun sapla karıştırmak
paddle v. uzun sapla şekil vermek
paddle v. sopayla karıştırmak
paddle v. sopayla şekillendirmek
paddle v. kürekle karıştırmak
paddle v. kürekle şekil vermek
paddle v. (topa) sopa ile vurmak
paddle v. (topa) kürek ile vurmak
paddle v. (deriyi, postu) çarklı boya teknesinde işlemek
paddle v. köpekleme yüzmek
paddle v. (topa) raketle vurmak
Technical
paddle n. çırpma tokmağı
paddle n. kısa kürek
paddle n. pala
paddle n. pinpon raketi
paddle n. tokaç
paddle n. keskiye benzer alet
paddle n. küreğe benzer alet
paddle n. çatallı uçlu uzun ince bir kürek türü
paddle n. çatallı kürek
paddle n. kereste kabuğunun ayıklama aleti
paddle n. tirpidin
paddle n. el küreği
paddle n. kuzey amerika'nın orta batısı ve doğusuna özgü geniş bıçaklı taş veya metal alet
paddle n. soketli mızrak başı
paddle n. buz burgusu
paddle n. buzda delik açmak için kullanılan bir keski
paddle n. (özellikle gözden) yabancı cisim çıkarmak için kullanılan kürek benzeri küçük bir alet
paddle n. kulak temizleme aleti
paddle n. kuyu genişletici
paddle n. delik genişletici
paddle n. maça pabucu
paddle n. semafor sinyal kolu
paddle n. (özellikle tereyağı işinde kullanılan) küçük, hafif ve düz ahşap alet
paddle n. kıyafet dövme sopası
paddle n. vapur çarkı
paddle n. yan çark
paddle n. (savak veya eklüz kapağında) küçük kapı
paddle n. eklüz kapağı
paddle n. (huniden akan tahıl miktarını düzenleyen) sürgülü panel
paddle n. kanatlı çark
paddle n. metal karıştırıcı
paddle n. ahşap tereyağı çırpıcı
paddle n. ambardan çıkan tahıl miktarını ayarlayan sürgülü panel
Computer
paddle n. denetim kolu
paddle n. imleç denetim kolu
Construction
paddle n. kanal havuzu veya setteki suyu düzenleyen sürgülü panel
Automotive
paddle n. kulakçık
Marine
paddle n. (çarklı gemide) çark bıçağı
paddle v. yavaşça ve nazikçe kürek çekmek
paddle adj. yandan çarklı (vapur, gemi vb.)
paddle adj. kanatlı çarkı olan
Medical
paddle n. (defibrilatörün parçası olan) düz elektrot
Food Engineering
paddle n. palet
paddle n. (karıştırıcı) kanat
Gastronomy
paddle n. kürek
Marine Biology
paddle n. deniz tavşanı
Zoology
paddle n. yüzgeç
Botanic
paddle n. nilüfer yaprağı
Archaic
paddle v. (bir şeye) parmaklarla hafifçe dokunmak
paddle v. (bir şeye) amaçsızca vurmak
paddle v. (bir şeyle) amaçsızca oynamak
paddle v. (bir şeyle) öylesine oyalanmak
paddle v. parmak ile okşamak
paddle v. parmak ile sevmek

Bedeutungen, die der Begriff "paddle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 162 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
paddle wheeler n. çarklı vapur
paddle steamer n. çarklı vapur
paddle steamer n. yandan çarklı vapur
paddle steamer n. kıçtan çarklı vapur
paddle steamer n. yandan çarklı gemi
paddle wheel n. vapur çarkı
paddle-wheeler n. kıçtan çarklı vapur
paddle-wheeler n. yandan çarklı vapur
doggie-paddle n. köpek yüzüşü
dog paddle n. köpek gibi yüzme
doggy paddle n. köpek yüzüşü
doggy paddle n. köpek gibi yüzme
doggie-paddle n. köpek gibi yüzme
doggy paddle n. köpekleme
doggie-paddle n. köpekleme
dog paddle n. köpekleme
dog paddle n. köpekleme yüzme
dog paddle n. köpek yüzüşü
doggy paddle n. köpekleme yüzme
doggie-paddle n. köpekleme yüzme
paddle boat n. su bisikleti
paddle steamer n. su bisikleti
pingpong paddle n. masa tenisi raketi
wooden paddle n. tahta kürek
paddle staff n. (köstebek yakalayıcılarının kullandığı) geniş bıçaklı ucu olan bir alet
paddle staff n. kürek
paddle staff n. uzun saplı kürek
paddle tennis n. padel tenis
paddle tennis n. tenis ve hentbol öğelerinin birleştirildiği bir oyun türü
paddle one's own canoe v. kendi işini kendi görmek
turn the paddle v. küreği çevirmek
be up shit creek (without a paddle) v. hapı yutmak
be up the creek (without a paddle) v. ayvayı yemek
be up the creek (without a paddle) v. hapı yutmak
dog paddle v. köpekleme yüzmek
paddle [dialect] [uk] v. ayak ile çiğnemek
paddle [dialect] [uk] v. basmak
paddle [dialect] [uk] v. tepinmek
paddle (in) v. (koşarken) ayaklarını yana atmak
paddle (in) v. çukur hale getirmek
paddle (in) v. çukurlaştırmak
paddle (in) v. oyuk hale getirmek
paddle (in) v. oyuklaştırmak
paddle-shaped adj. kürek biçimli
paddle-shaped adj. kürek şeklinde olan
paddle-shaped adj. geniş ve yayvan olan
Idioms
be up the creek without a paddle v. boka sarmak
up the creek without a paddle v. başı dertte olmak
up the creek without a paddle v. başı belada olmak
paddle one's own canoe v. başının çaresine bakmak
be up the creek without a paddle v. çok zor bir durumda olmak
be up shit creek without a paddle v. çok zor bir durumda olmak
paddle one's own canoe v. kendi işini kendi görmek
paddle one's own canoe v. kendi ayakları üzerinde durmak
paddle one's own canoe v. kendi yağıyla kavrulmak
be up shit creek without a paddle v. sarpa sarmak
be up the creek without a paddle v. sarpa sarmak
be up a creek (without a paddle) v. çok zor bir durumda olmak
be up a creek (without a paddle) v. çok zor duruma düşmek
be up a creek (without a paddle) v. boka sarmak
be up a creek (without a paddle) v. sarpa sarmak
be up a creek (without a paddle) v. hapı yutmak
be up a creek (without a paddle) v. boku yemek
be up a creek (without a paddle) v. ayvayı yemek
be up the creek (without a paddle) v. çok zor bir durumda olmak
be up the creek (without a paddle) v. çok zor duruma düşmek
be up the creek (without a paddle) v. boka sarmak
be up the creek (without a paddle) v. sarpa sarmak
be up the creek (without a paddle) v. hapı yutmak
be up the creek (without a paddle) v. boku yemek
be up the creek (without a paddle) v. ayvayı yemek
paddle own canoe v. kendi işini kendi görmek
paddle own canoe v. kendi yağıyla kavrulmak
paddle own canoe v. başının çaresine bakmak
paddle own canoe v. kendi ayakları üzerinde durmak
paddle your own canoe v. kendi işini kendi görmek
paddle your own canoe v. kendi yağıyla kavrulmak
paddle your own canoe v. başının çaresine bakmak
paddle your own canoe v. kendi ayakları üzerinde durmak
up the creek without a paddle expr. zorluk içinde olmak
up the creek without a paddle expr. zor durumda olmak
up the creek (without a paddle) expr. ayvayı yemiş
up the creek (without a paddle) expr. hapı yutmuş
Technical
paddle wheel n. çark
paddle shaft n. çark mili
paddle valve n. çarklı vana
paddle mixer n. kanallı karıştırıcı
paddle switch n. kanatlı kesici
paddle mixer n. kanatlı karıştırıcı
paddle agitator n. kanatçıklı karıştırıcı
paddle valve n. kanatçıklı vana
paddle switch n. paletli anahtar
paddle dyeing machine n. paletli yıkama makinesi
paddle agitator n. paletli karıştırıcı
paddle-wheel fan n. santrifüjlü vantilatör
paddle wheel n. yan çarkı
paddle shaft n. buharlı gemide kanatlı çarkı taşıyan aksam
Computer
paddle card n. yuva seçici kartı
paddle [dated] n. yuvarlak oyun kumandası
Mechanic
paddle [dialect] [uk] n. çapa
paddle [dialect] [uk] n. bıçaklı keski
paddle [dialect] [uk] n. kesici bıçakları olan mekanik alet
Textile
paddle dyeing machine n. paletli çile boyama makinesi
paddle washing machine n. paletli yıkama makinesi
paddle wheel n. boya teknesinde deri işlenirken boyaya daldırılan kısmı hareket ettiren döner çarklı tekerlek
Construction
paddle beam n. padıl dolabının ön ve arka tarafında bulunan kemere
Automotive
paddle gearshift n. kulakçıkla vites değişimi
paddle-shift gearbox n. yarı otomatik vites
flappy-paddle gear shift n. yarı otomatik vites
Aeronautic
paddle-wheel aircraft n. bisiklet uçak
Marine
wave paddle n. dalga üreticisinin pedalı
paddle box n. davlumbaz
paddle boat n. yandan çarklı gemi
paddle steamer n. yanları veya gövdesindeki çarklarla hareket eden tekne veya gemi
paddle steamer n. yandan çarklı
paddle steamer n. yandan çarklı gemi
boat paddle n. tekne küreği
paddle-box n. davlumbaz
paddle-box n. gemilerde pervane koruyucunun üst kısmı
paddle wheel n. kanatlı çark
rolling circle of a paddle wheel n. hızı geminin hızına eşit olan bir noktayla tanımlanan çember
Medical
defibrillator paddle n. defibrilatör kaşığı
Food Engineering
paddle agitator n. kanatlı karıştırıcı
butter paddle n. tereyağı bloklarını şekillendirmek için kullanılan tahta kürek
Marine Biology
cock-paddle n. yuvarlak yüzgeçligiller familyasından olan kuş
cock-paddle n. deniz tavşanı
paddle worm n. phyllodoce cinsi yeşil-mavi renkli deniz halkalı solucanı
Agriculture
paddle staff n. pulluk sapı
paddle staff n. saban sapı
Sport
paddle boarding n. ayakta bir board üzerinde kürek çekme sporu
paddle boarding n. kürek sörfü
paddle ball n. squash benzeri bir oyun
dog-paddle n. köpekleme yüzme hareketi
paddle board n. cankurtaran sörf tahtası
doggy-paddle n. köpekleme yüzme
dog-paddle v. (özellikle köpekleme) acemice yüzmek
doggy paddle v. köpekleme yüzmek
doggie paddle v. köpekleme yüzmek
Engineering
paddle board n. cihazları eşlemede kullanılan baskılı devre kartı
Slang
be up shit creek (without a paddle) v. ayvayı yemek
be up the creek (without a paddle) v. boku yemek
be up shit creek (without a paddle) v. boku yemek
up poo creek (without a paddle) adj. başı belada
up poo creek (without a paddle) adj. zor durumda
up poo creek (without a paddle) adj. hapı yutmuş
up poo creek (without a paddle) adj. boka sarmış
up poo creek (without a paddle) adj. boku yemiş
up poo creek (without a paddle) adj. ayvayı yemiş
up a creek (without a paddle) expr. başı dertte/belada
up a creek (without a paddle) expr. çok zor bir durumda
up the creek (without a paddle) expr. başı dertte/belada
up the creek (without a paddle) expr. çok zor bir durumda
up shit creek (without a paddle) expr. başı ciddi belada
up shit creek (without a paddle) expr. hapı yutmuş
up shit creek (without a paddle) expr. ayvayı yemiş
up shit creek (without a paddle) expr. çok zor bir durumda
up shit's creek (without a paddle) expr. başı ciddi belada
up shit's creek (without a paddle) expr. hapı yutmuş
up shit's creek (without a paddle) expr. ayvayı yemiş
up shit's creek (without a paddle) expr. çok zor bir durumda
British Slang
up the creek without a paddle expr. başı ciddi belada
up the creek without a paddle expr. belaya bulaşmış