Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
paddle
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"paddle"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 111 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
paddle
i.
kısa kürek
General
2
Genel
paddle
i.
kaplumbağa yüzgeci
3
Genel
paddle
i.
çark kanadı
4
Genel
paddle
i.
raket (masatenisi için)
5
Genel
paddle
i.
tokaç
6
Genel
paddle
i.
pala
7
Genel
paddle
i.
kürek (kanoya ait)
8
Genel
paddle
i.
bel
9
Genel
paddle
i.
kanat
10
Genel
paddle
i.
uzun saplı bel
11
Genel
paddle
i.
kanatçık
12
Genel
paddle
i.
palet
13
Genel
paddle
i.
sopa (ceza vermek amacıyla kullanılan ucu yassı ve yayvan)
14
Genel
paddle
i.
kürek çekme
15
Genel
paddle
i.
ayaklarını suda oynatma
16
Genel
paddle
i.
şaplak atma
17
Genel
paddle
i.
kürek çekerek harcanan zaman
18
Genel
paddle
i.
tembeller grubu
19
Genel
paddle
i.
uyuşuk tipler
20
Genel
paddle
i.
küreğe benzeyen karıştırıcı alet
21
Genel
paddle
i.
müzayedede teklif gösterme levhası
22
Genel
paddle
i.
mil üzerinde yer alan geniş karıştırma bıçağı
23
Genel
paddle
f.
badi badi yürümek
24
Genel
paddle
f.
çarkla hareket etmek
25
Genel
paddle
f.
suda oynamak
26
Genel
paddle
f.
kürek çekmek
27
Genel
paddle
f.
sığ suda gezinmek
28
Genel
paddle
f.
sendeleyerek yürümek (çocuk/ihtiyar)
29
Genel
paddle
f.
kano kullanmak
30
Genel
paddle
f.
dayak atmak (çocuğa)
31
Genel
paddle
f.
kürekle kano kullanmak
32
Genel
paddle
f.
kıça şaplak atmak
33
Genel
paddle
f.
ayaklarını suda oynatmak
34
Genel
paddle
f.
kürek çeker gibi yüzmek
35
Genel
paddle
f.
yavaşça yüzmek
36
Genel
paddle
f.
sakince yüzmek
37
Genel
paddle
f.
(koşarken) ayaklarını yana atmak
38
Genel
paddle
f.
itmek
39
Genel
paddle
f.
yürütmek
40
Genel
paddle
f.
ileri doğru sürmek
41
Genel
paddle
f.
ileri doğru itmek
42
Genel
paddle
f.
kürek çekerek taşırmak
43
Genel
paddle
f.
kürek çekerek kanoda götürmek
44
Genel
paddle
f.
yan çark ile döndürmek
45
Genel
paddle
f.
kanatlı çark ile döndürmek
46
Genel
paddle
f.
(deri olarak işlenecek posta) kanatlı çarklı boya teknesinde işlem uygulamak
47
Genel
paddle
f.
(bir şeyi) uzun sapla karıştırmak
48
Genel
paddle
f.
uzun sapla şekil vermek
49
Genel
paddle
f.
sopayla karıştırmak
50
Genel
paddle
f.
sopayla şekillendirmek
51
Genel
paddle
f.
kürekle karıştırmak
52
Genel
paddle
f.
kürekle şekil vermek
53
Genel
paddle
f.
(topa) sopa ile vurmak
54
Genel
paddle
f.
(topa) kürek ile vurmak
55
Genel
paddle
f.
(deriyi, postu) çarklı boya teknesinde işlemek
56
Genel
paddle
f.
köpekleme yüzmek
57
Genel
paddle
f.
(topa) raketle vurmak
Technical
58
Teknik
paddle
i.
çırpma tokmağı
59
Teknik
paddle
i.
kısa kürek
60
Teknik
paddle
i.
pala
61
Teknik
paddle
i.
pinpon raketi
62
Teknik
paddle
i.
tokaç
63
Teknik
paddle
i.
keskiye benzer alet
64
Teknik
paddle
i.
küreğe benzer alet
65
Teknik
paddle
i.
çatallı uçlu uzun ince bir kürek türü
66
Teknik
paddle
i.
çatallı kürek
67
Teknik
paddle
i.
kereste kabuğunun ayıklama aleti
68
Teknik
paddle
i.
tirpidin
69
Teknik
paddle
i.
el küreği
70
Teknik
paddle
i.
kuzey amerika'nın orta batısı ve doğusuna özgü geniş bıçaklı taş veya metal alet
71
Teknik
paddle
i.
soketli mızrak başı
72
Teknik
paddle
i.
buz burgusu
73
Teknik
paddle
i.
buzda delik açmak için kullanılan bir keski
74
Teknik
paddle
i.
(özellikle gözden) yabancı cisim çıkarmak için kullanılan kürek benzeri küçük bir alet
75
Teknik
paddle
i.
kulak temizleme aleti
76
Teknik
paddle
i.
kuyu genişletici
77
Teknik
paddle
i.
delik genişletici
78
Teknik
paddle
i.
maça pabucu
79
Teknik
paddle
i.
semafor sinyal kolu
80
Teknik
paddle
i.
(özellikle tereyağı işinde kullanılan) küçük, hafif ve düz ahşap alet
81
Teknik
paddle
i.
kıyafet dövme sopası
82
Teknik
paddle
i.
vapur çarkı
83
Teknik
paddle
i.
yan çark
84
Teknik
paddle
i.
(savak veya eklüz kapağında) küçük kapı
85
Teknik
paddle
i.
eklüz kapağı
86
Teknik
paddle
i.
(huniden akan tahıl miktarını düzenleyen) sürgülü panel
87
Teknik
paddle
i.
kanatlı çark
88
Teknik
paddle
i.
metal karıştırıcı
89
Teknik
paddle
i.
ahşap tereyağı çırpıcı
90
Teknik
paddle
i.
ambardan çıkan tahıl miktarını ayarlayan sürgülü panel
Computer
91
Bilgisayar
paddle
i.
denetim kolu
92
Bilgisayar
paddle
i.
imleç denetim kolu
Construction
93
İnşaat
paddle
i.
kanal havuzu veya setteki suyu düzenleyen sürgülü panel
Automotive
94
Otomotiv
paddle
i.
kulakçık
Marine
95
Denizcilik
paddle
i.
(çarklı gemide) çark bıçağı
96
Denizcilik
paddle
f.
yavaşça ve nazikçe kürek çekmek
97
Denizcilik
paddle
s.
yandan çarklı (vapur, gemi vb.)
98
Denizcilik
paddle
s.
kanatlı çarkı olan
Medical
99
Medikal
paddle
i.
(defibrilatörün parçası olan) düz elektrot
Food Engineering
100
Gıda
paddle
i.
palet
101
Gıda
paddle
i.
(karıştırıcı) kanat
Gastronomy
102
Mutfak
paddle
i.
kürek
Marine Biology
103
Deniz Biyolojisi
paddle
i.
deniz tavşanı
Zoology
104
Zooloji
paddle
i.
yüzgeç
Botanic
105
Botanik
paddle
i.
nilüfer yaprağı
Archaic
106
Eski Kullanım
paddle
f.
(bir şeye) parmaklarla hafifçe dokunmak
107
Eski Kullanım
paddle
f.
(bir şeye) amaçsızca vurmak
108
Eski Kullanım
paddle
f.
(bir şeyle) amaçsızca oynamak
109
Eski Kullanım
paddle
f.
(bir şeyle) öylesine oyalanmak
110
Eski Kullanım
paddle
f.
parmak ile okşamak
111
Eski Kullanım
paddle
f.
parmak ile sevmek
"paddle"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 162 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
paddle wheeler
i.
çarklı vapur
2
Genel
paddle steamer
i.
yandan çarklı gemi
3
Genel
paddle wheel
i.
vapur çarkı
4
Genel
paddle steamer
i.
çarklı vapur
5
Genel
paddle steamer
i.
yandan çarklı vapur
6
Genel
paddle steamer
i.
kıçtan çarklı vapur
7
Genel
paddle-wheeler
i.
kıçtan çarklı vapur
8
Genel
paddle-wheeler
i.
yandan çarklı vapur
9
Genel
doggie-paddle
i.
köpek yüzüşü
10
Genel
dog paddle
i.
köpek gibi yüzme
11
Genel
doggy paddle
i.
köpek yüzüşü
12
Genel
doggy paddle
i.
köpekleme
13
Genel
doggy paddle
i.
köpek gibi yüzme
14
Genel
doggie-paddle
i.
köpekleme
15
Genel
dog paddle
i.
köpekleme
16
Genel
dog paddle
i.
köpekleme yüzme
17
Genel
doggie-paddle
i.
köpek gibi yüzme
18
Genel
dog paddle
i.
köpek yüzüşü
19
Genel
doggy paddle
i.
köpekleme yüzme
20
Genel
doggie-paddle
i.
köpekleme yüzme
21
Genel
paddle boat
i.
su bisikleti
22
Genel
paddle steamer
i.
su bisikleti
23
Genel
pingpong paddle
i.
masa tenisi raketi
24
Genel
wooden paddle
i.
tahta kürek
25
Genel
paddle staff
i.
(köstebek yakalayıcılarının kullandığı) geniş bıçaklı ucu olan bir alet
26
Genel
paddle staff
i.
kürek
27
Genel
paddle staff
i.
uzun saplı kürek
28
Genel
paddle tennis
i.
padel tenis
29
Genel
paddle tennis
i.
tenis ve hentbol öğelerinin birleştirildiği bir oyun türü
30
Genel
paddle one's own canoe
f.
kendi işini kendi görmek
31
Genel
turn the paddle
f.
küreği çevirmek
32
Genel
be up shit creek (without a paddle)
f.
hapı yutmak
33
Genel
be up the creek (without a paddle)
f.
ayvayı yemek
34
Genel
be up the creek (without a paddle)
f.
hapı yutmak
35
Genel
dog paddle
f.
köpekleme yüzmek
36
Genel
paddle [dialect] [uk]
f.
ayak ile çiğnemek
37
Genel
paddle [dialect] [uk]
f.
basmak
38
Genel
paddle [dialect] [uk]
f.
tepinmek
39
Genel
paddle (in)
f.
(koşarken) ayaklarını yana atmak
40
Genel
paddle (in)
f.
çukur hale getirmek
41
Genel
paddle (in)
f.
çukurlaştırmak
42
Genel
paddle (in)
f.
oyuk hale getirmek
43
Genel
paddle (in)
f.
oyuklaştırmak
44
Genel
paddle-shaped
s.
kürek biçimli
45
Genel
paddle-shaped
s.
kürek şeklinde olan
46
Genel
paddle-shaped
s.
geniş ve yayvan olan
Idioms
47
Deyim
be up the creek without a paddle
f.
boka sarmak
48
Deyim
paddle one's own canoe
f.
başının çaresine bakmak
49
Deyim
up the creek without a paddle
f.
başı belada olmak
50
Deyim
up the creek without a paddle
f.
başı dertte olmak
51
Deyim
be up the creek without a paddle
f.
çok zor bir durumda olmak
52
Deyim
be up shit creek without a paddle
f.
çok zor bir durumda olmak
53
Deyim
paddle one's own canoe
f.
kendi işini kendi görmek
54
Deyim
paddle one's own canoe
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
55
Deyim
paddle one's own canoe
f.
kendi yağıyla kavrulmak
56
Deyim
be up shit creek without a paddle
f.
sarpa sarmak
57
Deyim
be up the creek without a paddle
f.
sarpa sarmak
58
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
çok zor bir durumda olmak
59
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
çok zor duruma düşmek
60
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
boka sarmak
61
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
sarpa sarmak
62
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
hapı yutmak
63
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
boku yemek
64
Deyim
be up a creek (without a paddle)
f.
ayvayı yemek
65
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
çok zor bir durumda olmak
66
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
çok zor duruma düşmek
67
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
boka sarmak
68
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
sarpa sarmak
69
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
hapı yutmak
70
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
boku yemek
71
Deyim
be up the creek (without a paddle)
f.
ayvayı yemek
72
Deyim
paddle own canoe
f.
kendi işini kendi görmek
73
Deyim
paddle own canoe
f.
kendi yağıyla kavrulmak
74
Deyim
paddle own canoe
f.
başının çaresine bakmak
75
Deyim
paddle own canoe
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
76
Deyim
paddle your own canoe
f.
kendi işini kendi görmek
77
Deyim
paddle your own canoe
f.
kendi yağıyla kavrulmak
78
Deyim
paddle your own canoe
f.
başının çaresine bakmak
79
Deyim
paddle your own canoe
f.
kendi ayakları üzerinde durmak
80
Deyim
up the creek without a paddle
expr.
zorluk içinde olmak
81
Deyim
up the creek without a paddle
expr.
zor durumda olmak
82
Deyim
up the creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
83
Deyim
up the creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
Technical
84
Teknik
paddle wheel
i.
çark
85
Teknik
paddle shaft
i.
çark mili
86
Teknik
paddle valve
i.
çarklı vana
87
Teknik
paddle switch
i.
kanatlı kesici
88
Teknik
paddle mixer
i.
kanatlı karıştırıcı
89
Teknik
paddle agitator
i.
kanatçıklı karıştırıcı
90
Teknik
paddle valve
i.
kanatçıklı vana
91
Teknik
paddle mixer
i.
kanallı karıştırıcı
92
Teknik
paddle agitator
i.
paletli karıştırıcı
93
Teknik
paddle dyeing machine
i.
paletli yıkama makinesi
94
Teknik
paddle switch
i.
paletli anahtar
95
Teknik
paddle-wheel fan
i.
santrifüjlü vantilatör
96
Teknik
paddle wheel
i.
yan çarkı
97
Teknik
paddle shaft
i.
buharlı gemide kanatlı çarkı taşıyan aksam
Computer
98
Bilgisayar
paddle card
i.
yuva seçici kartı
99
Bilgisayar
paddle [dated]
i.
yuvarlak oyun kumandası
Mechanic
100
Mekanik
paddle [dialect] [uk]
i.
çapa
101
Mekanik
paddle [dialect] [uk]
i.
bıçaklı keski
102
Mekanik
paddle [dialect] [uk]
i.
kesici bıçakları olan mekanik alet
Textile
103
Tekstil
paddle washing machine
i.
paletli yıkama makinesi
104
Tekstil
paddle dyeing machine
i.
paletli çile boyama makinesi
105
Tekstil
paddle wheel
i.
boya teknesinde deri işlenirken boyaya daldırılan kısmı hareket ettiren döner çarklı tekerlek
Construction
106
İnşaat
paddle beam
i.
padıl dolabının ön ve arka tarafında bulunan kemere
Automotive
107
Otomotiv
paddle gearshift
i.
kulakçıkla vites değişimi
108
Otomotiv
paddle-shift gearbox
i.
yarı otomatik vites
109
Otomotiv
flappy-paddle gear shift
i.
yarı otomatik vites
Aeronautic
110
Havacılık
paddle-wheel aircraft
i.
bisiklet uçak
Marine
111
Denizcilik
paddle box
i.
davlumbaz
112
Denizcilik
wave paddle
i.
dalga üreticisinin pedalı
113
Denizcilik
paddle boat
i.
yandan çarklı gemi
114
Denizcilik
paddle steamer
i.
yanları veya gövdesindeki çarklarla hareket eden tekne veya gemi
115
Denizcilik
paddle steamer
i.
yandan çarklı
116
Denizcilik
paddle steamer
i.
yandan çarklı gemi
117
Denizcilik
boat paddle
i.
tekne küreği
118
Denizcilik
paddle-box
i.
davlumbaz
119
Denizcilik
paddle-box
i.
gemilerde pervane koruyucunun üst kısmı
120
Denizcilik
paddle wheel
i.
kanatlı çark
121
Denizcilik
rolling circle of a paddle wheel
i.
hızı geminin hızına eşit olan bir noktayla tanımlanan çember
Medical
122
Medikal
defibrillator paddle
i.
defibrilatör kaşığı
Food Engineering
123
Gıda
paddle agitator
i.
kanatlı karıştırıcı
124
Gıda
butter paddle
i.
tereyağı bloklarını şekillendirmek için kullanılan tahta kürek
Marine Biology
125
Deniz Biyolojisi
cock-paddle
i.
yuvarlak yüzgeçligiller familyasından olan kuş
126
Deniz Biyolojisi
cock-paddle
i.
deniz tavşanı
127
Deniz Biyolojisi
paddle worm
i.
phyllodoce cinsi yeşil-mavi renkli deniz halkalı solucanı
Agriculture
128
Tarım
paddle staff
i.
pulluk sapı
129
Tarım
paddle staff
i.
saban sapı
Sport
130
Spor
paddle boarding
i.
ayakta bir board üzerinde kürek çekme sporu
131
Spor
paddle boarding
i.
kürek sörfü
132
Spor
paddle ball
i.
squash benzeri bir oyun
133
Spor
dog-paddle
i.
köpekleme yüzme hareketi
134
Spor
paddle board
i.
cankurtaran sörf tahtası
135
Spor
doggy-paddle
i.
köpekleme yüzme
136
Spor
dog-paddle
f.
(özellikle köpekleme) acemice yüzmek
137
Spor
doggy paddle
f.
köpekleme yüzmek
138
Spor
doggie paddle
f.
köpekleme yüzmek
Engineering
139
Engineering
paddle board
i.
cihazları eşlemede kullanılan baskılı devre kartı
Slang
140
Argo
be up shit creek (without a paddle)
f.
ayvayı yemek
141
Argo
be up the creek (without a paddle)
f.
boku yemek
142
Argo
be up shit creek (without a paddle)
f.
boku yemek
143
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
başı belada
144
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
zor durumda
145
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
hapı yutmuş
146
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
boka sarmış
147
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
boku yemiş
148
Argo
up poo creek (without a paddle)
s.
ayvayı yemiş
149
Argo
up a creek (without a paddle)
expr.
başı dertte/belada
150
Argo
up a creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
151
Argo
up the creek (without a paddle)
expr.
başı dertte/belada
152
Argo
up the creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
153
Argo
up shit creek (without a paddle)
expr.
başı ciddi belada
154
Argo
up shit creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
155
Argo
up shit creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
156
Argo
up shit creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
157
Argo
up shit's creek (without a paddle)
expr.
başı ciddi belada
158
Argo
up shit's creek (without a paddle)
expr.
hapı yutmuş
159
Argo
up shit's creek (without a paddle)
expr.
ayvayı yemiş
160
Argo
up shit's creek (without a paddle)
expr.
çok zor bir durumda
British Slang
161
İngiliz Argosu
up the creek without a paddle
expr.
başı ciddi belada
162
İngiliz Argosu
up the creek without a paddle
expr.
belaya bulaşmış
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of paddle
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy