played - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

played

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "played" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
played adj. bitkin
played adj. eskimiş

Bedeutungen, die der Begriff "played" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 65 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
be played v. çalınmak
General
be played v. oynanmak
be played v. oyuna gelmek/getirilmek
be played v. oyuna gelmiş/getirilmiş olmak
played out adj. işe yaramaz
played out adj. modası geçmiş
played out adj. bitkin
Proverb
there's many a good tune played on an old fiddle yaşlılar çok yetenekli olabilir
Colloquial
get played like a fiddle v. kerizlenmek
get played like a fiddle v. birinin parmağında oynatılmak
get played like a fiddle v. manipüle edilmek
get played like a fiddle v. oyuncak olmak
get played like a fiddle v. birinin elinde oyuncak olmak
get played like a fiddle v. biri tarafından kendi çıkarlarına göre yönetilmek
played out adj. bitmiş
played out adj. canlılığını yitirmiş
played out adj. tükenmiş
well played expr. güzel hamle
well played expr. güzel hareket
well played expr. güzel/iyi espri
well played expr. akıllıca bir hareket/hamle/espri
well played expr. zekice bir hareket/hamle/espri
well played expr. yerinde bir hareket/hamle/espri
wp (well played) abrev. iyi oynadın
Idioms
be played like a fiddle v. kerizlenmek
be played like a fiddle v. birinin parmağında oynatılmak
be played like a fiddle v. birinin elinde oyuncak olmak
be played like a fiddle v. manipüle edilmek
be played like a fiddle v. biri tarafından kendi çıkarlarına göre yönetilmek
played out adj. bitap düşmüş
played out adj. işi bitmiş
played out adj. yorgun düşmüş
and the band played on expr. böyle sürdü gitti
and the band played on expr. hiçbir şey yapılmadı/değişmedi
and the band played on expr. hep göz ardı edildi
and the band played on expr. hep hasır altı edildi
Speaking
your mind must have played tricks on you expr. aklın sana oyun oynamış olmalı
you played me! expr. benimle oynadın!
I played football yesterday expr. dün futbol oynadım
I played football yesterday expr. dün top oynadım
have you ever played golf? expr. hiç golf oynadın mı?
which teams have you played for expr. hangi takımlarda oynadın
the character i played expr. oynadığım karakter
you got played expr. seni işletmişler
I played it safe expr. sağlamcı davrandım
volleyball is played with 6 players expr. voleybol altı oyuncu ile oynanır
we only played it once expr. yalnızca bir kez oynadık
volleyball is played with six players expr. voleybol 6 kişi ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol 6 oyuncu ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol altı kişi ile oynanır
volleyball is played with six players expr. voleybol altı oyuncu ile oynanır
volleyball is played with 6 players expr. voleybol 6 kişi ile oynanır
volleyball is played with 6 players expr. voleybol 6 oyuncu ile oynanır
volleyball is played with 6 players expr. voleybol altı kişi ile oynanır
I haven't played since university expr. üniversiteden bu yana oynamadım
have you ever played golf? expr. hiç golf oynadınız mı?
Computer
frames played n. yürütülen kareler
Football
the last moment of the ball having played n. topun son oynandığı an
be played behind closed doors v. seyircisiz oynanmak
be played without spectators v. seyircisiz oynanmak
be played without spectators v. seyircisiz bir şekilde oynanmak
Music
a two-stringed instrument played by plucking n. ikitelli
Slang
be played out v. pili bitmek
ggwp (good game, well played) expr. iyi oyundu
ggwp (good game, well played) expr. güzel oyundu