Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
tıkayan
Bedeutungen von dem Begriff
"tıkayan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
tıkayan
choky
adj.
2
General
tıkayan
occludent
adj.
3
General
tıkayan
sticky
adj.
Archaic
4
Archaic
tıkayan
impedimental
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"tıkayan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
tıkayan şey
block
n.
2
General
tıkayan şey
occlusion
n.
3
General
geçidi veya kanalı tıkayan birikmiş malzeme
gorge
n.
4
General
boruyu tıkayan kitle
clog
n.
5
General
damarı tıkayan kitle
clog
n.
6
General
lafı milletin ağzına tıkayan kimse
snapper
n.
7
General
tıkayan şeyden arındırmak
ripe [scotland]
v.
8
General
trafiği tıkayan
closed
adj.
9
General
nefes tıkayan
smoldry
adj.
10
General
nefes tıkayan
smouldry
adj.
11
General
nefes tıkayan
smouldry
adj.
Phrasals
12
Phrasals
soluk borusunu tıkayan bir şeyi öksürerek atmak/çıkarmak
choke something up
v.
Colloquial
13
Colloquial
yavaş sürüşüyle trafiğin akışını tıkayan veya yavaşlatan sürücü
sunday driver
n.
Idioms
14
Idioms
tamponu yolu tıkayan araca dokundurmak ya da vurmakta kullanıldığında aldığı isim
chrome horn
n.
Medical
15
Medical
damarı tıkayan pıhtı
thrombus
n.
16
Medical
sağ alt lob bronşunu tama yakın tıkayan endobronşiyal tümör
endobronchial tumor obstructing the orifice of the right lower lobe bronchus
n.
17
Medical
damarı tıkayan kitle
plug
n.
18
Medical
cilt lezyonunun dışa açılan kısmını tıkayan kitle
plug
n.
19
Medical
vücuttaki doğal delikleri tıkayan
obstruent
adj.
Pathology
20
Pathology
damarı tıkayan pıhtılar
thrombi
n.
Pharmaceutics
21
Pharmaceutics
damarı tıkayan pıhtıları yok eden ilaç
clot-buster
n.
22
Pharmaceutics
(damar) tıkayan ilaç
obstruent
n.
23
Pharmaceutics
(damar) tıkayan madde
obstruent
n.
24
Pharmaceutics
damarı tıkayan pıhtıları yok eden
thrombolytic
adj.
25
Pharmaceutics
damarı tıkayan pıhtıları parçalayan
thrombolytic
adj.
Zoology
26
Zoology
ceninin anüsünü tıkayan zarsı tabaka
anal membrane
n.
27
Zoology
ceninin anüsünü tıkayan zarsı tabaka
proctodaeum
n.
28
Zoology
ceninin anüsünü tıkayan zarsı tabaka
anal pit
n.
29
Zoology
ceninin anüsünü tıkayan zarsı tabaka
proctodeum
n.
Environment
30
Environment
tıkayan fenomen
blocking phenomena
n.
Geology
31
Geology
damarı tıkayan ve mineral içermeyen kaya bloğu
horse
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tıkayan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy