Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
trail
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"trail"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 82 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
trail
n.
iz
General
2
General
trail
n.
bir kimsenin ardında bıraktığı izler
3
General
trail
n.
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı)
4
General
trail
n.
yol
5
General
trail
n.
patika
6
General
trail
n.
keçiyolu
7
General
trail
n.
kar arabaları için işaretlenmiş rota ya da kayak pisti
8
General
trail
n.
kuyruk (elbise vb)
9
General
trail
n.
koku
10
General
trail
n.
kuyruk
11
General
trail
n.
gevşek biçimde asılı olan şey
12
General
trail
n.
geride bırakılan şeyler
13
General
trail
n.
ordu (birini takip eden insan yığını)
14
General
trail
n.
karayolu rotası
15
General
trail
n.
olaylar silsilesi
16
General
trail
n.
akıbet
17
General
trail
n.
tur
18
General
trail
n.
bir dizi
19
General
trail
n.
olaylar zinciri
20
General
trail
v.
takip etmek
21
General
trail
v.
gelişigüzel uzanıp gitmek
22
General
trail
v.
uzanmak
23
General
trail
v.
peşinden sürüklemek
24
General
trail
v.
iz sürmek
25
General
trail
v.
incecik tütmek
26
General
trail
v.
süzülmek
27
General
trail
v.
kaşınmak
28
General
trail
v.
sürümek (hafif şeyleri)
29
General
trail
v.
sürüklenmek
30
General
trail
v.
sürünmek
31
General
trail
v.
gerisinde olmak (başkalarının)
32
General
trail
v.
yerde uzamak (bitki)
33
General
trail
v.
yavaşça gezdirmek
34
General
trail
v.
düşmek
35
General
trail
v.
sarkmak
36
General
trail
v.
izini sürmek
37
General
trail
v.
izlemek
38
General
trail
v.
gerisine düşmek
39
General
trail
v.
zorla yürümek
40
General
trail
v.
yorgun argın yürümek
41
General
trail
v.
azalmak
42
General
trail
v.
kesilmek
43
General
trail
v.
yükselmek
44
General
trail
v.
peşine takılmak
45
General
trail
v.
yoldan sapmak
46
General
trail
v.
dağılarak gitmek
47
General
trail
v.
amaçtan sapmak
48
General
trail
v.
önemini kaybetmek
49
General
trail
v.
yavaş yavaş tükenmek
50
General
trail
v.
karavan/römorkla seyahat etmek
51
General
trail
v.
geri kalmak
52
General
trail
v.
geriden gelmek
Law
53
Law
trail
n.
lüzumu muhakeme
Advertising
54
Advertising
trail
v.
(gelecekte yayınlanacak programı televizyon veya radyoda) kısa reklamlarla duyurmak
Technical
55
Technical
trail
n.
iz
56
Technical
trail
v.
izlemek
57
Technical
trail
v.
sürüklemek
58
Technical
trail
v.
peşi sıra çekip götürmek
Automotive
59
Automotive
trail
n.
iz
60
Automotive
trail
n.
patika
61
Automotive
trail
v.
(tekne, karavan) motorlu taşıtın arkasından çekmek
62
Automotive
trail
v.
sürüklemek
Gastronomy
63
Gastronomy
trail
n.
iç uzuv
64
Gastronomy
trail
n.
hayvanın gıda olarak kullanılan iç organları
Astronomy
65
Astronomy
trail
n.
meteorun geçici olarak ardında bıraktığı ışıklı çizgi
66
Astronomy
trail
n.
gök cisminin görüntüsünü plaka üzerinde hareket ettirerek fotoğrafla üretilen sürekli çizgi
Breeding
67
Breeding
trail
v.
(sürüyü, hayvanı) güderek ilerletmek
Forestry
68
Forestry
trail
n.
kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
Geography
69
Geography
trail
n.
minnesota eyaletinde şehir
Military
70
Military
trail
n.
top arabasının mesnedi (yere dayanan kısmı)
71
Military
trail
n.
eğik bir tüfek tutma pozisyonu
72
Military
trail
n.
hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi
73
Military
trail
v.
(tüfeği) sağ kolun hizasında dik bir şekilde taşımak
Sport
74
Sport
trail
n.
su sporlarında takip edilen rota
75
Sport
trail
n.
yamaçta kayak için düzenlenmiş parkur
76
Sport
trail
v.
geride kalmak
77
Sport
trail
v.
arkada kalmak
78
Sport
trail
v.
(çim topu oyununda) jack topunu vurup geriye taşımak için hamle yapmak
Card
79
Card
trail
v.
el oluşturmadan ve kart almadan oynamak
Art
80
Art
trail
v.
(çömleği) sarmaşık benzeri desenle süslemek
Archaic
81
Archaic
trail
v.
hareket eden tekneden su boyunca çizgi çekerek balık tutmak
Engineering
82
Engineering
trail
n.
yönlendirilebilir tekerleğin değme noktası ile döner pim ekseninden zemine çizilen çizgi arasındaki mesafe
Bedeutungen, die der Begriff
"trail"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 290 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
vapour trail
n.
uçak izi
2
General
pack trail
n.
kervanların geçtiği patika yol
3
General
vapor trail
n.
uçak izi
4
General
meteor trail
n.
meteor izi
5
General
election campaign trail
n.
seçim kampanyası gezisi
6
General
condensation trail
n.
yoğunlaşma izi
7
General
nature trail
n.
doğa parkuru
8
General
campaign trail
n.
seçim kampanyası gezisi
9
General
pulk trail
n.
kızak izi
10
General
trail bike
n.
arazi motosikleti
11
General
trail management system
n.
iz yönetim sistemi
12
General
trail mix
n.
karışık çerez
13
General
trail of thought
n.
düşünce dizisi
14
General
trail of thought
n.
düşünce zinciri
15
General
trail of thought
n.
düşüncenin devamlılığı
16
General
trail of thought
n.
düşünce silsilesi
17
General
trail of thought
n.
fikir silsilesi
18
General
trail of thought
n.
fikir dizisi
19
General
trail of thought
n.
fikirler dizisi
20
General
walking trail
n.
yürüyüş yolu
21
General
hiking trail
n.
yürüyüş yolu
22
General
trail blazing
n.
ışık ile işaretleme
23
General
iditarod trail sled dog race
n.
köpeklerin çektiği kızaklarla yapılan bir yarış
24
General
skid trail
n.
toprak yol
25
General
winding trail
n.
dolambaçlı patika
26
General
trail head
n.
patika başlangıcı
27
General
trail seeker
n.
izci kızların elde edebildiği dört rütbeden ilki
28
General
bridle trail
n.
at yolu
29
General
horse-trail
n.
at binme yolu
30
General
horse-trail
n.
at patikası
31
General
horse-trail
n.
gezi yolu
32
General
be on someone's trail
v.
birini aramak
33
General
blaze a trail
v.
ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek
34
General
blaze a trail
v.
yol yapmak (yol olmayan bir yerde)
35
General
trail off
v.
azalmak (ses)
36
General
nature trail
v.
bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol
37
General
be on something's trail
v.
avın izini takip etmek
38
General
be on something's trail
v.
bir şeyi takip etmek
39
General
trail one's coat
v.
aranmak
40
General
be on someone's trail
v.
birinin izini takip etmek
41
General
trail along
v.
yavaş yavaş yürümek
42
General
trail along
v.
yorgun argın hareket etmek
43
General
be on something's trail
v.
bir şeyi aramak
44
General
pick up someone's trail
v.
takip edilen birinin izini bulmak
45
General
blaze a trail
v.
çığır açmak
46
General
blaze a trail
v.
(yol olmayan bir yerde) yol yapmak
47
General
blaze a trail
v.
bir ilke imza atmak
48
General
trail into silence
v.
sessizliğe bürünmek
49
General
trail into silence
v.
sessizliğe gömülmek
50
General
be hot on somebody's trail
v.
ensesinde olmak
51
General
be hard on somebody's trail
v.
ensesinde olmak
52
General
trail one's coat
v.
belasını aramak
53
General
trail along after
v.
peşine takılmak
54
General
trail off
v.
canlılığını yitirmek
55
General
wash away the trail
v.
(yağmur) izleri silmek
56
General
not leave much of a trail
v.
pek iz bırakmamak
57
General
leave a trail
v.
iz bırakmak
58
General
in trail
adv.
art arda tek sıra halinde
Phrasals
59
Phrasals
trail someone or something by something
v.
(belli bir) puan gerisinde olmak/arkasında olmak
60
Phrasals
trail someone or something by something
v.
(belli bir) puan altında olmak/arkasından gelmek
61
Phrasals
trail someone or something by something
v.
(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek
62
Phrasals
trail behind someone
v.
birinin peşinden gitmek/peşine takılmak
63
Phrasals
trail away
v.
canlılığını yitirmek
64
Phrasals
trail off
v.
canlılığını yitirmek
65
Phrasals
trail away
v.
(sesi) kısılmak
66
Phrasals
trail off
v.
(sesi) kısılmak
67
Phrasals
trail after (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) peşine takılmak
68
Phrasals
trail after (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) takip etmek
69
Phrasals
trail after (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) gerisinden gelmek
70
Phrasals
trail after (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) gerisinde olmak
71
Phrasals
trail after (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) geriden takip etmek
72
Phrasals
trail after
v.
peşine takılmak
73
Phrasals
trail after
v.
takip etmek
74
Phrasals
trail after
v.
gerisinden gelmek
75
Phrasals
trail after
v.
gerisinde olmak
76
Phrasals
trail after
v.
(geriden takip etmek
77
Phrasals
trail behind
v.
takip etmek
78
Phrasals
trail behind
v.
peşinden gitmek
79
Phrasals
trail behind
v.
arkasından gitmek
80
Phrasals
trail behind
v.
peşine takılmak
81
Phrasals
trail behind
v.
gerisinden gelmek
82
Phrasals
trail behind
v.
gerisinde olmak
83
Phrasals
trail behind
v.
(geriden takip etmek
84
Phrasals
trail by (something)
v.
(belli bir puan, sayı) gerisinde olmak
85
Phrasals
trail by (something)
v.
(belli bir puanla, sayıyla) kaybediyor olmak
86
Phrasals
trail by (something)
v.
(belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek
87
Phrasals
trail over (something)
v.
(bir şeyden) sarkmak/uzanmak
Colloquial
88
Colloquial
money trail
n.
(özellikle suç soruşturması sırasında ortaya çıkan) bir dizi bağlantılı finansal işlem ve takas
89
Colloquial
trail one's coat
v.
atışmaya çanak tutmak
90
Colloquial
trail one's coat
v.
kavgaya çanak tutmak
91
Colloquial
set up a dummy trail
v.
sahte izler bırakmak
92
Colloquial
on the trail of
expr.
izinde
93
Colloquial
on the trail of
expr.
peşinde
Idioms
94
Idioms
paper trail
n.
iz
95
Idioms
a paper trail
n.
iz
96
Idioms
paper trail
n.
dijital ayak izi
97
Idioms
a paper trail
n.
dijital ayak izi
98
Idioms
paper trail
n.
dijital parmak izi
99
Idioms
a paper trail
n.
dijital parmak izi
100
Idioms
paper trail
n.
kişinin takip edilmesini sağlayan fiziksel/dijital iz
101
Idioms
paper trail
n.
resmi/kayıta geçen/kanıt niteliği taşıyan belge
102
Idioms
the sawdust trail [dated] [us]
n.
günahlarından arınma yolu
103
Idioms
the sawdust trail [dated] [us]
n.
ıslah olma yolu
104
Idioms
the sawdust trail [dated] [us]
n.
evanjelist bir vaizin çıktığı/tuttuğu yol
105
Idioms
the sawdust trail [dated] [us]
n.
evanjelist bir vaizin yolculuğunda takip ettiği rota
106
Idioms
trail one's coattails
v.
belasını aramak
107
Idioms
trail one's coattails
v.
zorla kaşınmak
108
Idioms
blaze a trail
v.
başı çekmek
109
Idioms
blaze the trail
v.
başı çekmek
110
Idioms
be hot on the trail of something
v.
bir şeyi bulmak/yakalamak üzere olmak
111
Idioms
put someone off the trail
v.
dikkatini dağıtmak
112
Idioms
blaze a trail
v.
çığır açmak
113
Idioms
put someone off the trail
v.
dikkatini başka yere çekmek
114
Idioms
be hot on someone's trail track
v.
ensesine yapışmak
115
Idioms
be hot on someone's trail
v.
ensesine yapışmak
116
Idioms
hit the trail
v.
gitmek/ayrılmak
117
Idioms
be hard on someone's trail
v.
ensesine yapışmak
118
Idioms
throw someone off the trail
v.
izini kaybettirmek
119
Idioms
pick up the trail
v.
izini bulmak
120
Idioms
blaze a trail
v.
öncülük etmek
121
Idioms
blaze the trail
v.
öncülük etmek
122
Idioms
put someone off the trail
v.
-den vazgeçirmek
123
Idioms
hit the sawdust trail [dated] [us]
v.
bir vaizin uyanış toplantısında hristiyanlığı kabul etmek/hristiyanlığa dönmek
124
Idioms
hit the sawdust trail [dated] [us]
v.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
125
Idioms
hit the sawdust trail [us]
v.
bir vaizin uyanış toplantısında günahlarını affettirmek, ıslah olmak veya ruhunu rahatlatmak için hristiyanlığa dönmek/hristiyanlığı kabul etmek
126
Idioms
hit the sawdust trail [dated] [us]
v.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
127
Idioms
blaze a trail
v.
çığır açmak
128
Idioms
blaze a trail
v.
bir ilke imza atmak
129
Idioms
blaze a trail
v.
yol açmak
130
Idioms
blaze a trail
v.
öncülük etmek
131
Idioms
blaze a trail
v.
yeni bir girişimi başlatmak
132
Idioms
blaze a trail
v.
yeni bir yol açmak/bulmak
133
Idioms
blaze the trail
v.
çığır açmak
134
Idioms
blaze the trail
v.
bir ilke imza atmak
135
Idioms
blaze the trail
v.
yol açmak
136
Idioms
blaze the trail
v.
öncülük etmek
137
Idioms
blaze the trail
v.
yeni bir girişimi başlatmak
138
Idioms
blaze the trail
v.
yeni bir yol açmak/bulmak
139
Idioms
blaze the trail
v.
patika yapmak
140
Idioms
blaze the trail
v.
ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
141
Idioms
blaze the trail
v.
başı çekmek
142
Idioms
blaze the trail
v.
çığır açmak
143
Idioms
blaze the trail
v.
öncülük etmek
144
Idioms
blaze the trail
v.
yol açmak
145
Idioms
blaze the trail
v.
yolu açmak
146
Idioms
blaze a trail
v.
patika yapmak
147
Idioms
blaze a trail
v.
ağaçları işaretleyerek yürüyüş yolu/rota oluşturmak
148
Idioms
blaze a trail
v.
başı çekmek
149
Idioms
blaze a trail
v.
çığır açmak
150
Idioms
blaze a trail
v.
öncülük etmek
151
Idioms
blaze a trail
v.
yol açmak
152
Idioms
blaze a trail
v.
yolu açmak
153
Idioms
put (one) off the trail
v.
(birinin) dikkatini başka yere çekmek
154
Idioms
put (one) off the trail
v.
(birinin) dikkatini dağıtmak
155
Idioms
put (one) off the trail
v.
(birini) bir şeyden vazgeçirmek
156
Idioms
trail your coat
v.
aranmak
157
Idioms
trail your coat
v.
belasını aramak
158
Idioms
trail your coat
v.
atışmaya çanak tutmak
159
Idioms
trail your coat
v.
kavgaya çanak tutmak
160
Idioms
hot on (one's) trail
adj.
(birinin) ensesinde
161
Idioms
hot on (one's) trail
adj.
(birinin) hemen arkasında/peşinde
162
Idioms
hot on (one's) trail
adj.
(birini) yakın takipte
163
Idioms
hot on (one's) trail
adj.
(birinin) izinde
164
Idioms
hot on somebody's/something's tracks/trail
adj.
birinin/bir şeyin ensesinde
165
Idioms
hot on somebody's/something's tracks/trail
adj.
birinin/bir şeyin hemen arkasında/peşinde
166
Idioms
hot on somebody's/something's tracks/trail
adj.
birini/bir şeyi yakın takipte
167
Idioms
hot on somebody's/something's tracks/trail
adj.
birinin/bir şeyin izinde
168
Idioms
hot on the trail of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) ensesinde
169
Idioms
hot on the trail of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) hemen arkasında/peşinde
170
Idioms
hot on the trail of (someone or something)
adj.
(birini/bir şeyi) yakın takipte
171
Idioms
hot on the trail of (someone or something)
adj.
(birinin/bir şeyin) izinde
172
Idioms
trail goes cold
expr.
geride hiçbir iz kalmaması
173
Idioms
trail goes cold
expr.
izlerin yok olup gitmesi
174
Idioms
on (one's) trail
expr.
(birinin) ensesinde
175
Idioms
on (one's) trail
expr.
(birinin) hemen arkasında/peşinde
176
Idioms
on (one's) trail
expr.
(birini) yakın takipte
177
Idioms
on (one's) trail
expr.
(birinin) izinde
178
Idioms
on the trail of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) izinde
179
Idioms
on the trail of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) peşinde
180
Idioms
on the trail of (someone or something)
expr.
(birini/bir şeyi) takipte
181
Idioms
blaze a trail
yol açmak
182
Idioms
blaze the trail
yol açmak
Speaking
183
Speaking
there's another trail here
expr.
burada başka bir iz daha var
184
Speaking
do we have a trail?
expr.
bir iz var mı?
Trade/Economic
185
Trade/Economic
audit trail
n.
denetleme yolu
186
Trade/Economic
audit trail
n.
denetim izi
Tourism
187
Tourism
overland trail
n.
abd'nin batısına doğru uzanan çeşitli göç yollarına verilen ad
Technical
188
Technical
trail rope
n.
çeki halatı
189
Technical
audit trail
n.
denetleme tarihçesi
190
Technical
security audit trail
n.
güvenlik denetimi izi
191
Technical
triple trail
n.
üç yollu iz
Computer
192
Computer
audit trail
n.
bilgiişlem denetim tarihçesi
193
Computer
audit trail
n.
denetim tarihçesi
194
Computer
audit trail
n.
denetim geçmişi
195
Computer
audit trail
n.
denetleme izi
196
Computer
audit trail
n.
denetleme yolu
197
Computer
audit trail
n.
denetim izi
198
Computer
pointer trail
n.
gösterge izi
199
Computer
pointer trail
n.
işaretçi izi
200
Computer
audit trail
n.
denetim izi
Informatics
201
Informatics
audit trail
n.
denetleme izi
202
Informatics
activity trail
n.
işlem izi
Automotive
203
Automotive
trail rope
n.
çeki halatı
204
Automotive
jeep trail
n.
cip yolu
205
Automotive
trail braking
n.
dönemeç içi frenleme
206
Automotive
mechanical trail
n.
kaster uzunluğu
207
Automotive
pneumatic trail
n.
pnömatik iz
208
Automotive
rubicon trail
n.
rubikon yolu
Railway
209
Railway
trail car
n.
tramvay hattı üzerinde başka bir araba tarafından çekilen araba
Aeronautic
210
Aeronautic
aerodynamic trail
n.
aerodinamik iz
211
Aeronautic
dissipation trail
n.
dağılım izi
212
Aeronautic
exhaust trail
n.
egzoz gazı izi
213
Aeronautic
engine exhaust trail
n.
motor egzoz hızı
214
Aeronautic
vapor trail
n.
uçağın arkasında bıraktığı iz
215
Aeronautic
vapour trail
n.
uçağın arkasında bıraktığı iz
216
Aeronautic
condensation trail
n.
uçak izi
217
Aeronautic
condensation trail
n.
uçağın arkasında bıraktığı iz
Marine
218
Marine
trail boards
n.
gemi başı süsünün yanındaki mahmuzun her iki yanındaki oyma tahtalar
219
Marine
trail net
n.
bir teknenin arkasından çekilen ağ
220
Marine
trail knee
n.
tekne gövdesini sertleştirmekte kullanılan paraçol
221
Marine
trail oars
v.
küreklerin teknenin yanında su içinde yüzmesine izin vermek
Medical
222
Medical
trail-making test
n.
iz sürme testi
Psychology
223
Psychology
color trail test
n.
renk izleme testi
Biology
224
Biology
scent trail
n.
koku izi
Astronomy
225
Astronomy
meteor trail
n.
meteor izi
Breeding
226
Breeding
cattle trail
n.
sığırların pazara doğru sürüldüğü patika yol
227
Breeding
trail boss
n.
çoban
228
Breeding
trail cutter
n.
başıboş hayvanları aramak için sığır sürüsünü yarıp geçen sığır çobanı
229
Breeding
trail herd
n.
otlatmaya uygun sığır sürüsü
230
Breeding
trail man
n.
sığır güden atlı çoban
Forestry
231
Forestry
skidding trail
n.
kaydırılan bir kütüğün oluşturduğu iz
232
Forestry
trail teamster
n.
tomrukları at ile çeken ormancı
History
233
History
trail of tears
n.
choctaw, creek, chickasaw, cherokee ve seminole halklarının anavatanlarından zorla sürülmeleri
234
History
trail of tears
n.
gözyaşı yolu
235
History
chisholm trail
n.
abd'de eski bir sığır yolu
236
History
santa fe trail
n.
missouri'den new mexico'ya uzanan ilk tren yolu
Environment
237
Environment
fire trail [australia]
n.
yangın sahasına erişim sağlayan temizlenmiş yol
Geography
238
Geography
appalachian trail
n.
appalaş dağları boyunca uzanan bir yürüyüş parkuru
239
Geography
indian trail
n.
north carolina eyaletinde şehir
240
Geography
trail creek
n.
indiana eyaletinde yerleşim yeri
241
Geography
indian trail
n.
north carolina eyaletinde yerleşim yeri
242
Geography
mountain trail
n.
dağlık araziden geçen yol
243
Geography
ho chi minh trail
n.
ho chi minh ikmal yolu
244
Geography
oregon trail
n.
oregon yolu
Meteorology
245
Meteorology
vapor trail
n.
buhar izi
246
Meteorology
dissipation trail
n.
dağılma izi
247
Meteorology
condensation trail
n.
yoğunlaşma izi
Military
248
Military
trail arms
n.
eğik bir tüfek tutma pozisyonu
249
Military
trail formation
n.
tüm uçakların tek sırada olduğu oluşum
250
Military
trail arms
n.
askeri tatbikat sırasında bir tüfek tutma şekli
251
Military
trail handspike
n.
top manivelası
252
Military
trail handspike
n.
top arabasının mesnedini hareket ettirmekte kullanılan uzun ve kalın manivela
253
Military
trail plank
n.
top arabasının ahşaptan yapılmış mesnedi
254
Military
trail sight
n.
hareket halindeki bir uçak ile bu uçaktan atılan bombanın düşme noktası arasındaki görüş hattı
255
Military
trail spade
n.
sahra topunun mesnedinin altındaki metal mahmuz, çatal veya plaka
256
Military
trail team
n.
arkadaki tim
257
Military
trail team
n.
artçı
258
Military
trail party
n.
artçı kısmı
259
Military
simple box trail
n.
basit tek kollu kundak
260
Military
trail officer
n.
bakım ve artçı subayı
261
Military
tubular box trail
n.
boru kundak
262
Military
split trail
n.
çatal kundak
263
Military
modified box trail
n.
değiştirilmiş tek kollu kundak
264
Military
modified box trail
n.
değiştirilmiş sandık kundak
265
Military
trail angle
n.
gerileme açısı
266
Military
trail breaking
n.
iz açma
267
Military
concealing the trail
n.
izin gizlenmesi
268
Military
trail support
n.
kuyruk takozu
269
Military
right trail
n.
sağ kundak kolu
270
Military
box trail
n.
sandık kundak
271
Military
left trail
n.
sol kundak kolu
272
Military
box trail
n.
tek kollu kundak
273
Military
trail ferry
n.
uçurma nakliye takımı
274
Military
trail bridge
n.
uçurma nakliye takımı
275
Military
trail a pike
v.
askerlik hizmeti yapmak
276
Military
at trail
expr.
tüfek kes! komutu
Sport
277
Sport
trail bike
n.
arazi bisikleti
278
Sport
trail riding
n.
engebeli bir arazi boyunca (motosiklet, bisiklet) sürme
279
Sport
trail running
n.
patika koşusu
280
Sport
trail riding
n.
engebeli arazide bisiklet sürme
281
Sport
trail biking
n.
engebeli arazide bisiklet sürme
282
Sport
ski trail
n.
kayak pisti
Slang
283
Slang
happy trail
n.
göbeğin altından cinsel organın üstüne uzanan tüyler
British Slang
284
British Slang
snail-trail
n.
cinsel organın üstünden göbeğe kadar ince bir çizgi olarak uzanan tüyler
Star Wars
285
Star Wars
elarian trail
n.
elarian izi
286
Star Wars
frostlined trail
n.
ayazizli iz
287
Star Wars
highland trail
n.
yüksekalan izi
288
Star Wars
northern trail
n.
kuzey izi
289
Star Wars
overgrown trail
n.
kaplanmış iz
290
Star Wars
southern trail
n.
güney izi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of trail
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy