yığın - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yığın



Bedeutungen von dem Begriff "yığın" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 117 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yığın stack n.
yığın batch n.
yığın pile n.
yığın heap n.
General
yığın collection n.
yığın conglomerate n.
yığın peck n.
yığın congeries n.
yığın huddle n.
yığın accumulation n.
yığın cartload n.
yığın mountain n.
yığın tons n.
yığın wodge n.
yığın mound n.
yığın pile n.
yığın masses n.
yığın clamp n.
yığın lump n.
yığın slew n.
yığın body n.
yığın bundle n.
yığın force n.
yığın swarm n.
yığın conglomeration n.
yığın agglomeration n.
yığın chunk n.
yığın pack n.
yığın set n.
yığın volume n.
yığın flock n.
yığın aggregation n.
yığın crowd n.
yığın drove n.
yığın bed n.
yığın hill n.
yığın clutter n.
yığın mass n.
yığın lot n.
yığın stacker n.
yığın bank n.
yığın craftsman n.
yığın clump n.
yığın dollop n.
yığın patchwork n.
yığın taas n.
yığın rafter n.
yığın tass n.
yığın tass n.
yığın tass n.
yığın agglomerate n.
yığın aggeration n.
yığın reek [dialect] n.
yığın amassment n.
yığın knob n.
yığın entassment n.
yığın wad n.
yığın leet [dialect] n.
yığın windrow n.
yığın hand n.
yığın herd n.
yığın bourock [scotland] n.
yığın host n.
yığın hubble [scotland] [uk] n.
yığın mole [obsolete] n.
yığın mong [dialect] n.
yığın mountainous n.
yığın gobbet n.
yığın claut [scotland] n.
yığın dallop [obsolete] n.
yığın dess [dialect] [uk] n.
yığın dass [dialect] [uk] n.
yığın grist n.
yığın logjam n.
yığın oodles n.
yığın ruck [dialect] n.
yığın imbroglio n.
yığın dicker [obsolete] n.
yığın pilement n.
yığın pileup n.
yığın cumulus n.
yığın power n.
yığın daud [scotland] n.
yığın fistful n.
yığın plump n.
yığın shirralee [obsolete] [australia] n.
yığın shooting match n.
yığın slump n.
yığın push n.
yığın sow n.
yığın stacked adj.
yığın host adj.
Colloquial
yığın raft n.
yığın bing [dialect] [uk] n.
yığın pile-up n.
Trade/Economic
yığın bank n.
Technical
yığın cluster n.
yığın stack n.
yığın heap n.
yığın raft n.
yığın lump n.
yığın collection n.
Computer
yığın heap n.
yığın bulk n.
Medical
yığın clump n.
Psychology
yığın aggregate n.
Food Engineering
yığın bulk n.
Statistics
yığın population n.
Biochemistry
yığın group n.
yığın agglomerate n.
Apiculture
yığın settle n.
Geology
yığın dump n.
Archaic
yığın boiling n.
yığın complexion n.
yığın complection n.
yığın packald n.
yığın sort n.

Bedeutungen, die der Begriff "yığın" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 276 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
herhangi bir şeyden yoğun yığın cloud n.
sosyal yığın social aggregate n.
rüzgar tarafından karın bir yerde yığın oluşturması snowdrift n.
sosyal yığın türleri types of social aggregates n.
yığın kültürü mass culture n.
yığın (üst üste konulmuş şeylerin oluşturduğu) stack n.
yığın hareketi mass movements n.
yüklü/yığın halinde aktarım bulk transfer n.
gür yığın tod [brit] n.
kule gibi yüksek yığın tower n.
rastgele yığın tumble n.
karışık yığın mat n.
deniz kabuğu, hayvan kemiği gibi atık malzemelerin kalıntılarını içeren ve bir yerleşimin varlığına işaret eden höyük veya yığın midden n.
yığın haline getirme heaping n.
yapay yığın hill n.
düzensiz yığın rickle n.
gevşek yığın rickle n.
ne olduğu belirsiz yığın veya grup rummage n.
yuvarlak yığın conglobation n.
damlayarak oluşan yığın drip n.
yığın taşıma makinesi operatörü pile driver n.
bir yığın fotoğraf photography n.
yığın mesaj gönderimi spamming n.
piramit şeklinde yığın pyramid n.
yığın haline getirmek batch v.
yığın olarak işlemek batch v.
yığın veya parti için gereken malzemeyi ölçmek batch v.
yığın haline getirmek heap v.
yığın haline gelmek heap v.
yığın haline gelmek mound v.
yığın oluşturmak dogpile v.
sürüklenerek yığın haline gelmek drift v.
yığın oluşturmak pack v.
yığın haline gelmek cumulate v.
yığın oluşturmak pocket v.
yığın yapmak stack v.
yığın oluşturmak stack v.
bir yığın a raft of adj.
bir yığın a pile of adj.
bir yığın many adj.
bir yığın a wodge of adj.
bir yığın plenty adj.
yığın olabilen accumulable adj.
yığın halinde glomerate adj.
birçok tabakadan oluşan bir yığın halinde yayılmış (bez, kumaş) laid up adj.
yığın halinde batch adj.
yığın veya parti halinde kullanıma ait batch adj.
yığın veya parti halinde kullanıma dair batch adj.
yığın veya parti halinde kullanıma yönelik batch adj.
yığın haline gelmiş massed adj.
yığın olarak kullanılan pile adj.
yığın halinde piled adj.
yığın haline getirilmiş cumulate adj.
bir yığın beaucoup adj.
yığın paradoksuna ait veya ilgili sorites adj.
yığın paradoksuna ait veya ilgili soritic adj.
yığın paradoksuna ait veya ilgili soritical adj.
yığın halinde in bulk adv.
yığın anlamı veren ön ek cumul- pref.
yığın anlamı veren ön ek cumuli- pref.
yığın anlamı veren ön ek cumulo- pref.
Phrasals
yığın haline getirmek mound something up v.
(bir yere) yığın halinde bırakmak dump on (someone or something) v.
(bir yere) yığın halinde atmak dump on (someone or something) v.
yığın halinde bırakmak dump on v.
yığın halinde atmak dump on v.
yığın haline getirmek mound up v.
Phrases
bir yığın a clump of expr.
Colloquial
bir yığın sıkıntı a peck of troubles n.
bir yığın dert a peck of troubles n.
bir yığın şey haul n.
düzensiz yığın hurrah's nest n.
bir yığın a pile n.
bir yığın halinde in a heap adj.
bir yığın içerisinde in a heap adj.
dağınık bir yığın halinde in a heap adj.
bir yığın bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
bir yığın boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
bir yığın like hell expr.
bir yığın like heck expr.
bir yığın palavra a lot of hooey expr.
bir yığın (bir şey) a load of (something) expr.
bir yığın (bir şey) (a) heap of (something) expr.
bir yığın (bir şey) hell of a lot of (something) expr.
bir yığın mess of expr.
bir yığın (bir şey) mess of (something) expr.
Idioms
bir dolu/sürü/yığın çöp a load of rubbish n.
bir yığın evrak işi a paper chase n.
bir yığın para a pile jack rice couldn't jump over n.
bir yığın para a roll Jack rice couldn't jump over n.
bir yığın (bir şey) a slew of (something) n.
bir yığın para ödemekten kurtulmak save a bundle on something v.
yapacak bir yığın işi olmak have a full plate v.
bir yığın para ödemekten kurtulmak save a bundle v.
bir yığın para ödemekten kurtarmak save a bundle v.
(birinden bir yığın) eleştiri almak take (a lot of) stick (from someone) v.
bir yığın a hell of a lot expr.
bir yığın palavra a bunch of hooey [us] expr.
Trade/Economic
yığın halinde yük bulk cargo n.
yığın yük bulk cargo n.
yığın biçimde taşınan yük bulk cargo n.
yığın halinde yollama bulk mailing n.
yığın halinde in bulk expr.
yığın olarak üretilen off the shelf expr.
Industry
ağırlığına göre satılıp genellikle filateli olmayan bir kurumca toplanan pullardan oluşan bir yığın posta pulu mixture n.
Technical
bitümlü deney numunelerinin yığın yoğunluğu bulk density of bituminous specimens n.
büyük yığın passel n.
çift yığın dual stack n.
gevşek yığın malzemeler loose bulk materials n.
görünür yığın yoğunluğu apparent bulk density n.
gevşek yığın yoğunluğu undamped bulk density n.
kayan yığın sliding mass n.
köşeli yığın breccia n.
seramik tozların sıkıştırılmış yığın yoğunluğu tapped bulk density of ceramic powders n.
sıkıştırılmış yığın yoğunluğu tapped bulk density n.
sıkıştırılmış yığın yoğunluğu compacted bulk density n.
seramik tozlarının gevşek yığın yoğunluğu undamped bulk density of ceramic powders n.
tane yığın yoğunluğu grain bulk density n.
taneli malzemelerin yığın yoğunluğu bulk density of granular materials n.
uzak yığın işlem remote batch processing n.
yığın sertliği bulk hardness n.
yığın fırını batch furnace n.
yığın yoğunluğu bulk density n.
yığın depolama tesisi bulk storage plant n.
yığın toplam batch total n.
yığın malzemenin mekanik olarak taşınması mechanical handling of bulk material n.
yığın yapma piling n.
yığın bellek. mass memory n.
yığın terminal batch terminal n.
yığın faktörü bulk factor n.
yığın depolama sınıfları mass storage classes n.
yığın kayması block slip n.
yığın terminal simülasyonu batch terminal simulation n.
yığın halindeki malzemenin depolanması storage of bulk materials n.
yığın kontrolü batch control n.
yığın işlem batch processing n.
yığın taşıma bulk handling n.
yığın ve derinlik profili analizi bulk and depth profiling analysis n.
yüzeysel yığın hızı superficial mass velocity n.
yığın bellek bulk storage n.
yığın durumu state of aggregation n.
yığın tavlama batch annealing n.
yığın veri mass data n.
yığın hız bulk velocity n.
yığın boyama dope dyeing n.
yığın veri aggregate data n.
yığın yapmak pile n.
yığın malzemenin kurutmada kütle kaybı mass loss of bulk material on drying n.
yığın malzemenin rutubet muhtevası moisture content of bulk material n.
yığın gereç bulk material n.
yığın taşıma makinesi pile-driver n.
alıcıyla yığın halinde gönderilen demonte konteyner flat n.
atmosferik basınca gömülü geniş çaplı boru biçimli yığın pneumatic pile n.
pnömatik yığın pneumatic pile n.
Computer
alt yığın heap n.
ofset yığın offset stacker n.
sıralayıcı yığın sorter stacker n.
usb yığın depolama aygıtı usb mass storage device n.
uzak yığın işlem remote batch processing n.
yığın pano bulk panel n.
yığın geri izleme stack traceback n.
yığın toplam batch total n.
yığın veri mass data n.
yüz yukarı yığın face-up stacker n.
yığın bellek stack memory n.
yığın transfer bulk transfer n.
yığın sepeti stacker bin n.
yığın modu stacker mode n.
yığın işlem batch processing n.
yığın geri izleme stack backtrace n.
yığın dosyası batch file n.
yığın izleme stack trace n.
yığın işleme batch processing n.
yığın depolama mass storage n.
yığın kipi stacker mode n.
yığın izleme stack traceback n.
yığın izleme stack backtrace n.
yığın bellek mass storage n.
yığın hatası stack fault n.
yığın-otomatik stacker-auto n.
yığın terminal simülasyonu batch terminal simulation n.
yığın posta bulk mail n.
yığın dökümü stack dump n.
yığın terminal batch terminal n.
yığın örneklemesi bulk sampling n.
veri ögesinin yığın tepesinden çıkarılması pop n.
yığın mesajları silen yazılım programı spam filter n.
istenmeyen reklam içeriğini veya yığın mesajları geniş kitlelere dağıtan program spambot n.
yığın kodlaması stack n.
yığın mesaj göndermek spam v.
yığın atla stack bypass expr.
yığın çağır call stack expr.
yığın doldu stack overflow expr.
yığın boş stack underflow expr.
Informatics
yığın bellek bulk storage n.
yığın izleme stack trace n.
yığın izleme stack backtrace n.
yığın izleme stack traceback n.
yığın bellek mass memory n.
yığın bellek mass storage n.
Telecom
gevşek yığın module soft stack n.
sert yığın module hard stack n.
uzaktan yığın girişi remote batch entry n.
yığın eleman izolatörü lumped element isolator n.
Mechanic
yığın fırını batch furnace n.
Textile
yığın boyama dope dyeing n.
Construction
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi telescopic handler n.
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi telehandler n.
gevşek yığın bulk n.
gevşek yığın malzeme loose bulk material n.
gevşek yığın birim ağırlığı bulk density n.
yığın liçi heap leach n.
yığın besleme konveyörü stacker feed conveyor n.
üst ucu kıyıya vurana kadar akıntıya karşı giden kütüklerden oluşan yığın wing n.
Woodworking
kütüğün kendisine benzeyen oval yığın oluşturacak şekilde kesilmiş kütük boule n.
Automotive
yığın ortalama değeri bulk average value n.
Mining
ezilmiş yığın halindeki gümüş cevheri torta n.
ara yığın interburden n.
tepeleme yığın tummals n.
yığın liçi heap leaching n.
Medical
dutsu yığın morula n.
işlenmemiş yığın unprocessed bulk n.
yığın açısı angle of repouse n.
yığın halinde batchwise adj.
Psychology
yığın ruhbilimi mass psychology n.
Food Engineering
ara yığın taşıyıcı intermediate bulk container n.
sıkıştırılmış yığın yoğunluğu compacted bulk density n.
serbest akış yığın yoğunluğu free-flow bulk density n.
yığın hacmi bulk volume n.
yığın yoğunluğu bulk density n.
yığın sıcaklığı bulk temperature n.
yığın sığır sütü soğutucusu bulk bovine milk cooler n.
yığın akışı bulk flow n.
yığın sığa analizi lumped capacitance analysis n.
yığın su bulk water n.
yığın derişimi bulk concentration n.
yığın açısı angle of repose n.
tuzlanmış balıkların serildiği uzun yığın bulk n.
Statistics
durağan yığın stationary population n.
hipotetik yığın hypothetical population n.
istatistiksel yığın statistical population n.
normal olmayan yığın non-normal population n.
standart yığın standard population n.
sonlu yığın finite population n.
sürekli yığın continuous population n.
sonsuz yığın infinite population n.
sonlu yığın düzeltmesi finite population correction n.
yığın örneklemesi bulk sampling n.
yığın genetiği population genetics n.
Chemistry
yığın polimerizasyonu bulk polymerization n.
yığın yoğunluğu bulk density n.
yığın konsantrasyonu bulk concentration n.
yığın derişimi bulk concentration n.
Botanic
(yapraklar) çürürken yığın halinde durmak couch v.
Agriculture
yığın halinde depolanmış danenin sıcaklığı temperature of grain stored in silos n.
(gübre) küçük yığın hot [dialect] [uk] n.
karıştırmalı yığın windrow n.
Environment
kuru yığın yoğunluğu dry bulk density n.
yığın asbest bulk asbestos n.
yığın taşması stack overflow n.
mutfak çöpünden oluşan yığın kitchen midden n.
atık maddelerden oluşan yığın barrow n.
Geography
yığın buzla pack ice n.
yığın buzla ice canopy n.
rüzgarla yığın haline gelmiş (kar) driven adj.
Geology
yığın sahası dump site n.
(toprak) kazarak yığın haline getirmek big v.
Cinema
yığın filmi mass-film n.
Librarianship
yığın halinde volumed adj.
Archaic
bir yığın (yün) elde etmek tod v.
Slang
bir yığın saçmalık/zırva a load of cock and bull n.
bir yığın palavra a load of (old) cobblers' awls n.
bir yığın saçmalık a load of (old) cobblers' awls n.
bir yığın loads [uk] n.
bir yığın palavra a load of (old) cobblers [uk] expr.
bir yığın saçmalık a load of (old) cobblers [uk] expr.