yanı sıra - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yanı sıra



Bedeutungen von dem Begriff "yanı sıra" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yanı sıra along adv.
yanı sıra right along side adv.
yanı sıra right along with adv.
yanı sıra alongst [dialect] adv.
yanı sıra overplus [obsolete] adv.
yanı sıra besides prep.
yanı sıra next prep.
yanı sıra among prep.
yanı sıra as well as conj.
Phrases
yanı sıra apart from expr.
yanı sıra along with expr.
Colloquial
yanı sıra not to mention expr.
Technical
yanı sıra in addition n.
Marine
yanı sıra alongside prep.
Latin
yanı sıra inter alia adv.
Archaic
yanı sıra outtake prep.
yanı sıra over prep.

Bedeutungen, die der Begriff "yanı sıra" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir taşıtın kendi ağırlığının yanı sıra taşıyabileceği yük useful load n.
etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen kimse vegan n.
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi tai-kadai n.
bunun yanı sıra on the other hand adv.
bunun yanı sıra besides adv.
bunun yanı sıra in addition to this adv.
bunun yanı sıra again adv.
Phrasals
yanı sıra yürümek walk along v.
Phrases
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de not so much (something) as (something else) adv.
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de not so much something as something adv.
diğerlerinin yanı sıra as much as anything (else) adv.
bunların yanı sıra in addition to these expr.
Colloquial
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de olmak be not so much (something) as (something else) v.
bir şey olduğu kadar/olmasının yanı sıra başka bir şey de olmak be not so much something as something v.
bunun yanı sıra otoh (on the other hand) expr.
Idioms
(başarılı zamanların yanı sıra) ...da başarısız dönemleri olmak have a checkered history/past/career v.
-in yanı sıra on top of expr.
bir şeyin yanı sıra not to mention something expr.
Trade/Economic
geleneksel satış yöntemlerinin yanı sıra internet satışını da kullanma clicks-and-mortar (c&m) adj.
Television
televizyon ekranlarında görsellerin yanı sıra basılı bilgilerin de gösterildiği veri yayın sistemi teletext n.
Architecture
(eski yunan'da) dört yanı çift sıra sütunla çevrili yapı dipteros n.
Marine
sivil görevlerinin yanı sıra günlük hayatta da yunan kadırga komutanı gibi giyinen atinalı trierarch n.
Gastronomy
kremanın yanı sıra yumurta da içeren bir buz veya dondurma türü neapolitan ice n.
Physics
birer yukarı ve aşağı kuarkın yanı sıra bir de garip kuark içeren, elektriksel olarak nötr durumdaki atom altı hadron parçacığı lambda baryon n.
Chemistry
halkasında karbonun yanı sıra kükürt ve bir element daha içeren bir onyum bileşiği anlamındaki son ek -thionium suf.
Botanic
güney afrika'nın yanı sıra yeni zelanda ve kuzey amerika’da yetişen, etli yaprakları olan bitki veya küçük çalı familyası tetragoniaceae n.
fotosentezin yanı sıra bir konaktan besin elde eden semiparasitic adj.
Agriculture
abd'nin yanı sıra kanada ve avustralya'da da üretilen bir tarım ürünü wheat n.
Breeding
ırk tipine uygun hayvanların yanı sıra ebeveynleri belli olan hayvanların kaydedilmesine izin veren open adj.
Social Sciences
yaradılışın dini geçerliliğinin yanı sıra bilimsel olarak da desteklenebildiği inancı scientific creationism n.
Linguistics
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi kam-tai n.
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi kadai language n.
History
sivil görevlerinin yanı sıra günlük hayatta da yunan kadırga komutanı gibi giyinen atinalıyla ilgili trierarchal adj.
Religious
farklı cemaatlere bağlı kadrolu vaizlerin yanı sıra gezici vaizleri de işe alan dini grup connexion [uk] n.
Military
askerinin yanı sıra manevi bir misyona sahip şövalyelik düzeni military order n.
Card
briç elinde yüksek kartların yanı sıra ara kartlardaki güçlülük body n.
Music
tınısı veya perdesinin yanı sıra ses şiddeti değiştirilmiş olan modulated adj.
Archaic
bunun yanı sıra therebeside adv.