Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
yukarıdan
Bedeutungen von dem Begriff
"yukarıdan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yukarıdan
from upstairs
adv.
2
General
yukarıdan
from above
adv.
3
General
yukarıdan
from on high
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"yukarıdan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 65 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
yukarıdan bakarak, ahlakçı, yobaz, beylik laflar söyleyen
sententious
adj.
General
2
General
yukarıdan gelen darbeyle ileriye doğru atılan top
topspin
n.
3
General
yukarıdan bakış
aerial viewpoint
n.
4
General
yukarıdan görünüm
aerial viewpoint
n.
5
General
yukarıdan bakma
uppishness
n.
6
General
yukarıdan bakma
uppityness
n.
7
General
yukarıdan aşağıya iletişim
downward communication
n.
8
General
soldan sağa ve yukarıdan aşağı aynı kelimelerin okunduğu bir tür bulmaca
acrostic
n.
9
General
soldan sağa ve yukarıdan aşağı aynı kelimelerle doldurulan bir bulmaca
word square
n.
10
General
yukarıdan bakma
condescension
n.
11
General
yukarıdan aşağıya doğru gelmek
disembark
v.
12
General
yukarıdan bakmak
look down on
v.
13
General
yukarıdan belirivermek
descend
v.
14
General
yukarıdan uçmak
overwing
v.
15
General
yukarıdan geçen
overhead
adj.
16
General
yukarıdan aşağı inen
overhand
adj.
17
General
yukarıdan bakan
high-sighted [obsolete]
adj.
18
General
yukarıdan besleyen
overfeed
adj.
19
General
(basınç) yukarıdan gelen
superincumbent
adj.
20
General
yukarıdan uygulanan
superincumbent
adj.
21
General
yukarıdan alan
superincumbent
adj.
Phrasals
22
Phrasals
(emir) yukarıdan gelmek
come down
v.
23
Phrasals
yukarıdan sallanmak
swing from (something)
v.
Idioms
24
Idioms
tepeden/yüksekten/yukarıdan bakmayı bırakmak
get off high horse
v.
25
Idioms
tepeden/yüksekten/yukarıdan bakmayı bırakmak
get off one's high horse
v.
26
Idioms
tepeden/yüksekten/yukarıdan bakmayı bırakmak
get down off one's high horse
v.
27
Idioms
yukarıdan düşen bir şeyden kaçmak
stand from under [dated]
v.
28
Idioms
yukarıdan konuşmak
speak with a plum in (one's) mouth [uk]
v.
29
Idioms
yukarıdan bakan
on a high horse
expr.
30
Idioms
yukarıdan aşağıya
up hill and down dale
expr.
Trade/Economic
31
Trade/Economic
yukarıdan aşağıya hesaplama
top- down test
n.
32
Trade/Economic
yukarıdan aşağıya hesaplama
top-down test
n.
Technical
33
Technical
yukarıdan aşağı programlama
top-down programming
n.
34
Technical
yukarıdan pota dökümü
uphill teeming
n.
35
Technical
yukarıdan aşağıya çekme süresi
down-draw process
n.
36
Technical
yukarıdan aşağı tasarım
top-down design
n.
37
Technical
yukarıdan havalandırma
downward ventilation
n.
38
Technical
yukarıdan aşağıya programlama
topdown programming
n.
39
Technical
yukarıdan aşağıya doğru enine kesen testere
down cutting cross-cut saws
n.
Computer
40
Computer
yukarıdan aşağıya
top to bottom
expr.
41
Computer
yukarıdan aşağıya sırala
sort top to bottom
expr.
Informatics
42
Informatics
yukarıdan aşağı çözümleme
top-down analysis
n.
43
Informatics
yukarıdan aşağı
top-down
n.
44
Informatics
yukarıdan aşağıya programlama
topdown programming
n.
45
Informatics
yukarıdan aşağı tasarım
top-down design
n.
Lighting
46
Lighting
yukarıdan ışıklandırma
top light
n.
47
Lighting
yukarıdan ışıklandırma
toplighting
n.
Marine
48
Marine
devri daim hareket için ikinci derece yukarıdan interpolasyon
quadratic upstream interpolation for convective kinematics
n.
Mining
49
Mining
madendeki büyük cevher kütlelerini yukarıdan aşağıya çıkarma yöntemi
top slicing
n.
50
Mining
kömürü yukarıdan aşağıya indirmek için kullanılan sivri uçlu çubuk
pricker [uk]
n.
Anatomy
51
Anatomy
femur gövdesinin arka kısmında yukarıdan aşağıya doğru uzanan çizgi
linea aspera
n.
52
Anatomy
(insan iskeleti) yukarıdan bakıldığında kama şeklinde
cuneiform
adj.
Psychology
53
Psychology
yukarıdan aşağı işlem
top-down processing
n.
Math
54
Math
yukarıdan sınırlı küme
set bounded above
n.
55
Math
yukarıdan aşağıya doğru
descending order
n.
Botanic
56
Botanic
avrupa'ya özgü yukarıdan aşağı doğru açan küçük, yoğun çiçekleri olan bir orkide
monkey orchid (orchis simia)
n.
Military
57
Military
yukarıdan aşağı eğitim
top-down training
n.
58
Military
yukarıdan aşağı eğitim
whole to part training
n.
Hunting
59
Hunting
avını yukarıdan saldırarak yakalayan uzun kanatlı şahin
noble
n.
60
Hunting
avını yukarıdan saldırarak yakalayan şahine uygun av
noble
n.
Sport
61
Sport
(golf) yukarıdan aşağıya doğru deliğe giden bir topa vuruş yapmak
borrow
v.
Theatre
62
Theatre
genellikle arka plan manzarası işlevi olup yukarıdan sahneye indirilen çerçevesiz perde
drop
n.
63
Theatre
genellikle arka plan manzarası işlevi gören, yukarıdan sahneye indirilen çerçevesiz perde
drop curtain
n.
Slang
64
Slang
yukarıdan düşen şey
sky-rock
n.
British Slang
65
British Slang
vajinal tüylerin orta hat boyunca yukarıdan aşağıya uzanan iki cm genişliğinde dikdörtgen şekilli kesimi
landing strip
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yukarıdan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy