| 1 |
all over |
bitti |
expr. |
|
- The meeting is all over.
- Toplantı bitti.
- It was all over in a matter of seconds.
- Birkaç saniye içinde onun hepsi bitti.
- It's all over now.
- Artık hepsi bitti.
- The examinations are all over.
- Sınavların hepsi bitti.
- Our work is all over now.
- Artık işimiz bitti.
- It is finally all over.
- Sonunda hepsi bitti.
- That's all over now.
- Artık hepsi bitti.
- Is it all over?
- Hepsi bitti mi?
- Our work is all over now.
- İşimiz şimdi bitti.
Show More (6)
|
| 2 |
all over |
baştan |
adv., adj. |
|
- I spilled coffee all over my shirt.
- Gömleğime baştan aşağı kahve döktüm.
- Tom spilled red wine all over Mary's white dress.
- Tom, Mary'nin beyaz kıyafetinin üzerine baştan aşağı kırmızı şarap döktü.
Show More (-1)
|
| 3 |
all over |
tamamen |
adv. |
|
- He was wet all over.
- O tamamen ıslaktı.
- He was covered all over with paint.
- O tamamen boyayla kaplanmıştı.
Show More (-1)
|
| 4 |
all over |
sona erdi |
expr. |
|
- The meeting is all over.
- Toplantı sona erdi.
Show More (-2)
|
