along with - English Turkish Sentences
English Turkish
along with birlikte adv.
  • I should like to thank you, along with the other candidates, for offering us the vitality of democratic choice.
  • Demokratik seçimin canlılığını bize sunduğunuz için diğer adaylarla birlikte size de teşekkür etmek isterim.
  • It would be a sign of honesty if this were presented along with political conclusions.
  • Bunun siyasi sonuçlarla birlikte sunulması bir dürüstlük göstergesi olacaktır.
  • He was arrested, along with his friend.
  • Arkadaşıyla birlikte tutuklandı.
Show More (41)
along with ile adv.
  • The Liberal Group welcomes the date of 2007 along with a roadmap for Bulgaria and Romania.
  • Liberal Grup, Bulgaristan ve Romanya için bir yol haritası ile birlikte 2007 tarihini memnuniyetle karşılamaktadır.
  • This is an issue on which we have worked a great deal here in the European Parliament along with the Commission.
  • Bu, Avrupa Parlamentosu'nda Komisyon ile birlikte üzerinde çok çalıştığımız bir konudur.
  • It is a major issue, along with exotic diseases and imports of diseases and problems.
  • Egzotik hastalıklar ve hastalık ve sorunların ithalatı ile birlikte önemli bir sorundur.
Show More (16)
along with yanına adv.
  • We'll take them along with us.
  • Onları da yanımızda götüreceğiz.
  • We'll take them along with us.
  • Onları yanımızda götüreceğiz.
  • I'll take her along with us.
  • Onu da yanımızda götüreceğim.
Show More (3)
along with yanı sıra expr.
  • Along with the availability of euros, payment by bank card is another bottleneck.
  • Avronun mevcudiyetinin yanı sıra, banka kartıyla ödeme de bir başka darboğazdır.
  • Along with these benefits, however, Economic and Monetary Union brings specific responsibilities.
  • Ancak bu faydaların yanı sıra Ekonomik ve Parasal Birlik belirli sorumlulukları da beraberinde getirmektedir.
  • Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.
  • Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir.
Show More (0)
along with yanında adv.
  • Please take me along with you.
  • Lütfen beni de yanında götür.
Show More (-2)