|
- In all cases, asylum policy should reject arbitrary criteria linked to the current situation.
- Her durumda sığınma politikası mevcut durumla bağlantılı keyfi kriterleri reddetmelidir.
- Of course, there are still some developing countries that deal with aid funds in a fairly arbitrary way.
- Elbette hala yardım fonlarını oldukça keyfi bir şekilde kullanan bazı gelişmekte olan ülkeler var.
- Who cannot see that this arbitrary rule blatantly favours the United States?
- Bu keyfi kuralın açıkça ABD'nin lehine olduğunu kim göremez?
- However, this community of interest cannot just be arbitrary.
- Ancak, bu çıkar topluluğu sadece keyfi olamaz.
- The continuation of an arbitrary liberalisation strategy cannot be what it is all about.
- Keyfi bir liberalleşme stratejisinin sürdürülmesi söz konusu olamaz.
- Where is the logic in that, if that is not purely arbitrary?
- Eğer bu tamamen keyfi değilse bunun mantığı nerede?
- However, this community of interest cannot just be arbitrary.
- Ancak, bu çıkar birliği sadece keyfi olamaz.
- To be honest, access to them on the part of organisations has been on an arbitrary basis.
- Dürüst olmak gerekirse, kuruluşların bu fonlara erişimi keyfi bir temele dayanmaktadır.
- Furthermore, they provide protection against arbitrary actions and the abuse of power.
- Ayrıca, keyfi eylemlere ve gücün kötüye kullanılmasına karşı koruma sağlarlar.
- Many arbitrary acts of violence committed by the police against the indigenous communities go unpunished.
- Polis tarafından yerli topluluklara karşı işlenen pek çok keyfi şiddet eylemi cezasız kalmaktadır.
- There is no end to this arbitrary phenomenon.
- Bu keyfi olgunun sonu yok.
- Where is the logic in that, if that is not purely arbitrary?
- Eğer bu tamamen keyfi değilse, bunun mantığı nerede?
- To be honest, access to them on the part of organisations has been on an arbitrary basis.
- Dürüst olmak gerekirse kuruluşların bu fonlara erişimi keyfi bir temele dayanmaktadır.
- Even the 1% value for licensed products would appear to be much too high and far too arbitrary for our liking.
- Lisanslı ürünler için %1'lik değer bile bizim için çok yüksek ve çok keyfi görünmektedir.
- We have heard that a threshold is arbitrary and we know that this is the case.
- Eşik değerin keyfi olduğunu duyduk ve bunun böyle olduğunu biliyoruz.
- How can these things be selected in a purely arbitrary way?
- Bu şeyler tamamen keyfi bir şekilde nasıl seçilebilir?
- The present centralised method, which means that there is a backlog of cases, is inevitably somewhat arbitrary.
- Davaların birikmesi anlamına gelen mevcut merkezi yöntem, kaçınılmaz olarak biraz keyfidir.
- Had I voted in favour of this resolution, I would have given my support to a questionable and arbitrary act.
- Bu karar lehinde oy kullanmış olsaydım, tartışmalı ve keyfi bir eyleme destek vermiş olacaktım.
- Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 keyfi artin halkalarına genelleştirilemez.
- If you do not conform to society's arbitrary rules, you will be shunned.
- Toplumun keyfi kurallarına uymazsan dışlanacaksın.
- Would it be better if numbers were completely arbitrary and had no emotional associations?
- Sayılar tamamen keyfi olsaydı ve duygusal çağrışımları olmasaydı daha mı iyi olurdu?
- If you do not conform to society's arbitrary rules, you will be shunned.
- Eğer toplumun keyfi kurallarına uymazsanız, dışlanırsınız.
- Latin word order is free, but not arbitrary.
- Latince kelime sırası serbesttir ama keyfi değildir.
- My mother prefers the arbitrary selection of the lottery machines over my lucky numbers.
- Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.
Show More (21)
|
