assault - English Turkish Sentences
English Turkish
assault saldırı n.
  • Their assault focuses in particular on three things.
  • Saldırıları özellikle üç şeye odaklanmaktadır.
  • What is Israel expected to do about that almost daily assault on its innocent citizens?
  • İsrail'in masum vatandaşlarına yönelik neredeyse her gün gerçekleşen bu saldırı karşısında ne yapması bekleniyor?
  • Assaults are one of the major problems encountered by drivers when they take rest breaks on European motorways.
  • Saldırılar, sürücülerin Avrupa otoyollarında mola verdiklerinde karşılaştıkları en büyük sorunlardan biridir.
Show More (51)
assault saldırmak v.
  • Dan assaulted Linda.
  • Dan Linda'ya saldırdı.
  • Are you telling me you're the one who assaulted Tom?
  • Bana Tom'a saldıranın sen olduğunu mu söylüyorsun?
  • Did Tom try to assault you?
  • Tom sana saldırmaya çalıştı mı?
Show More (8)