aunt - English Turkish Sentences
English Turkish
aunt teyze n.
  • He was accompanied by his aunt.
  • Ona teyzesi tarafından eşlik edildi.
  • My aunt gave me a camera.
  • Teyzem bana bir fotoğraf makinesi verdi.
  • The woman who he thought was his aunt was a stranger.
  • Teyzesi olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.
Show More (270)
aunt hala n.
  • If my aunt had testicles, she'd be my uncle.
  • Halamın taşakları olsa amcam olurdu.
  • The woman who he thought was his aunt was a stranger.
  • Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.
  • How many aunts and uncles do you have?
  • Ne kadar halan ve amcan var?
Show More (59)
aunt yenge n.
  • Sami lived with his aunt.
  • Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu.
  • I don't know where my aunt lives.
  • Yengemin nerede yaşadığını bilmiyorum.
  • My aunt made me a new skirt.
  • Yengem bana yeni bir etek dikti.
Show More (5)