|
- Tom is babysitting tonight.
- Tom bu gece çocuk bakıyor.
- Tom gave up trying to persuade Mary to babysit his kids.
- Tom çocuklarına bakması için Mary'yi ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
- Where did you learn to babysit?
- Çocuk bakmayı nerede öğrendin?
- Tom paid Mary to babysit his kids.
- Tom çocuklarına bakması için Mary'ye para ödedi.
- Tom asked Mary to babysit his children.
- Tom, Mary'den çocuklarına bakmasını istedi.
- Tom has agreed to babysit the kids Monday evening.
- Tom Pazartesi akşamı çocuklara bakmayı kabul etti.
- Tom paid Mary to babysit his kids.
- Tom çocuklarına bakması için Mary'ye para verdi.
- I wonder if Tom can babysit for us tonight.
- Tom'un bu gece bizim için çocuk bakıp bakmayacağını merak ediyorum.
- Tom and Mary asked John to babysit their children.
- Tom ve Mary, John'dan çocuklarına bakmasını istediler.
- They asked Kate to babysit their child.
- Kate'ten çocuklarına bakmasını istediler.
- Tom is supposed to babysit our children tonight.
- Tom'un bu gece çocuklarımıza bakması gerekiyordu.
- I'll babysit your kids for you.
- Senin için çocuklarına bakacağım.
- Tom has agreed to babysit our kids on Monday.
- Tom pazartesi günü çocuklarımıza bakmayı kabul etti.
- Did Tom tell you he asked Mary to babysit tonight?
- Tom bu gece Mary'nin çocuk bakmasını istediğini sana söyledi mi?
- I'll babysit your kids for you.
- Senin için çocuklarına bakarım.
- How did Tom talk Mary into babysitting his children?
- Tom, Mary'yi çocuklarına bakması için nasıl ikna etti?
- Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
- Tom, Mary'nin Cuma akşamı çocuklara bakmayı kabul etme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor.
- I could ask Tom to babysit for us tonight.
- Bu gece Tom'dan bizim için çocuğa bakmasını isteyebilirim.
- Tom babysat Mary's children Monday night.
- Tom pazartesi gecesi Mary'nin çocuklarına baktı.
- Tom is babysitting Mary's children tonight.
- Tom bu akşam Mary'nin çocuklarına bakıyor.
- Could you do me a favor and babysit my kids tonight?
- Bana bir iyilik yapıp bu gece çocuklarıma bakabilir misin?
- Tom has agreed to babysit our children this evening.
- Tom bu akşam çocuklarımıza bakmayı kabul etti.
- Mother asked the babysitter to watch the children.
- Annem bakıcıdan çocuklara bakmasını istedi.
- How much did Tom get paid to babysit Mary's children?
- Mary'nin çocuklarına bakması için Tom'a ne kadar para ödendi?
- I was hoping you'd be able to babysit for us next Monday evening.
- Gelecek pazartesi akşamı bizim için çocuk bakabileceğini umuyordum.
- Tom didn't want Mary to babysit his children.
- Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istemiyordu.
- Could you babysit my boys?
- Çocuklarıma bakabilir misin?
- Tom did his best to persuade Mary to babysit his children.
- Tom, Mary'yi çocuklarına bakması için ikna etmek için elinden geleni yaptı.
- I wonder if Tom would mind babysitting our kids tomorrow night.
- Tom'un yarın gece çocuklarımıza bakıp bakmayacağını merak ediyorum.
- Tom told Mary that he wanted her to babysit his children.
- Tom, Mary'ye çocuklarına bakmasını istediğini söyledi.
- I've been looking for someone to babysit my children.
- Çocuklarıma bakacak birini arıyordum.
- Tom babysat John and Mary's children yesterday evening.
- Tom dün akşam John ve Mary'nin çocuklarına baktı.
- Can you think of anyone who might be able to babysit our kids tonight?
- Bu gece çocuklarımıza bakabilecek birini düşünebiliyor musun?
- Tom gave up trying to persuade Mary to babysit his kids.
- Tom, Mary'yi çocuklarına bakması için ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
- Tom is looking for somebody to babysit his kids.
- Tom çocuklarına bakacak birini arıyor.
- Tom is babysitting Mary's children tonight.
- Tom bu gece Mary'nin çocuklarına bakacak.
- Do you think Tom would be willing to babysit our kids?
- Sence Tom çocuklarımıza bakmaya razı olur mu?
- Tom asked Mary to babysit his children.
- Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.
- Tom has been babysitting our children whenever we're out of town.
- Ne zaman şehir dışına çıksak Tom çocuklarımıza bakıyor.
- Could you babysit my boys?
- Çocuklarıma bakar mısın?
- Dan babysitted Linda's children.
- Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.
- Can you think of anyone who might be able to babysit our kids tonight?
- Bu gece çocuklarımıza bakabilecek birini düşünebilir misin?
- Tom is supposed to babysit our children tonight.
- Tom bu gece çocuklarımıza bakmalı.
- I wonder if Tom would mind babysitting our kids tomorrow night.
- Tom yarın akşam çocuklarımıza bakabilir mi diye merak ediyorum.
- Tom gave up trying to convince Mary to babysit his kids.
- Tom, Mary'yi çocuklarına bakması için ikna etmeye çalışmaktan vazgeçti.
- Tom and Mary asked John to babysit their children.
- Tom ve Mary John'un çocuklarına bakmasını istediler.
- Can you babysit my boys?
- Çocuklarıma bakabilir misin?
- Would you mind babysitting my kids?
- Çocuklarıma bakabilir misin?
- Could you do me a favor and babysit my kids tonight?
- Bu gece bana bir iyilik yapar mısın ve çocuklarıma bakar mısın?
Show More (46)
|