bleed to death - English Turkish Sentences
English Turkish
bleed to death kan kaybından ölmek v.
  • A doctor was not allowed to attend to a bleeding man on the street until this man had bled to death.
  • Bir doktorun sokakta kanaması olan bir adama, bu adam kan kaybından ölene kadar müdahale etmesine izin verilmemiştir.
  • If we leave him, he'll bleed to death.
  • Eğer onu bırakırsak, kan kaybından ölecek.
  • Tom was afraid he might bleed to death.
  • Tom kan kaybından ölmekten korkuyordu.
Show More (6)